Geçtiğimiz günlerde alevlerin yuttuğu yerler ve yaşam alanlarında yok olanlar  bütün canlılardı. Bu ormanlarda yaşayan canlılar, doğal alanlarını ya terk ettiler ya da yanarak yok oldular...

Büyük facia...

 

Bugünse Akbelen'den gelen köylülerin eylemi var.

Hem de TBMM 'den geçmesini, onaylanmasını istemediğimiz maden yasası için günlerdir meclisin yanıbaşındaki bir parkta geceliyorlar.

Geçmişte de çok yangın atlattık.

Yanan yerler kısa zamanda kendini yenileyebiliyor. İyi ve dikkatli bir çalışmayla on yıl sonra, doğal hayat tekrar  yaşama döngüsü içine girebiliyor; tabii ki yanan yerler ranta açılmamışsa...

 

 Yeni maden yasası yangından çok daha tehlikeli.

Ülke genelindeki tüm tarım arazileri, ormanlar, zeytinlikler ve tümüyle yaşam alanlarımız bir kaç şirkete peşkeş çekilecek.

Yani, gelecek uşakların bize  emaneti olan doğa birkaç şirketin vicdanına, merhametine emanet edilecek...

 

Bu yüzden, yangınlardan daha tehlikeli olan bu yasayı ve rantçı zihniyetinizi tümüyle reddediyoruz..

 

Bu gün, doğa için mücadele verilmezse ve bu ceberut kanun çıkarsa ülkemizin en güzel yerleri talan edilecek, vahşi madencilikle yok edilecektir...

Benim üzerinde durduğum en önemli şey, Osmanlıyı, Balkanlardan söküp atmak isteyenler, o dönemin emperyalistleri, bize her türlü kötülüğü yaparak genosid uyguladılar... Sonra, her biri trilyon değerinde on yedi bin kadar, cami, kervansaray, han, hamam, külliye ve Türk'e ait ne varsa yok ettiler. Dedelerimizin, ninelerimizin yattığı mezarlıkları

 bile ortadan kaldırdılar... Yani, Türk, mezarında bile huzur bulamadı...

 

Şimdi, çıkarılmak istenen kanunla  tarihimizin yattığı, aile tarihimizin belgesi olan mezarlarımıza bile" salyalı, kudurmuş bir ağız gibi" musallat olacak vahşi bir madencilik hayatımıza girecektir...

 

Bence, büyük bir zevkle okuduğumuz, özlemini duyduğumuz köy romanlarının, olmazsa olmazı olan, sağılır hayvanlarımız, köy çeşmelerimiz, pınarlarımız, ormanlarımız ile kavruk, fakir, ama tertemiz insanlarımız ve köylerimiz, artık olmayacak...

Ha!

Hedefimiz "Türk" ün her şeyini bitirmek ve sadece emir dinleyen bir toplum inşa etmektir, diyorsanız;yaptığınız doğrudur (!)

 

Dün, Balkanlarda Türk'ün başına gelenleri, Türk'ün sessiz koyun olmasıyla bu gün, biz muktedirler olarak, Türkiye Cumhuriyeti'nde  yapacağız, demektir ki bu durumun  kabul edilecek bir tarafı yok...

 

Ey Türk! Uyan!

Toprağına, suyuna, havana, insanına, doğana sahip çık...

 

Bilgi edinmeniz dileğiyle...