Dün kadınlarla ilgili bir şeyler paylaşmıştım.
“Onların karmaşık yapısını çözmek, biz erkeklerin yapacağı iş değil” diye de eklemiştim.
.
Bir kadınla berabersen, akıllı olacaksın, zeki olacaksın.
“Attığı trip nereye varıyor bulmak çok zor” gibi bir şeyler aktarmıştım.
.
Oysa biz erkekler?
.
Kadınlar kendi aralarında konuşuyor:
Erkeğin her sessizliği biz kadınlar gibi bir mesaj değildir.
Biz kadınlar bazen erkeği fazlaca analiz ediyoruz.
Bir söz, bir sessizlik, bir bakış... Hepsinden anlam çıkarmaya çalışıyoruz.
“Tamam” dedi ama sesi farklıydı…
“Eskisi kadar önemsiyor mu?”
“Sessiz, demek ki bir şey var…”
Ama erkekler çoğu zaman duygusal bir sebeple değil, sadece öyle hissettikleri için davranır.
Her davranışı mesaj sanmak yerine, bazen sadece anı yaşamalarına izin ver.
.
Dediğim gibi biz neysek oyuzdur.
Bizden mesaj filan çıkarmayın.
Söyleyeceğimizi direkt olarak söyleriz zaten.
Karmaşık yapımız yoktur.
Dümdüz adamız işte…
VALİ DEDİĞİN
Bazen bir anekdot bize her şeyi anlatır.
Aslında olmamız gerekenleri hatırlatır.
Özlem duymaya başladığımız şeyler oluverir hayatımızda.
.
Gümüşhaneli muhtarın kızının evi Erzincan depreminde yıkılınca, muhtar devletin deprem mağdurlarına vereceği evi almak için Erzincan'a kızının yanına gider.
.
Kızını alır, valilik binasına çıkarlar.
Öğlen arası olduğu için ellerinde evraklar beklemeye başlarlar.
.
Bu arada kot pantolonlu, yakası açık gömlekli biri gelir.
“Amca buyur” der.
Muhtar derdini anlatır.
.
Kot pantolonlu adam evrakları alır bir odaya gider, bir kaşe basar.
Diğer odaya gider başka bir evrak alır, doldurur, deftere kaydeder.
En son kapısında “Vali” yazan odaya girip çekmeceden bir mühür alarak kâğıtlara mührü basar ve muhtardan da imzalamasını ister.
.
Muhtar, biraz da çekinerek,
-“Yeğenim çok sağ ol ama vali bey sana kızmasın?”
-“Yok amca kızmaz.”
-“Sağ ol yavrum, adın nedir senin?”
-“Recep benim adım amca.”
-“Yoksa sen Vali Recep Yazıcıoğlu musun?”
-“He ya…”
.
İşte bu kadar.
Kısacık bir anekdot.
Trabzonlu Recep Yazıcıoğlu, yönetenlerin değil milletin hizmetkârıydı.
Allah rahmet etsin.
KAPİTALİZM NE DEMEK?
Kapitalizmi bizim yapay zekaya sordum.
İşte verdiği cevap:
“Üretim araçlarının (fabrika, toprak, makine vb.) özel mülkiyette olduğu, ekonomik faaliyetlerin kâr amacıyla yapıldığı, arz ve talep dengesine dayalı serbest piyasa ekonomisi sistemidir.”
.
Sonra daha da detaylandırdı:
Temel Özellikleri:
Özel Mülkiyet: Mallar, fabrikalar, şirketler bireylerin ya da özel kurumların elindedir, devlete ait değildir.
Kâr Amacı: İşletmelerin ana hedefi kâr elde etmektir.
Rekabet: Şirketler ve bireyler daha çok kazanmak için birbirleriyle rekabet eder.
Serbest Piyasa: Fiyatlar arz-talep ilişkisine göre belirlenir, devlet müdahalesi sınırlıdır.
Ücretli Emek: Çalışanlar, geçinmek için emeklerini satar; işverenler bu emeği ücret karşılığında satın alır.
.
Avantajları olduğunu da söyledi bana:
*Yenilikçiliği ve verimliliği teşvik eder.
*Seçme özgürlüğü sunar (ürün, meslek, yatırım vs.)
*Ekonomik büyümeyi hızlandırabilir.
.
Eleştirileri olduğunu da şöyle anlattı:
*Gelir dağılımı adaletsiz olabilir.
*Fakir-zengin uçurumu artar.
*Doğa ve insan sömürüsü riski taşır.
*Temel ihtiyaçlar piyasa mantığına bırakıldığında bazı insanlar dışlanabilir.
.
Bir de sosyal medyadan bulduğum şu yazı var, okumakta yarar var:
.
Merhaba...
Ben Kapitalizm!
Küçük kızlarınızı Barbie bebeklerle büyüttüm, “Bugün sizden estetik operasyon için para istiyorlar” diye neden şaşırıyorsunuz!
Çıkarlarım uğruna kocaman bir moda endüstrisi yarattım!
İstediğimi de elde ettim; 17 yaşındaki kızların çoğu dış görünüşlerinden rahatsız.
.
Ben Kapitalizmim!
Bir kadının bir moda dergisini 15 dakika karıştırması kendi vücudunu beğenmemesine yetiyor!
.
Ben Kapitalizmim!
Bakış açınızı öyle bir değiştirdim ki, hırsız bir CEO'nun hayat hikâyesi sizin için normal bir “Azim ve başarı hikâyesi” olabiliyor.
.
Ben Kapitalizmim!
Ortalama bir insanın günde 5,5 saat TV izlediği, kitap okumadığı, tiyatro ve sinemaya çok az gittiği bir toplumda alaşağı edilmek gibi bir kaygım yok!
.
Ben Kapitalizmim!
Steve Jobs tabii ki çok önemli biriydi, ancak %1'inizin ihtiyacı olan makineleri 3. Dünya ülkelerinde, ucuz işçilerle üretmekte çok başarılıydı…
Elbette bütün kapitalistler birer “Aziz” gibi konuşacaklar, tıpkı Bill Gates gibi 150 milyon dolarlık 66.000 m2 bir evde yaşayan bir aziz!
.
Ben Kapitalizmim!
Benim yüzümden ortalık miras kavgaları yüzünden kanlı bıçaklı olmuş akrabalarla dolu. Her yıl 20 milyon çocuk açlıktan ölürken siz bir koşu bandının üstünde fazla yağlarınızı eritmek için ter döküyorsunuz!
.
Ben Kapitalizmim!
Benim yüzümden dünyada 600 milyon obez ve 1,4 milyar aç insan var!
.
Ben Kapitalizmim!
Kahve üreten bir çiftçinin, marka kahveden bir bardak kahve satın alabilmesi için 3 gün çalışması gerek!
.
Ben Kapitalizmim!
“Serbest piyasa ekonomisi” dünyanın en büyük yalanı.
.
Ben Kapitalizmim!
Amerikalıların % 24'ü eğer milyarder olmaları için bütün ailelerini reddetmeleri gerekecekse, bunu yapabileceklerini söylüyor.
.
Ben Kapitalizmim!
Kadınlara sesleniyorum! Avuç içi kadar çamaşıra 80 dolar verince çok mutlu olmaya başladınız, farkında mısınız?
.
Ben Kapitalizmim!
15 yaşındaki bir çocuğun iPad alabilmek için böbreğini sattırabilirim.
.
Çünkü ben; Ben Kapitalizmim!
.
Yapay zekaya dedim ki; “Şu kapitalizmi bir de sosyalizm ile karşılaştır bakalım.”
“Ayıpsın ağabey, o benim işim” demedi tabi ama işini yaptı, karşılaştırmalı tabloyu ortaya koydu.
.
“Kapitalizm ve sosyalizm, ekonomi ve toplum yapısı konusunda birbirine zıt iki sistemdir.”
İşte ikisinin karşılaştırması:
Mülkiyet:
Kapitalizm: Üretim araçları özel kişilere aittir.
Sosyalizm: Üretim araçları devlete ya da toplumun ortak mülkiyetindedir.
.
Kapitalizm: İşletmelerin temel amacı kâr elde etmektir.
Sosyalizm: Amaç, toplumun genel refahını artırmaktır, kâr ikincil önemdedir.
.
Kapitalizm: Serbest piyasa ekonomisi vardır; devlet müdahalesi azdır.
Sosyalizm: Ekonomiyi devlet planlar ve kontrol eder.
.
Kapitalizm: Gelir dağılımı serbest piyasaya göre şekillenir, eşitsizlik olabilir.
Sosyalizm: Gelir dağılımı daha eşitlenmiştir, refah paylaşılır.
.
Kapitalizm: Rekabet teşvik edilir; verimlilik artar, ama bazıları dışlanabilir.
Sosyalizm: Rekabet yerine iş birliği ve planlama ön plandadır.
.
Kapitalizm: İşçiler emeğini satar; işveren kâr için çalıştırır.
Sosyalizm: Devlet istihdamı sağlar; iş güvencesi yüksektir.
.
Kapitalizm: Genellikle özelleştirilmiş ya da paralıdır.
Sosyalizm: Temel hizmetler devlet eliyle ve ücretsiz sağlanır.
.
Kapitalizm: Ekonomik özgürlük ön plandadır.
Sosyalizm: Toplumsal eşitlik ve güvenlik ön plandadır.
.
Kısaca:
Kapitalizm; Bireyin zenginleşme ve girişim yapma özgürlüğünü savunur, ancak eşitsizliğe yol açabilir.
Sosyalizm; Toplumun genel refahını önceleyerek eşitlik sağlar, ancak bireysel teşebbüsü kısıtlayabilir.
.
Kapitalist sistemde:
Paran varsa en iyi tedaviyi alırsın.
Sosyalist sistemde;
Herkes eşit tedaviyi alır.
.
Kapitalist sistemde;
İyi eğitimi, iyi para vererek alırsın.
Sosyalist sistemde;
Herkes eşit eğitim alır.
Kapitalist sistemde;
Paran varsa evin olur.
Sosyalist sistemde;
Herkesin küçük de olsa bir evi olur.
.
Kapitalist sistemde;
Rahat ulaşım pahalı olur.
Sosyalist sistemde;
Herkes için ulaşım erişilebilir olur.
.
Kısaca;
Paran varsa Kapitalizm senin için Cennet.
Paran yoksa, Cehennem.
.
Sosyalizmde ise;
Paran olsa da olmasa da herkes eşit hizmeti alır.
.
Gelelim ülkemize…
.
Bizde ise karma ekonomi modeli uygulanır.
Karma Ekonomi Nedir?
Karma ekonomi, hem özel sektörün hem de devletin ekonomik hayatta etkin olduğu bir sistemdir.
Yani:
Devlet sosyal hizmetleri sağlar (eğitim, sağlık, ulaşım).
Aynı zamanda özel sektör de serbestçe faaliyet gösterir (marketler, özel okullar, fabrikalar, bankalar).
.
Yapay zekâ anlatmaya devam ediyor:
Türkiye’deki uygulamalar:
Eğitim: Devlet okulları vardır (Sosyalist Anlayış) Herkes ücretsiz eğitim alabilir.
Ama aynı zamanda özel okullar da vardır (Kapitalist Anlayış) Parası olan daha farklı imkânlara ulaşabilir.
Sonuç: Fırsat eşitliği teoride vardır ama pratikte eşitsizlik oluşabilir.
.
Sağlık: Devlet hastaneleri ücretsizdir (Sosyalist yönetim) Tüm vatandaşların temel sağlık hakkı vardır.
Özel hastaneler paralıdır (Kapitalist Yönetim) Daha hızlı hizmet ama yüksek ücret.
Sonuç: Herkes sağlık hizmetine ulaşabilir ama kalite ve hız paraya göre değişebilir.
.
Barınma: Devlet sosyal konut projeleri yapar (TOKİ gibi) Bu Sosyalist Yaklaşımdır.
Ama konut piyasası genel olarak serbesttir. Ev fiyatları Kapitalist Mantıkla artar.
Sonuç: Devlet müdahalesine rağmen ev sahibi olmak giderek zorlaşıyor.
.
Ulaşım: Devlet otobüsleri, metrolar ucuzdur. Sosyalist Anlayış.
Ama özel otobüs şirketleri, hızlı tren gibi ücretli sistemler de vardır. Kapitalist Anlayış.
Sonuç: Temel ulaşım hakkı var ama konfor ve hız yine paraya bağlı.
.
Yapay zeka genel bir yorum yaptı:
Türkiye gibi karma ekonomiler, kapitalist sistemin dinamizmi ile sosyalist sistemin toplumsal adaletini dengelemeye çalışır.
Ancak uygulamadaki dengesizlikler (örneğin eğitimdeki kalite farkı ya da konut piyasasındaki spekülasyon), eşitsizlikleri artırabilir.
.
Şimdi siz karar verin;
Kapitalist misiniz?
Sosyalist mi?
Yoksa karma mı?
MİZAH
Psikoloğa Giden Bir Adam;
“Geceleri uyuyamıyorum efendim” demiş...
Sürekli yatağın altında biri var gibi geliyor, ve ben de emin olmak için yatağın altına girip orda uyumayı deniyorum...
Bu defa da yatağın üstünde biri var gibi geliyor..!
Adamı dikkatle dinleyen psikolog; “Hallederiz bu saplantıyı” demis¸...
“Bana haftada iki kere geleceksin. 6 Aylık bir tedavi sonunda sizi iyileştireceğimi umuyorum.”
“Peki, her viziteye ne kadar ödeyeceğim?”
“Her vizite 200 TL, buna göre 6 Ayda 9600 TL ödeyeceksin...”
Adam “Peki” deyip gitmiş.
Ama gidiş o gidiş!
Psikolog bir kaç¸ ay sonra adama sokakta rastlayınca sormuş merakla:
“Ne oldu hastalığınız?”
“10 TL ye hallettim!” demiş eski hastası.
Psikolog şaşkın bir ifadeyle;
“Nasıl oldu peki?” diye sormuş?
Adam;
“Sizden çıktıktan sonra, ilerde ki kafeye oturdum. Çay söyleyip bu parayı nasıl ödeyeceğimi kara kara düşünürken yan masada bir amca beni görünce yanıma yaklaşıp, ‘Ne düşünüyorsun böyle?’ diye sordu. Ben de ona uzun uzun hastalığımı anlattım! Beni tüm dikkatiyle dinledi ve ‘Şimdi doğru eve git ve yatağın bacaklarını kes!’ dedi. Kestim! Mesele halloldu…”
.
Şimdi siz de “Ne olacak bu memleketin hali?” diye uzun uzun düşünüyorsanız çaresi var elbet:
“Seçimlerde bu iktidara oy vermezsiniz olur, biter…”