Dünyada bor rezervleri yönünden en zengin ülke Türkiye olmasına rağmen, meyve, sebze ve tarla bitkilerinde bor noksanlığına sıklıkla rastlanmaktadır.

Bor, bitki beslemede, özellikle zeytin alanlarında, meyve bahçelerinde, lahana, karnabahar gibi kışlık sebzelerde en fazla eksikliği görülen elementlerden biridir. Bitkiler alemi içerisinde zeytin boru en fazla kullanan bitki türlerinden birisidir.

Çok fazla tüketilmese de bor, bitki büyümesi ve gelişimi açısından hayati öneme sahiptir. Dalların güçlenmesi, göz oluşumu, çiçeklenme, meyve tutumu ve büyümesinde etkili bir mikro besin elementidir.

Türkiye zeytin varlığı yönünden dünyada dördüncü sırada yer almasına rağmen, üretimde hala arzu edilen seviyelere ulaşamamıştır. Verimlilik oldukça düşüktür. Bakım uygulamalarının yetersizliği verimi azaltan en önemli faktördür.

Zeytin topraktan en fazla bor kaldıran ürünlerden biridir. Özellikle yaşlı zeytinliklerde bor neredeyse eseri düzeylere inmiştir. Diğer kültür bitkilerine göre hassasiyeti de yüksektir. Hal böyle olunca zeytin alanlarında bor noksanlığı daha sıklıkla ortaya çıkmaktadır.

Bor noksanlığı, zeytin ağaçlarının yaprak, sürgün ve meyvelerinde farklı belirtilerle ortaya çıkar. Yapraklarda, yaprak ucundan yaprak sapına doğru üçte ikilik kısım soluk yeşil renk alır, daha sonra yaprak sararıp dökülür.

Büyümenin ana faktörü olan bor elementi, eksikliğinde sürgün uçlarındaki gelişme geriliği şeklinde ortaya çıkar. Yine sürgün uçlarında kurumalar meydana gelir. Haliyle yaprak koltuklarındaki tomurcuklar yeni sürgünler oluşturduğundan çalılaşma meydana gelir. Dallarda ve gövdede don vurgunu gibi çatlakların ortaya çıkışı da bor noksanlığı belirtilerindendir. Zeytinlerde bor noksanlığının en önemli belirtisi, çiçek oluşumunun düzensiz oluşu, meyve tutumunda eksiklikler, meyve dökülmesi ve meyvelerin nohut kadar küçük kalmasıdır. Çekirdek büyüdüğü halde kabuk büyümemektedir. Neden olduğu verim kaybı %30’u bulabilmektedir. Çiçeklenme öncesi iki defa yapraktan bor uygulaması sorunu çözebilmektedir. Elbette dal, yaprak ve meyvelere bakıp eksikliği tespit etmekle birlikte bor uygulamasının toprak analizlerine göre yapılması daha yararlı olmaktadır.

Bor noksanlığının sıklıkla görüldüğü bitkilerden biri de elmadır. Armut da hassasiyet göstermekte, belirtileri elmaya benzemektedir.

Elmadaki bor noksanlığında, çiçekler sanki kırağı vurmuş gibi pörsümekte, ancak dökülmemektedir. Elmada bor noksanlığı meyvede çatlama ve çatlayan kısımlarda mantar gelişimi de sıklıkla görülen vakalardandır. Yine meyvede sıklıkla görülen acı çukur da bor noksanlığından ileri gelir.

Domateste hafif bor noksanlıkları yaprakların kırılıp dökülmesine ve verim kaybına neden olur. Kökler kısa kalır. Meyveler kolay çatlar ve Pazar değerini yitirir.

Hemen bütün bitkilerde bor noksanlığı sorunları görünmektedir: Pancarın köklerinde kaba, ur benzeri şekiller ve kök-gövdede içi çürük bir yapı ortaya çıkar. Lahana ve karnabaharda sapların içinde boş bölgeler bor noksanlığının en önemli belirtileridir. Karnabaharın çiçek uçlarında kahverengi lekeler bor eksikliğinden ileri gelir.