Hep söylenir. Adalet bir gün herkese lazım olur diye.
Evet, adaleti lastik gibi görürseniz işinize geldiği gibi yönlendirirsiniz. Yürütmenin başı olmak adaleti de istediği gibi kullanmak anlamına gelmemelidir hiçbir zaman.
Bu memlekette baklava çaldıkları için 13 sene hapis cezasına çarptırılan çocuklar oldu. Ölüme sebebiyet verip de salıverilen insanlar da oldu.
Meşhur rahip Brunson, terör örgütleriyle birlik olup memleketi bölmek için çalışırken yakalandı. 35 yıl hapisle yargılanıyordu. Bir şeyler oldu. Ev hapsine alındı. Bu fakir bu görevde olduğu sürece o teröristi alamazsın naraları atıldı. Amerika’ya, Almanya’ya restler çekildi. Meydanlar okundu. Dövizler altınlar havada uçuştu. Adalet hiçbir olaydan etkilenmedi.
Rahip Brunson’un duruşması yaklaşırken, adaletin kararına saygımız sonsuz, Türk adaletinin vereceği karara saygımız sonsuz gibi şifreli ifadeler edildi. Daha duruşmadan günler öncesinde rahibin salınacağı konuşulmaya başladı. Neticede rahip salındı ve gitti. Garip aslanlar gibi görevine devam ediyor.
Adalet insanın var olma teminatıdır. Herkese aynı olmalıdır. Sembolü terazidir. Tam aynı hizada olan kefeleri vardır. Hiçbir yere ağdırmaz.
Bir zamanlar demokratik açılımlar yapılırken, bunun için yurdun dört bir tarafına akil adamlar salınırken okullarda öğrencilerin heyecanla bir nefeste okudukları andımız kaldırılıverdi. Memlekette birileri Türk’üm Doğruyum ile başlayan andımızı okumak istemiyordu belli ki. Karar mahkemelere taşındı. Yıllar geçti üst mahkemelere, Danıştay’a taşındı. En sonunda Danıştay sekizinci dairesi, andımızın kaldırılma kararını iptal ediverdi. Andımızı kaldıranlar adalete verip veriştirmeye başladılar. Neticede mahkeme kararı uygulanmadı. Paydaş partimiz de sesini çıkarmadı. Sonradan yüksek mahkemeleri top atışına tutmuşlardı zaten. Yargının en üstünde verilen kararı uygulamayan bakanlığımız var memlekette. Adalet olsa ne yazar, vız gelir tırıs gider dediler.
Adaletin en üst kurumunun anayasayı çiğnediğini söyleyenler memlekette adalet bakanlığı yapmış insanlar. Meşhur Ergenekon davalarında da fetocu savcıların arkasında duranlar benzer karakterlerdi.
Çadır mahkemeleri kuruldu memlekette. Teröristler mahkemelerde askeri personeller aleyhinde tanık olarak dinlendi. Suçsuz ve haksız yere yüzlerce askeri personel yargılandı. Tutukluluk süreleri adi suçlardan hüküm giymiş mahkumlardan daha beterdi. Bunları hep son yirmi yılda yaşadı memleket.
Adaletsizliğin dozu son günlerde iyice arttı. Personel alımlarında mülakat saçmalığı derece yapmış gençlerimizin sokakta bıraktı. Tabiri caizse tuzun koktuğu yerlere geldi. Oysa hak gaspı adalet ve ahlakın dip yaptığı yer olarak tanımlanır. Bugün artık adaletin siyasi sopa gibi kullanıldığını herkes kabul ediyor.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin çok sayıda kararı var uygulanmayan memlekette. Binlerce insan var tutuklu. Uluslararası saygınlığı da kalmadı yargının.