Çanakkale 'de Türk Milletinin güneşi doğmuştu..

Çanakkale 'de Türk Milletinin güneşi doğmuştu... Aydınlığı hala devam ediyor...
Bu da bizim Çanakkale' de güneşin doğuşu...
Türk Milletine, sağlıklı, acısız, huzurlu ve mutlu günler, haftalar, aylar, yıllar, yüz yıllar dilerim...

Bilgi edinmeniz dileğiyle...
 
Alim'im Ölümü, Alemin Ölümü! ...
Rahmetli Harun Güngör (Prof. Dr. Harun Güngör) Hocamızdan...
Durağı cennet olsun...
Göz yaşlarımızla...
Dua ile...
…….
Selanik Vilayeti'nde 1920 yılında  nüfusa kayıtlı 711 000 Türk yaşıyordu. Bunlara ne oldu sorusuna cevabımdır.
     Mübadele ile bir kısmı Türkiye'ye gelebildi.
     Ancak üçte biri öldürüldü.
     Üçte biri açlıktan ve eşkiya zulmüyle öldü.
     Üçte biri Türkiye'ye gelebildi.
     Yani genosit uygulandı.
     Batılılar bize medeniyet getiriyorlardı.   
     Yunan,Bulgar,Sırp,Makedon ve Karadağlılar vasıtasıyla.
     Kimsesiz kalan küçük kız çocukları ve yedi yaşından küçük erkek çocukları kiliselerde vaftiz edilerek hıristiyan yapıldı. Adları değiştirildi.
12 yaşından büyük kızlar önce ırzına geçildi sonra odalık diye alındı. Hamile kalana kadar ırzına geçilenlerinde bir kısmı öldürüldü. Bir kısmı mübadele dönemi Türkiye'ye gönderildi.
    Ey Türk!
    Milli Şuurunu ve Türklüğünü kaybedersen akibetin bu oluyor.
    Türklüğünü ve Müslümanlığını unutma!
………….
Balkanlarda 1912-1913 yıllarında Türk ve Müslüman soykırımı yaşandı. Bizim parlamentomuz da Balkanlar için böyle bir soykırım kararı alsın görüşüne cevabımdır.
     Geç kalınmış bir tavır.
     Bunu çoktan yapmalıydık.
     Bir Balkan Üniversitesi kurup( hem de Çanakkale' de) herşeyi tek tek araştırıp belgesiyle yazmalı ve emperyalistlerin yüzüne çarpmalıydık.
     Bunları yapmadık.
     Çok üzüntülüyüz.
     Ama yapacak birşey yok.
     Birgün bizim yaptıklarımız da tarihe geçecek ve belki bizi tarih affedecek ancak yetkili ve etkili olup da kılını kıpırdatmayanları tarih affetmeyecektir. ( Biz en azından  Balkan meselesini gündemde tutmaya çalışıyoruz. Konuşmalarımızda mutlaka Balkanları anlatıyoruz.)
     Balkanlarda öldürülen ,ırzına geçilen ,iffeti lekelenen herkes bizi affetsin.( Bu işin ahiretini de unutmamak gerekir.)
     2. Dünya Savaşı sırasında oluşan imkanı kullanmamak da bizim aptallığımız.
    Tarih sizi affetsin.
    İhtiyatlı olmakla pısırık bir dış politikayı uygulamak arasındaki farkı göremeyen devlet adamlarını da tarih başka şekilde yargılayacaktır.