Şimdi, o dönemde halk çocukları birbirine kırdırılırken üçüncü gençlik grubu ne yapıyordu...

Şimdi, o dönemde halk çocukları birbirine kırdırılırken üçüncü gençlik grubu ne yapıyordu... "Yıkılası Türkiye!" sloganında birleşmişti... Marksist solda, şeriat isterükçüler de aynı safta Ülkücülere saldırıyordu...
Büyük bir kaos vardı...
Burada, Milli ve Türklüğün varlığını savunanlar, Türkiye diyordu...
Diğer iki grup ta Komünist ve Milliyetsiz bir Türkiye için kolkolaydı... Bunlar her zaman kamuda da birbirlerini desteklediler... Daha sonra bu gruplara FETÖ'de dahil oldu...
Sol gruplar ikiye ve sonra üçe, dörde, beşe ayrıldı... Kürtçüler, Halkın Kurtuluşu, DHKP-C, Aydınlıkçılar, Demokratik solcular...
Bu arada, Moskovacı, Pekinci, Tirancı, Avrupa tipi sol olduk ama, birtek Türk Solu olamadık...
Şimdi, Demokratik solcular tekrar Türkiye'ye döndü... Aydınlıkçılar Türkiye'ye döndü... Ama, hala Çin güzellemeleri yapmaları şaşırtıyor...
Kürtçü sol, hala bölücü ve partileri de PKK ve legal görünümlü takiye partileri de HDP...
 
Bu sol gruplar içinde, Türk Köklere dönen Gökçe Fırat, Özgür Erdem, Hazar Arısoy grubu Türk Solu, milli bir duruş içindeler... Bunlara, FETÖ yakıştırmasını da en azından ben uygun bulmuyorum...
 
Bir de, Atatürkçü olup sol olduğunu iddia edenler varki, bunlar bölücü jargona kapılabiliyorlar... CHP'de, olup bitenleri de anlamakta zorlanmaktayız... Atatürkçüler tasfiye edilirken hiç sesleri çıkmayan bu Atatürkçüler ne zaman bu partide etkin olacak merak ederim...
 
Gelelim bunların karşısında bulunan Ülkücü dünya görüşü içinde olanlara...
Benimde içinde bulunduğum bu grup tarumar oldu... Yönetim hatalarına rağmen hala orada kalanlarla MHP, ondan ilk Ayrılan Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu arkadaşımızın ayrılarak kurduğu BBP, yine Meral Akşener ve arkadaşlarının kurduğu İyi Parti'de bulunan arkadaşlarımız... Ak Parti'de bulunan bir kısım arkadaşlarımız ve yeni kurulan partilere giden eski arkadaşlarımız... Bir de benim gibi, siyasi harekete ömür vakfedip hataları gördükçe yapılmamasını isteyen ama, bu ayak oyunlarına engel olamayan okuyan araştıran ve doğru ne ise onun peşinden giden Türkiye'nin meselelerine çözüm yolları gösteren Partisiz, Türk Milliyetçisi, Atatürksever, Ülkücü, Türkçü, Dini Hassasiyeti olup mevcut iktidarı da muhalefetteki partileri de tenkit etmekten çekinmeyen arkadaşlarım,ağabeylerim, kardeşlerim var ki, bunların en genci altmış yaşında ve sözünü esirgemeyen kişiler...
Bu gruptan Türkiye'yi yönetecek en az on tane kabine çıkarırım... Bu arkadaşlarımda, Türk, Türkiye, Vatan, Bayrak, Türk Halkı, Türkçe sözcüklerini duyduğunda on sekiz yaşında bir genç gibi harekete geçecek dinamizmi hala görürüm... Ömürlerinin son çeyreğinde olan bu kişilerin liyakat ve tecrübelerinden istifade edilmemesi de düşündürücüdür... Siyaset kurumu, bu anlamda sınıfta kalmıştır...
Ha!
Türk Solu'ndaki Türk'üm, diyenlerle bağımsız düşünceli bu arkadaşlar Türkiye için hala bir umuttur...
Diğer, gruplar mı?
Yal bittiğinde başka kapıya gideceklerdir...
Bu yüzden benim nazarımda yok hükmündedirler...
İşte şimdi ne yapılmalı?
Süre azaldı!
Yeniden milli şuralar her yerde düzenlenmeli...
Paşa örnek alınmalı... Bir program çerçevesinde yeni oluşumlar gerçekleşmeli...
Yoksa!
Geleceğimizin ne olacağını düşünmek bile istemiyorum...
Bu yazının amacı kimseyi kırmak, üzmek için değil, herkesi bir kez daha Düşünmeye sevketmek için yazılmıştır...
 
Ben Türküm, diyen herkesin Türkçüler Bayramı Kutlu Olsun...
Türklük uğruna, "Gök girsin kızıl çıksın!"
******
Düşünmeye, okumaya, yazmaya ve konuşmaya devam...