.

Celal Bayar, burada bir hatırasını anlatır:
"--Şimdi size Padişah Vahdettin' in Başkatip Ali Fuat Bey'le bir mükalemesini anlatacağım. Bu konuşmada kelimesi kelimesine aynen cereyan etmiltit. Şimdiye kadar neşredilmemiş tarihi bir hakikattir."
Vahidettin, Tevfik Paşa'ya iradeyi hazırlattıktan sonra başkatip Ali Fuat Bey'e kararı anlattı :
---- Fuat BEY , sizden sır çıkmaz , Ecnebiler bu Meclisi Meb'usanı müntehip addetmiyorlar. "Siz
hakkı hayatınızı muhafaza için faaliyet göstermelisiniz. Eğer lazım gelen faaliyeti göstermezseniz hakkı hayatınızı da ıskat etmiş olursunuz" diyorlar. Binaenaleyh yapılacak şey Meclisi Meb'usanı feshetmekten ibarettir...
Ertesi gün de Vahidettin, aynı mevzua temasla Fuat Bey'e şunları söylemiştir:
---- Fuat Bey, ecnebilerin zihniyeti bizimkilere uymuyor, bir kere kafalarına koyduklarını bir daha çıkarmıyorlar! Ve o "heyeti katilenin" İttihatçılar müntehibi olan Meclisi Meb'usanı nasıl tutuyorsunuz? Diyorlar.
Sözlerini ilave etti.
 
Celal Bayar, ağır ağır ilave etti:
--- Sarayda geçen işlerin içyüzü görüyorsunuz ne kadar hazin... Padişahın riya ile karışık yaldızlı tarafını da Meclisi Meb'usanda göreceğiz...
 
Meclisin fesih celsesi 21 Kanunuevvel (aralık) 1918'de akdedildi... Herkes heyecanlı, fakat kararsızdı. Memleketin işleri feci bir safhaya girmiş, kimse ne yapılacağını tayin edemez olmuştu. Öğleden sonra saat 15:00'da Reis Halil Bey' in kürsüye çıkarak ayakta durduğu görüldü . Reis ayakta olarak meclise hitap etti :
---Efendiler, Mevlid-i Şerif vesilei mebruresiyle heyeti celileniz namına zatı hazreti padişahiye arzı tebrikat eyledim. Şevketmeap Efendimiz Hazretleri, Meb'usanın tebrikatından pek ziyade memnun oldu, "ben de kendiletini tebrik eder ve selam eylerim buyurdular."
Riyakar Sultanın bu yaldızlı sözlerine Meclis:
--- Teşekkür ederiz, Allah ömrü şahanelerini müzdad buyursun, sadalariyle muksbele ederek selamı şahaneye ayakta muttali oluyordu...
Bu komedya ceteyan ederken de fesih fermanı Dahiliye Nazırı Mustafa Arif Bey'in cebinde bulunuyordu.
Bu kısa merasimden sonra Meclis hemen istizah takririnin müzakeresine geçti. Hariciye Nazırı Mustafa Reşit Paşa takrire verilen cevabı okudu. Geçmişteki siyasete hücum etti. Her maddeye ayrı ayrı cevap verdi, fakat bunlar cevap değil, birer mukabil hücumdu. Hariciye Nazırı Mustafa Reşit Paşa sözlerini bitirip kürsüden inerken Dahiliye Nazırı Mustafa Arif Bey de oraya çıkıyordu.
Mustafa Arif Bey :
---İstizah takririne lazım gelen cevap verildi, şimdi size Sadrazam tarafından iradeye tebliğe memurum, diyerek cebinden iradei seniyeyi çıkardı.
Meclisin her tarafında kıyametler kopuyor, istizah etrafında müzakere isteniyor, her kafadan bir ses çıkıyordu. Bu sırada Saruhan Meb'usu Sabri Bey'in sesi duyuldu. Sabri Bey daha evvel aynı hükümete Meclisin İtimat beyan etmesini talep eymişti. Şimdi hükümetin bu oyunu karşısında ne diyecek!? Ne diyebilecekti? Buna rağmen Sabri Bey bir şeyler bağırdı, çağırdı! Fakat sözlerine ehemmiyet veren olmadı, Mustafa Arif Bey, gürültüler arasında Padişahın iradesini okumağa başladı.
******
Devam edeceğim...
Bilgi edinmeniz dileğiyle...
******
Düşünmeye, okumaya, yazmaya ve konuşmaya devam...