.

"Mustafa Akıncı, zaten istese de Tayfur Sökmen olamaz. Ona benzeyemez. O benzese benzese, emrinde bir ordu bulunduğu halde, Selanik'i, tek kurşun atmadan Yunan'a teslim eden Hasan Tahsin Paşa'ya benzer. Osmanlı Paşası olan Hasan Tahsin, Selanik'i düşmana teslim ettikten sonra Yunan vatandaşı olmuş ve orada kalmıştır. Mezarı da hâlâ Yunan Kara Kuvvetleri Müzesi'ndedir. Akıncı da kendisine böyle bir gelecek planlıyor olabilir!"
Tayfur Sökmen'in yeğeni Şerif Çirkin'in sözlerinin altına imzamı atarım.
Burak Parlakbilek'e çok teşekkür ederim...

Vanlı Dursun Efendi
 
Mithat Cemal Kuntay'ın hakkında şiir yazdığı bir komutanımız.
Çanakkale Muharebesi'nde kolunu milletinin varlığına feda etmiş zabitlerimizden Mülazım-ı Evvel Hasan Dursun Efendi. 45. Alay,2. Tabur,8. Bölük' te takım kumandanı iken 3 Mayıs 1915 gecesi, Soğanlıdere istikametinde,Kerevizdere savaşlarında süngü hücumunda bir topçu mermisi ile sol kolunu kaybetmiştir.
Mithat Cemal," Kolunu Harp Meydanında Bırakmış Bir Askere" başlıklı şiirini bu komutanımız için yazmıştır.
İşte, bu kahramanımızın tedavisini yapan Maydos ( Eceabat)Hastanesinde çalışan Doktor Behçet Sabit Erduran Hatıratında bu konu ile ilgili şöyle yazmış.
" Dursun Efendi, Van,45. Alay,2. Tabur zabit vekili: Sol kulunun dirsekle bilek arasındaki kısmına şarapnel girip çıkması nedeniyle önce kol kesildi, sonra tampon edildi..."
 
Van, bizim tarihimizin en önemli şehirlerinden birisi. Genelde terör örgütünün yaptıklarıyla gündeme geliyor. Aslında Van, bir zamanlar Türklük için İslam için canını veren kahramanlar yatağıydı. Biz hâlâ bu Vanlı Dursun Efendi'den dolayı Van'ı çok severiz.
Van, tekrar aslına rücu ederse Milletimiz başımızdaki musibetlerden kurtulmuş olur derim.
Vanlı Dursun Efendi ve arkadaşlarının durağı cennet olsun.
Bilgi edinmeniz dileğiyle...