Kadının biri, cömert olduğu söylenen yaşlı bir bilgeye gidip: “Bu şehirde benden fakir insan yok!” diyerek, “Bana biraz yardım eder misiniz?” demiş.
Bilge adam, kadının kucağındaki bebeğin bir ipeği andıran yanaklarını okşayıp öptükten sonra:
“Demek fakirsin!” dedikten sonra, “Hem de çok fakir. Ama karşılıksız yardım yapmak, âdetim değil! Eğer yardım istiyorsan, çocuğunun parmağını satman gerekir...”
Kadın, önce deli olduğunu sanmış bilgenin.
Daha sonra da, kötü bir şaka yaptığını... Ama adam ciddi görünüyormuş.
Kadına “Bir kese altın” uzatıp: “Ayak parmağına da razıyım!” demiş. “Zaten cerrah olduğumdan, ona acı çektirmem merak etme…”
Kadın, kanını donduran bu teklif üzerine kaçmayı düşünürken, adam: “Sadece tırnağını söksem de olur!” diye devam etmiş. “Biliyorsun zamanla yenisi çıkar.”
Kadın, bu ruh hastası olarak nitelendirdiği adama daha fazla dayanamamış.
Ve kapıyı çarpıp uzaklaşırken, adam onun arkasından: “Nasıl bir fakir olduğunu anlayamadım!” diye bağırmış. “Kucağındaki hazinenin tırnak kadar bir parçasını, bir kese altına değişmiyorsun!”
Bazen o kadar başka şeylere yoğunlaşıp kafamızdan sürekli olarak bazı düşünceleri geçiririz ki, elimizde var olan zenginliklerin farkında bile olmayız.
“Sağlık gibi...
Evlat gibi...
Anne Baba gibi…
Eş gibi, kardeş gibi…”
SINAV SORULARI
Ülkemizdeki yeni kuşak öğrenciler, eğiti sistemimizi zor bularak daha kolay sandıkları yabancı ülke okullarına gitmeyi düşünüyorlar.
“Ben dışarıda okuyacağım, bu sistem bana bir şey vermiyor” gibi.
Öğrenmek istediklerinden değil, daha kolay olacağını sandıklarından.
Çünkü kendi gruplarında dolaşan şehir efsanelerine göre yurt dışında okumak, oldukça kolay.
İşte bir alıntı yazı
Fransa'da yapılan “Lise bitirme” sınavlarında [Baccalauréat (Bac)] öğrencilerin cevap vermesi gereken test dışı “Klasik” ve “Ucu açık” sorulardan bazılarını onlar için yayımlıyorum.
Philo L (Edebiyat) konuları:
1. Konu: “Zamandan kaçmak mümkün müdür?”
2. Konu: “Bir sanat eseri nasıl iyi biçimde açıklanır?”
3. Konu: “Hegel’den alıntılanan metni (doğa kanunları ile beşerî -hukuktan doğan-kanunların arasındaki farka dair) açıklayınız.”
Philo ES (Ekonomik ve toplumsal):
1. Konu: “Ahlak, en iyi siyaset midir?”
2. Konu: “Emek, insanları ayrıştırır mı?”
3. Konu: “Leibniz’ten alıntılanan metni (özgürlük, daha doğrusu özgür irade üzerine) açıklayınız.”
Philo T (Teknolojik):
1. Konu: “Yalnızca değiştirilebilir olan şeyin mi değeri vardır?”
2. Konu: “Kanunlar bizi mutlu edebilir mi?”
3. Konu: “Montaigne’den alıntılanan metni (bilgi üzerine) açıklayınız.”
Philo S (Bilim):
1. Konu: “Çok sayıda kültürün varlığı insan türünün birliği önünde engel oluşturur mu?”
2. Konu: “Ödevlerini tanımak, özgürlüğünden vazgeçmek anlamına gelir mi?”
3. Konu: “Freud’dan alıntılanan metni (bilimsel araştırmanın zaman içinde seyri üzerine) açıklayınız.”
Tarih - Coğrafya S:
Tarih: Aşağıdaki iki konudan biri seçilerek açıklanacak:
1. Konu: “1949'dan bu yana Çin ve dünya…”
2. Konu: “Maastricht Anlaşması'ndan bu yana Avrupa Yönetimi…”
ES - L: Tarih:
1. Konu: “II. Dünya Savaşı'nın sonundan bu yana çatışma merkezi olarak Yakın ve Ortadoğu…”
2. Konu: “Dreyfus Olayı'ndan bu yana Fransa'daki büyük siyasal krizlerde kamuoyu ve medya…”
Öğrenciler cevapları belirli bir metot eşliğinde, analitik kompozisyon yazarak vermek zorundalarmış!
Haydi buyurun Cenaze namazına.
Bizim eğitimde böyle soru sorulsa, sizce ne olur?
HALİMAH YACOB
2017-2023 yılları arasında Singapur Cumhurbaşkanı olarak, bu gelişmiş sistemin hem simgesel hem de normatif düzeyde güçlenmesine katkı sağlayan kritik roller üstlenen Halimah Yacob’un, 2017’de Cumhurbaşkanı olması ile Singapur, kurumsal olgunluk aşamasının önemli bir simgesi haline gelmiştir.
Ülkenin ekonomik başarısının yanında, toplumsal uyum, hukukun üstünlüğü ve iyi yönetişim gibi alanlarda görünür sonuçlar alınmasının bir bölümünde onun yaklaşımı belirgin rol oynamıştır.
Görev süresinde:
İyi yönetişim ve yolsuzlukla mücadelede devlet kurumlarının bağımsızlığına güçlü destek verdi.
Toplumsal uyum, kadınların ekonomik hayata katılımı ve sosyal refah politikalarında düzenlilik sağlanmasını teşvik etti.
Uluslararası arenada Singapur’un diplomatik görünürlüğünü artırarak pasaportun ve ülke imajının güçlenmesine katkı sundu.
Hava taşımacılığı, lojistik ve ticaretin küresel istikrarsızlıklara rağmen kesintisiz işlemesini sağlayan devlet politikalarını destekledi.
Bu dönemde Singapur’un zaten yüksek olan performansı daha da kurumsallaştı ve dünya sıralamalarında “Birinci” olduğu birçok gösterge kalıcı hale geldi.
• 300 milyar dolar yıllık GSYİH (Gayri Safi Yurt İçi Hasıla)
• 6 milyon nüfus
• Dünyanın en güçlü pasaportu
• Yıllık 85.000$ ikamet geliri - ayda yaklaşık 7.000$
• Dünyanın en iyi havalimanı
Hükümetle bir toplantı yapar ve şöyle der:
“Benim adım Halime Yakob...
Kim benimle Singapur halkının yararına çalışmak istiyorsa onun kız kardeşi olduğumu bilsin...
Hedefim;
Singapurluların yaşam standardını geliştirmek.
Başka hiçbir şeyle ilgilenmiyorum...”
Başarıları:
• Singapur’un ulusal gelirini 2 trilyon dolar artırdı.
• Singapurluların yıllık gelirini yıllık 85.000 dolara yükseltti.
• Singapur pasaportu dünyanın en güçlü pasaportu oldu.
• İşsizlik %1’e düştü.
• Yaklaşık 10.000 büyük proje gerçekleştiriyor.
• Yolsuzluğu sıfıra indir.
• Singapur ürünlerindeki tüm vergiler kaldırıldı.
• Devlet bütçesi fazlalığını 5 trilyon dolara yükseltti.
KARGALAR
İsveç’te kargalar kasabaları çimlerden temizlemeye ve bunun için ikramlar almaya başladılar.
İsveç çöp sorununa alışılmadık bir çözüm buldu: “Kargalar çöp kutularını toplamak ve yiyecek karşılığında takas etmek için eğitiliyor.”
Kuşlar sisteme hızlı bir şekilde kapıldı ve katılmak için hevesli.
Prensip çok basit:
“Karga cihazın içine ot atıyor ve bir parça yiyecek alıyor.”
Kargalar en zeki kuşlar arasında olduğu için eğitim hızlı geçti.
Projenin yaratıcılarına göre, kuşların katılımı temizlik maliyetlerini %75’e kadar düşürebiliyor ve kargalar adeta çevreci oluyor.
Şu insanoğlunun yapamayacağı bir şey yok.
Etrafı pisletip, temizliğini kuşlara yaptırıyorlar.
Pes doğrusu.
Anlamadığım şu;
İnsanı eğitip; etrafı pisletmemelerini öğretsek daha mı zor?
Evet, ne yazık ki.
Kısaca;
Deveye hendek atlatmak daha kolay gelmiş insanlara…
DEV MANTAR
Yaşayan en büyük canlı:
Armillaria Ostoyae
Yani Bal mantarı...
ABD’de yaşı 2000 ile 8000 arasındaki bu Dev mantarın çok büyük bir bölümünün, dokunaç benzeri beyaz miselyumlardan oluşan “Devasa bir saç yığını şeklinde” yer altında bulunduğu biliniyor.
Üç metre yerin altına inmiş olan dev mantarın varlığı ise; 1998 yılında ormandaki büyük ağaçların esrarengiz ölümü üzerine başlatılan araştırmayla anlaşılmış.
Dev mantar ağaçların besin almasını engelleyerek 15 futbol sahası büyüklüğünde bir ormanın yok olmasına neden olmuş.
Her alanda bir sömürgeci bulunuyor demek ki…
YANLIŞ BİLDİKLERİMİZ
“Güzele bakmak sevaptır” değil,
“Güzel bakmak sevaptır.”
“Azimle sıçan duvarı deler” değil,
“Azimli sıçan (fare) duvarı deler.”
“Eşek hoşaftan ne anlar” değil,
“Eşek hoş laftan ne anlar.”
“Aptala malum olurmuş” değil,
“Abdala malum olurmuş.”
Abdal: Derviş
“Su uyur düşman uyumaz” değil,
“Sü uyur düşman uyumaz.”
Sü: Asker
“Saatler olsun” değil,
“Sıhhatler olsun.”
Sıhhat: Sağlık
“Ziyaretin kısası makbuldür” değil,
“Ziyaretin kıssası makbuldür.”
Kıssa: Karşılıklı olan