Şehirde gezerken uğruyoruz ya tanıdıklara.
Hasbıhal ediyoruz haliyle.
Günlük yaşamdan, siyasetten.
Gündem çok kalabalık (ki yazımın ilerleyen bölümlerinde onları da yazacağım) ama laf dönüp dolaşıp “Başkana” geliyor.
Genel kanı halen devam ediyor:
“Hiç çalışmıyor!”
Hep aynı terane aslında.
Günlük dertler sanki başkana yüklenmiş gibi.
Ülgür Başkandan alışkın olan halk, sürekli başkan görmek istiyor.
Sabah, öğle veya akşamları geçsin çarşıdan, kordondan…
Selam versin, bir kahve içsin esnafla…
Anlayacağınız, biraz hareket istiyor halk zaten.
Yapılmayan bir şey yok belki ancak halkı da dinlemek lazım, zira oyu onlar verecek.
Bizim başkanın genel siyasete yakın olması belki de insanımızı bu yöne sevk ediyor.
Yapılacak ilk seçimde getirilmesi beklenilen “Adalet Makamı” aklını çeliyor sanki.
O sebeple görülmüyor Çanakkale sokaklarında.
Ziyaretler, hoşsohbetler eklesin görev süresine.
Ne yapalım halk bekliyor, yapmak da lazım.
Halkın çok şikâyeti var.
Öncelikle kaldırımlar.
“Ne o öyle? Çarşamba pazarına dönmüş” diyorlar.
Kaldırımlarda yürüyecek yer yok.
Motosikletler de cabası.
Devletin gücünü görmek istiyor halk açıkça…
“Su parası, otobüs zammı canımızı aldı” deniliyor.
Halk bu, der.
Çözüm sizin işiniz…
En son yaptınız otobüslere zammı.
Milletin minnacık bütçelerine bir darbe olarak “Hart” diye vurdunuz.
“Ama biz ne yapalım? Memleket idaresi böyle, dayanamadık” deme şansınız yok.
Zira orası çözüm makamı.
Bu otobüs zammı milletin canını oldukça yakacak.
Hele öğrenciler veya ebeveynleri ne yapacak?
Çocuğunu okutmak için saçını başını süpürge eden anne-baba ne yapsın? Asgari ücret alana, yol parası yetmez.
Siz onu;
‘Verin yetkiyi, görün etkiyi’ diyen,
‘Yılsonu enflasyonu tek haneli rakamlara inecek’ diyen,
‘Dolar 8 lira olacakmış?’ diyen,
‘Milli gelir iki katına çıkacak!’ diyen,
‘Türkiye dünyanın en iyi 10 ekonomisi arasına girecek’ diyen,
‘TUİK verileriyle ülkeyi idare eden’,
“23 senedir memleketi bu hale getiren AKP iktidarına sorun” diyebilirsiniz, haklısınız da.
Seçim zamanı gelince oylarla sandıkta bir hesap sorulur elbet.
Ama bunun yükünü sadece AKP’ye atıp, aradan sıyrılmak olmaz.
Bir kaynak yaratıp, bir şeyler yapıp bu zamları en aza indirmek gerekirdi.
“Yapamıyoruz, elden bir şey gelmiyor” derseniz, ilk seçimde halk size de sorar, bunu bilin.
SU SAYAÇLARI
Bir gün geldi mekanik su sayaçlarının “Ön ödemeli sayaçlarla değiştirilmesi” istendi.
Bu tarihten sonra yeni yapılan binalarda ve bozulan mekanik sayaçların yerine “Ön ödemeli sayaç kullanma” mecburiyeti getirildi.
2012 tarihinde evi aldığımda benim su sayacım mekanik olarak takılmıştı.
Kontroller yapılmış ve bana oturma izni verilmişti.
Ben su bağlatmak için belediyeye gittiğimde bana “Su sayacımın mekanik olduğu ve bunun ön ödemeli sayaç ile değiştirmem gerektiği” söylendi ve su bağlanmadı.
Be her ne kadar “Siz bu yeni binayı kontrol ederken sayaçların mekanik olduğunu görmediniz mi?” desem de nafile.
Mecburen hiç kullanılmamış mekanik sayacımı söktürüp, yerine akıllı sayaca yüklü bir para verip değiştirdim.
Bu ön ödeme dayatması devam etti.
Sonuçta bir gün benim sayaç bozuldu.
Satıcıya gittiğimde “Bozulmuş” dedi ve ekledi, “Zaten bunların ömrü hemen hemen bu kadar” şeklinde cevapladı.
Mecburen, yine yüklü bir para verdim ve değiştirdim.
Öte yandan, 14 Ağustos 2025 tarihinde Çanakkale Belediye sitesinden bir bildiri yayımlandı.Bu bildiri şöyleydi:
“Değerli Hemşehrilerimiz,
3516 sayılı Ölçüler ve Ayar Kanunu’nda su sayaçlarının ekonomik ömrü 10 yıl olarak belirlenmiştir.
Bu sürenin dolmasıyla birlikte sayaçlar doğru ölçüm yapamayacağından, abonelerimizin mağduriyet yaşamamaları için sayaç değişiminin yapılması gerekmektedir.
Öte yandan, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın 03.02.2025 tarihli ve E-59519045-300-6571046 sayılı yazısı ile 3516 sayılı Kanun’un 14. maddesi gereğince, damga süresi geçmiş sayaçların kullanılması yasaktır.
Damga süresi dolmuş sayaçları bulunan hemşehrilerimizin mağdur olmamaları için Belediyemiz Su İşleri Müdürlüğüne başvurmalarını önemle rica ederiz.”
Buyurun buradan yakın.
Sayaçlarınız 10 yılı doldurduysa gidip değiştireceksiniz.
Neden?
Çünkü kullanmış olduğunuz sayaçların kullanım süresi 10 yılmış.
Biz o kadar parayı 10 yıl için mi verdik yani?
Ne güzel iş.
10 yılda bir 200 bin kişilik şehrin tüm sayaçları değişecek.
Paraya bak!
Ancak Ankara’da vatandaşın biri bu uygulamanın yanlış olduğuna kanaat getirerek mahkemeye başvurdu.
Ankara Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresinden (ASKİ) kartlı sayacının, mekanik sayaçla değiştirilmesini isteyen abone, bu talebi kabul edilmeyince dava açtı.
Davacı, “ASKİ'nin su aboneliğine ilişkin tahsilatı ön ödemeli sistem olan kartlı sayaçla yaptığını, bu tür aboneliği kendisinin tercih etmediğini, mekanik sayaç aboneliğine geçmek istediğini” belirtti.
Ankara 9. Tüketici Mahkemesi, davayı reddetti.
Kararın temyiz edilmesi üzerine dosyayı görüşen “Yargıtay 3. Hukuk Dairesi” ise yerel mahkemenin kararını bozdu.
Bozma kararında, “ASKİ Tarifeler Yönetmeliği'nde yeni abonelikler için mekanik veya kartlı sayaç kullanımı konusunda idareye takdir yetkisi tanındığı ancak idarenin bu takdir yetkisini kullanırken objektif ve iyi niyet kurallarına uygun davranması gerektiği belirtildi.”
Ayrıca 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un ilgili maddelerine atıfta bulunulan kararda, şu ifadelere yer verildi:
“Davalı idarenin tek taraflı olarak çıkardığı yönetmeliği gerekçe göstererek, iltihaki nitelikteki sözleşmeyle kartlı (ön ödemeli) sayacı zorunlu tutması, Türk Borçlar Kanunu'na, 4077 ve 6502 sayılı tüketicinin korunması hakkındaki yasaların lafzına, ruhuna, düzenleme amaçlarına ve temel tüketici hakları ile hukukun genel ilkelerine açıkça aykırılık teşkil etmektedir.”
“Sayaç seçiminin aboneye bırakılması gerektiği” vurgulanan kararda, mekanik veya kartlı sayaç seçimi konusunun davacının tercihinde bulunduğu göz ardı edilerek, “Yerel mahkeme tarafından davacının mekanik sayaç takılması talebinin reddine karar verilmesinin doğru görülmediği” kaydedildi.
Tmmob Makina Mühendisleri Odası
İstanbul Şube Yönetim Kurulu Sekreteri
Erol Alkım Erdönmez oda adına yaptığı yazılı olarak yaptığı açıklamada özet olarak şu konulara değindi:
“Geçtiğimiz günlerde İSKİ tarafından abonelerine gönderilen mektuplarla “Mekanik sayaçların Elektronik Kartlı Sayaca dönüşüm” yapılacağı bildiriliyor. “Kartlı Sayaç Uygulamasına geçtikten sonra tarafınıza verilen elektronik karta dolum yaparak su kullanımına devam edebileceksiniz” deniliyor.
(…) Abonelere gönderilen mektupta, “Bu işlemler için hiçbir ücret talep edilmeyecektir” açıklaması dikkat çekiyor.
Bilindiği gibi sayaç alımlarının yapıldığı Elektromed Firması ve bedelleri konusunda basında daha önce bir takım haberler yapılmıştı.
Sayaç bedelleri aboneden talep edilmiyor ise bu sayaçları Elektromed firması ya da eski Alfagaz firması (ki firmanın web sitesinde Rize ve İnegöl'ün de bu uygulamaya geçtiği belirtiliyor) bu sayaçları abonelere “Hediye” mi etmektedir?
Yoksa kamu kaynakları birilerine ve malum bir firmaya peşkeş mi çekilmektedir?
Anılan sayaçların mekanik sayaçlar sökülmeden takıldığı İSKİ tarafından açıklandı.
Peki iki sayaç daha mı “Sağlam” okumaktadır?
İnternet sitesinde deniliyor ki;
“Kartlı sayacın arızası durumunda mekanik sayaç m3 olarak ölçümü yapar ve bu ölçüm fatura edilir.”
Yani mekanik sayaç görevini zaten yapıyor.
O zaman bu firmadan alınan elektronik sayaca ne ihtiyaç var?
Bu Kamu idarecilerine “El insaf” demek gerekir ya da başka bir şey...
Ön Ödemeli Elektronik Su Sayaçları sosyal devlet ilkesine aykırıdır.
Ön ödemeli elektronik sayaç kullanımının doğal sonucu, kontörü biten ve yeni kontör almak için parası olmayan abonenin, “İçme, temizlenme, bulunduğu yeri temizleme, dolayısı ile sağlık hakkından mahrum kalması” demektir.
Parası olamayan insanların, çocuklarının, okulların, kamu binalarının, hastanelerin, üniversitelerin bu uygulama ile susuz kalması söz konusudur.
Bu durum sosyal devlet ilkesine aykırıdır.
Hiçbir kurumun insanları susuz bırakma yetkisi yoktur.
Anayasa uyarınca, herkes maddi ve manevi varlığını geliştirme, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir.
Ön ödemeli sistem İstanbul'u sağlıksızlığa, hastalığa mahkûm etmektir. İstanbulluların maddi ve manevi varlığını geliştirmesinin sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşamasının engellenmesi Anayasanın 56. maddesine aykırıdır.
İSKİ'nin sadece kısa bir süre yetecek su bırakarak su sayacını değiştirmesi, yoksul halkın dolaylı olarak cezalandırılması sonucunu doğuran, çevre kirliliğine ve çeşitli hastalıkların oluşmasına yol açabilecek tehlikeli bir uygulamadır.
Önceki açıklamalarımızda belirttiğimiz gibi; eski su sayaçlarının değiştirilmesi, teknolojik ve yasal bir zorunluluk değildir.
Su tüketim faturalarında da belirtildiği üzere su sayaçlarının mülkiyeti aboneye aittir.
Aboneye ait olan sayacın zorla değiştirilmesi, Anayasa’nın 35. Maddesinde düzenlenen mülkiyet hakkının ihlalidir.
Bu konuda açılan davalar da sürmektedir.
TMMOB tarafından İstanbul'da açılan Dava reddedilirken, Ankara 11. İdare Mahkemesinin Mustafa Tanşi isimli davacının açtığı davada verdiği Yürütmeyi Durdurma kararının gerekçesinde şöyle denildi; “Belediyeleri, belde halkının mahalli müşterek ihtiyaçlarını karşılamak üzere seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan tüzel kişiler olarak tanımlayan Anayasal anlayış, içme ve kullanma suyu hizmetlerinin belde sakinlerine sunulmasını düzenleten mevzuata da yansımış ve hizmetin karşılığının alınması, hizmetin sunulmasından sonra gerçekleşecek bir aşama olarak belirlenmiştir. Olayda, .....kamu hizmetlerinin sunumu peşin ödemeye bağlanarak anılan anayasal ve yasal kamu hizmeti anlayışına uymayan ticari niteliği ağır basan yeni bir ilişki biçimi oluşturulmak istendiği görülmektedir. Bu durumda, ASKİ Yönetim Kurulu'nun 18.05.2005 tarih ve 219 sayılı kararının 'Borcundan dolayı sökülen su sayaçlarının yerine kartlı su sayacı takılması' kısmında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.”
Davanın sonuçlanması ile birlikte bireysel olarak tüm abonelere de dava açma yolu açılacak.
Bu konuda Oda olarak açtığımız dava da devam etmektedir.
Ön Ödemeli Su Sayaçlarına ödenen/ödenecek olan büyük bedel, ortaya çıkan bu maliyet kamusal bir maliyettir ve kamu kaynaklarının birilerine yok yere peşkeş çekilmesidir.
Biz Makina Mühendisleri Odası olarak; meslek alanlarımız kapsamındaki bu ve benzeri konularda yaşanan gelişmeleri takip ederek kamuoyunu aydınlatma görevimizi yerine getirmeye devam edeceğimizi belirtir, kamuoyunun dikkatini çekmek isteriz.”
Çanakkale’de ise bir vatandaş, Türkiye Büyük Millet Meclisi Kamu Denetçiliği Kurumu’na (Ombudsmanlık), Çanakkale Belediye Başkanlığı ile ilgili başvuruda bulunmuş.
Vatandaş “Ön ödemeli sayacın mekanik sayaçla değiştirilmesi, ön ödemeli sayaç bedelinin güncel değerinin iade edilmesi” talebi ile ilgili başvuru yapmış.
Ombudsmanlık tarafından Tavsiye Kararı’nda, Mekanik Sayaç yerine Kartlı Sayaç kullanma zorunluğu ile ilgili farklı illerden çok sayıda başvuruda bulunulduğu belirtildi.
Kararda, “Mekanik Sayacın değiştirilerek, Kartlı Sayaç kullanımının zorunlu kılınması ve aboneye tercih imkânı sunulmamasının Kurumumuz emsal kararlarında hukuka aykırı olduğu belirtilerek, abonelerin talebi doğrultusunda ilgili idare tarafından mekanik sayaca dönüş işlemlerinin yapılması gerekmektedir” denilmiş.
Aynı zamanda kararda; “İlgili idarenin 10 yılı geçen sayacı değiştirmesi olağan olup, ön ödemeli sayaç kullanımını zorlaması ve seçenek hakkı tanınmaması hukuka ve hakkaniyete aykırıdır. Bu kapsamda söz konusu bedelin iadesi gerekmektedir” ifadeleri yer almış.
Haydi bakalım kolları sıvayın, hukuki yoldan ne yapılması gerekiyorsa yapın…