Çam balı, aslında çam ağaçlarında emgi yaparak beslenen Basra böceğinin salgılarından elde edilmektedir. Salgı balı olarak bilinir. Basra böceği emdiği özsuyunun bir kısmını beslenmesinde kullanmakta, geriye kalan şekerli kısmı salgılamaktadır. Bir şekilde vücudundan dışarı atmaktadır. Vücudundan attığı için ifrazat olarak da tanımlanır. Başta arılar olma üzere, karınca ve benzeri böcekler bu salgıyı diğer şekerli ürünlerden daha çok tercih etmektedir.
Basra böceği Muğla ve çevresindeki çam ormanlarında daha yaygındır. Didim’den Fethiye’ye kadar uzanan kızılçam ormanlarının çoğunda Basra böceği bulunur. Gezginci arıcılarımız, Trakya’da ayçiçeği balını hasat ettikten sonra Aydın-Söke’den başlayarak Muğla-Fethiye’ye kadar olan kuşağa arlarını naklederler.
Basra böceğinin aktif salgı yaptığı dönem Ağustos-Mart ayları arsındadır. Bazen nisan ayı ortalarına kadar salgı devam eder. Ancak kış sezonunda arı faaliyeti için havalar uygun olmadığından bu ifrazattan yararlanmayı hiçbir arıcı düşünmez. Aynı zamanda çam florasında bal akımı başladıktan sonra koloni nüfusu hızla düştüğünden, bir aydan fazla aynı yerde kalmak kolonileri zayıflatmaktadır. Dolayısıyla kış sezonunda koloni kayıpları daha fazla olmaktadır.
Çanakkale ve çevresinde en fazla çam balı üretimi Güzelyalı-İntepe arasındaki bölge ile Radar tepesinden elde edilmekteydi. Ancak bu iki havzanın yanması Basra böceğinin yayılış alanını önemli derecede azalttı.
Yanmayan kısımlarda bulunan çam ağaçlarında Basra böceği bulunmaktadır. Arıcıların bazıları Basra böceğini yaşlı çam ağaçlarının bulunduğu bölgelere de götürdüler ve bal ormanları oluşturmaya çalışıyorlar.
Basra böceğiyle ilgili çok fazla çalışma olmadığından çam balı verimi iklime bağlanmaktadır. Bununla birlikte ağustos ayında yağan yağmur çamın gelişimini teşvik etmekte ve Basra böceğinin salgı verimini artırmaktadır. Aynı zamanda nemli havalar, hafif lodos esintileri salgıyı alınabilir kıvamda tutmaktadır. Dolayısıyla verim artmaktadır.
Basra böceği yüksek sıcak ve kurakta çok fazla aktif değildir. Yağış çamda topraktan su alımını hızlandırmakta ve özsuyunu zenginleştirmektedir. Lodos ise denizden nemli hava getirdiğinden böcek salgısını arı tarafından alınabilir kıvamda tutmaktadır.
Arılarda koloni nüfusları bu sene geçmiş yıllarda olduğu gibi daha düşük seyrediyor. Kurak geçen ilkbahar, erken başlayan yüksek sıcaklıklar, çiçek ömrünü kısalttı. Dolayısıyla yaz başında koloni nüfusları hızla azaldı. Aynı zamanda varroa nüfusu da düşmek bilmedi.
Çam balı hasadına düşük mevcutlarla gelen koloniler ancak kendini besler. Kestaneye giden arılarda nüfus nispeten yüksek düzeylerde ve bal verimi iyi görünüyor.
Basra böceğinin yoğun olduğu alanlarda kuşkonmaz çiçek açmak üzere. Ardından andız otu çiçek açacak. Dolayısıyla arıların polen bulma ve yavru yapma şansları da var. Nüfusu azalan kolonileri bugünlerde beslemekte, koloni nüfusunu artırmakta yarar var.
Basra böceğinin faaliyetleri, özellikle yeni nesil oluşturma davranışı arı baskısından etkileniyor. Küçük alanlarda yoğun arı nüfusu, Basra böceğinin çoğalmasını olumsuz etkiliyor. Dolayısıyla salgı üretimi azalıyor. Basralı çam alanlarına erken arı indirmek doğru değil. En doğru olanı böceğin nesil döngüsünü takip edip ona göre arı getirmekte yarar var.