Çanakkale’nin ciğerleri günlerce yandı. Ormanlarımız, evlerimiz, hatıralarımız küle döndü.
Ama içimizde bir şey hâlâ dimdik ayakta: Umudumuz.
Biz biliyoruz ki; bir ev yanabilir, ama bir kentin hayalleri yanmaz.
Dayanışmanın Gücü
Bugün komşusunun elini tutan, yardım kolisi taşıyan, fidan diken herkes aslında bu yangını söndürmeye devam ediyor.
Dayanışma büyürse, küller arasından daha güçlü bir Çanakkale doğar.
Unutmayalım: Bir battaniye, bir çivi, bir fidan… Küçük yardımlar birleşince büyük bir umuda dönüşür.
Yeniden Yeşerecek Topraklar
Yanmış ağaçlarımızın yerini yeniden fidanlar alacak. Belediyelerden sivil toplum kuruluşlarına, üniversitelerden gönüllülere kadar herkesin katılacağı büyük bir fidan seferberliği başlatılmalı.
Bugün toprağa bırakacağımız her fidan, yarın çocuklarımızın nefesi olacak.
Güvenli Bir Gelecek İçin
Bu yangın bize bir kez daha gösterdi ki “önlem almak kaybetmekten daha ucuzdur.”
Yangınlarla mücadelede erken uyarı sistemlerinden insansız hava araçlarına, yangına dayanıklı yapı malzemelerinden afet bilincine kadar her imkânı kullanmalıyız.
Çanakkale yeniden doğarken, geleceğini de güvenle kurmalı.
Türkiye’mize Çağrı
Bu yalnızca Çanakkale’nin değil, tüm Türkiye’nin meselesidir.
Hep birlikte ayağa kalkarsak küllerden ormanlar, evler ve umutlar doğacak.
Bugün Çanakkale’ye uzanacak her el, aslında yarının daha güvenli Türkiye’sine uzanmış olacak.
Son Söz
Evet, evimizi kaybettik. Ama hayallerimizi kaybetmeyeceğiz.
Şimdi el ele verelim: Daha çok fidan için, daha güvenli evler için, daha bilinçli bir toplum için.
Çünkü biz biliyoruz ki: Birlik olursak hiçbir yangın bizi küle çeviremez.