Geçtiğimiz 20 Mayıs günü Dünya Arı Günü idi

Geçtiğimiz 20 Mayıs günü Dünya Arı Günü idi. Dünya Arı Günü'nde yayımlanan önemli bir rapora göre, savaş bölgeleri, mikroplastikler ve ışık kirliliği önümüzdeki on yılda arılar ve diğer tozlayıcılar için ciddi yeni riskler oluşturuyor.

Arılar, kelebekler, bazı kuşlar ve yarasalar gibi tozlayıcılar doğa ve gıda tedariki için hayati öneme sahip. Çiçekli bitkilerin neredeyse %90'ı ve dünyanın temel gıda kaynaklarının %70’i tozlayıcı arıların varlığına bağlı.

Polen taşıyıcılarını kurtarmak için yeni bir bilim öncülüğündeki küresel kampanya olan Arı Dünyası raporu, dünyanın önde gelen on uzmanına göre, önümüzdeki 5-15 yıl içinde tozlayıcı kaybını hızlandırabilecek en önemli 12 yeni tehdide dikkat çekiyor.

Ukrayna'daki savaş gibi savaş ve çatışmalar, ülkeleri daha az ürün türü yetiştirmeye zorluyor ve tozlayıcı arıların sezon boyunca çeşitli gıdalardan mahrum kalmasına neden oluyor.

Avrupa'daki arı kovanlarını kirleten mikroplastik parçacıklar, 315 bal arısı kolonisinde yapılan testlerde çoğu kovanda PET plastik gibi sentetik malzemeler bulunduğunu ortaya koyuyor.

Geceleri yapay ışıklandırma, gececi tozlayıcıların çiçek ziyaretlerini %62 oranında azaltıyor. Güvelerin ve gece böceklerinin tozlaşmada oynadığı rolü engelliyor.

Antibiyotik kirliliği potansiyel olarak arı kovanlarını ve balı kirletiyor. Tozlayıcıların davranışlarını etkiliyor, yiyecek arama ve çiçek ziyaretlerini azaltıyor.

Hava kirliliği onların yaşama, üreme ve büyümelerini olumsuz etkiliyor.

Gelişmekte olan ülkelerde, pestisit karışımları giderek daha tehlikeli bir hal alıyor ve tozlayıcı arıları öldürüyor.

Daha sık ve daha büyük orman yangınları, yaşam alanlarını tahrip ediyor ve toparlanmayı zorlaştırıyor.

Raporda ayrıca, alınacak tedbirler de şöyle sıralanıyor:

Arı sağlığına zarar veren antibiyotik kirliliğini sınırlayan daha güçlü yasaların çıkarılması gerekiyor.

Tozlayıcıları etkileyen hava kirliliğini azaltmak için elektrikli araçlara geçilmesinde yarar görünüyor.

Daha iyi tozlayıcı beslenmesi için geliştirilmiş polen ve nektar verimi yüksek bitkilerin korunması ve artırılması gerekiyor.

Yaşam alanlarında daha fazla çiçekli bitki kullanılması, polen ve nektar kaynaklarının artırılmasında önemli bulunuyor.

Faydalı böceklere zarar vermeden zararlıları hedef alan RNA bazlı (Ribonükleik asit) mücadele yöntemlerine ağırlık verilmesi gerekiyor.

Tozlayıcıları tehdit eden faktörleri ortadan kaldırmak için aslında herkesin çaba göstermesi, tozlayıcılar için güvenli alanlar yaratmak amacıyla doğal yaşam alanlarının korunması, sağlıklı yönetilmesi ve iyileştirilmesi gerekiyor.

Bazı ilkeler arılar için korunmuş sahalar oluşturmaya. Bitkisel üretim alanlarında çiçekli bitki yetiştirme şartı koymaya başladı. Tozlayıcıları azaltan en önemli unsurlardan biri olan zirai ilaç uygulamalarında da kısıtlamaya gidilirse, gıda güvenliği daha güçlü bir şekilde tesis edilecektir mutlaka.