Cumhurbaşkanı 29 Eylül 2016 yılında muhtarlarla yaptığı toplantıda ‘Lozan’ı bize zafer diye yutturmaya çalıştılar şeklinde açıklama yaptı. Sesimizi duyacağımız adaları kaybettik dedi. Lozan Antlaşmasının hezimet olduğunu ifade etti.

İktidara yakın olan cemaatlerin çoğunluğu Lozan Antlaşmasının hezimet olduğunu savunur. İngilizler için hezimettir. İngiliz vatandaşı çakma tarihçi de hezimet olduğunu anlatır durur. Oysa ilk hezimet kelimesini antlaşma masasına oturan İngiliz temsilci ifade etmiştir.

Yeni Akit gazetesinin 22 Temmuz 2022 tarihli manşeti ne yazık ki Lozan Hezimetinin 99. Yılı şeklindeydi. Demokrasi ve düşünce özgürlüğü temelinde tolerans göstermek gerekiyor belki ama bu kadar ihanete tolerans da fazla gibi sanki. Bakın bu gazete neler yazıyordu?

Bugün, milli mücadele sonrası hiçbir diplomatik bilgi ve becerisi olmayan İsmet İnönü’nün Türkiye’yi temsilen baş delege olarak imzaladığı Lozan Antlaşması’nın 99. yıl dönümü. 24 Temmuz 1923 tarihinde imzaladığımız ve başta 12 ada olmak üzere Misak-ı Milli sınırlarının ekseriyetini terk ettiğimiz Lozan Antlaşması, cephede kazanılan fakat masada diplomatik ayak oyunları neticesi istediğimizi tam olarak alamadığımız bir anlaşma olarak dikkat çekiyor.

Aynı günkü gazete, doların da 10 liranın altına düşeceğini, dolara yatırım yapanların zarar edeceği yazıyordu. Üstünden üç sene geçti ve dolar kırk lirayı gördü.

Gazeteci müsveddesi olan bu sakat beyinler ilk hazırlanan antlaşma metninde Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığının olmadığını dahi bilmiyorlar. Musul ve Kerkük için ne mücadeleler verildiğinden de haberleri yok. Çünkü tarihi İngiliz vatandaşından öğreniyorlar.

Düşünce özgürlüğü bir yana, gerçeği saptırma ve yanlış yönlendirme konusunda uzmanlaşan bu sakat beyinler Türkiye Cumhuriyeti düşmanları tarafından besleniyorlar. Sadakatleri çok yüksek. Küfür bile edebiliyorlar.

Lozan Türkiye Cumhuriyeti’nin tapusudur. Misakı Milli sınırları içinde olup da dışarıda kalan en büyük kayıp Musul ve Kerkük’tür. Bu iki ata yurdu için de ne mücadeleler verildiğini gerçek tarih yazmaktadır. Musul ve Kerkük’ü kaybettiren ne yazık ki Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da çıkan İngilizlerin desteklediği yobaz isyanlarıdır.

Toplumun fikri alanda gelişmesinde basın yayın kurumlarının önemli etkileri vardır. Özellikle gazeteciler objektif olmalıdır. Vicdanları güçlü olmalıdır. Birilerine uşaklık etmemeleri gerekir.

Lozan bugünlerde yine gündemde. Hem de terörist örgütün son yaptığı toplantıda, silah bırakacağını deklere ettiği metinde yer alıyor. Aynı deklarasyonda soykırımdan bahseden cümleler de bulunuyor.

Hangi taraftan baksan olumlu bir duruş görmek mümkün değil.

Burnumuzun dibindeki adaları Yunanistan son 20 yılda işgal etti. Hatta bazılarını silahlandırdı. Hezimet, kimin hezimetiymiş sağlıklı görmek lazım.