İhracat fiyatları artırıyorsa yasak koy, içerde fiyatlar arttıysa ithalata başvur.

Neymiş enflasyonla mücadele ediliyormuş. İktidar sahiplerinin pencereden mezun olmuş yöneticileri ne yazık ki memleketin üreticisini batırmaktan öte bir işe yaramıyor.

Bir ülkede üretimi baltaladığın sürece enflasyonla mücadele edemezsin. İşsizlikle mücadele edemezsin. Paranın değerini koruyamazsın. Paranın altı sıfırı bu gidişle geri eklenecek gibi görünüyor. Aşağı yukarı iki sıfır falan kaldı. Diğer bir deyişle altı sıfır atıldığından bu yana para yüz kattan fazla değer kaybetti. Bankamatikler para yetiştiremiyor kredi kartı kullanımı yaygınlaşmasına rağmen.

Geçenlerde limon fiyatlarının artması gündem olmuştu. Oysa bir yıl öncesinde limon üreticisi bahçelerini sökmüştü. Neymiş efendim limon fazlası varmış. Kuzey komşular limonu taneyle alıyorlar. Sarar kamyona satarsın. Bu kadar kolay. Önemli olan üretimin sekteye uğramaması. Domates değil ki bu para etmezse ekmez, dikmezsin. Türk çiftçisi otuz kırk yaşındaki ağaçları söktükten sonra lime ithalatı durduruldu ama iş işten geçmişti.

Ticaret Bakanı, ikinci limon cinayetinde U dönüşü yaptı. Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, çeşitli ticari temaslar için gittiği Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) başkenti Abu Dabi'den döner dönmez Türkiye'nin çeşitli bölgelerinden limon üreticileriyle Bakanlıkta bir araya geldiğini aktardı.

Görüşmede, Ticaret ile Tarım ve Orman bakan yardımcıları, AK Parti milletvekilleri ile il başkanlarının bulunduğunu aktaran Bolat, bu toplantıya Mersin, Adana ve Antalya'nın yanı sıra Erdemli, Silifke, Tarsus, Finike ve Kozan'dan gelen çiftçiler, ihracatçılar, ticaret ve ziraat odaları başkanlarının katıldığını ifade etti. Ticaret Bakanı "Limon ihracatındaki geçici kısıtlama kaldırılmış olup önümüzdeki süreçte de iç piyasadaki fiyat gelişmeleri kararlılıkla yakından takip edilecek, denetimler sürdürülecek." ifadesini kullandı.

Peki U dönüşü yapılmasaydı ne olurdu? Cevabı çok basit. Limon fiyatları yerlerde gezerdi. Depolardaki limon çürür giderdi. Üretici bu sene don vuran ağaçlarından meyve alamayacağı için, zırt pırt alınan kararlar nedeniyle ettiği zararlardan gına geldiği için, ağaçları diktiğine pişman olduğu için kepçeyle bahçeye girer kalan ağaçları da sökerdi. Binlerce çiftçi borçlarını nasıl kapatacağını kara kara düşünürken birkaç ithalatçı da lime ithalatından milyon dolarlar vururdu. Mersinli çiftçi on beş sene önce anamız ağladı demişti. O zamandan beri pek yüzleri gülmüyor. Satılık tarla sayısı yarım milyona dayandı. Satılanlar üretimden çıkıyor. Türk çiftçisinin artık komşusunun tarlasını alacak gücü kalmadı. Tarlalar rant sektörünün eline düştü.

Limonda U dönüşü diğer ürünlerin başına düşsün.