Bazı Türk Cumhuriyetleri, Rum Kesimini tanımak ve büyükelçi atamak için yarış yapıyorlar adeta.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanımayan Türkmenistan, Kazakistan’ın ve Özbekistan’ın ardından Güney Kıbrıs Rum Yönetimi nezdinde ilk kez büyükelçi atadı.
Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) üyesi Kazakistan ve Özbekistan’ın Güney Kıbrıs Rum Kesimi’ni resmen tanıyıp büyükelçi atamasının ardından bu sefer de TDT’de gözlemci üye statüsünde bulunan Türkmenistan Rum Kesimine büyükelçi atadı. Ankara’nın TDT içindeki yoğun çabalarına karşın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni (KKTC) tanımamakta direnen Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinin Rum Kesimi ile ilişkilerini geliştirmeye çalışmaları son derece garip görünüyor. Rum Kesimi Dışişleri Bakanı Konstantinos Kombos, Türkmenistan Büyükelçisi Toli Komekov’u kabulünde yaptığı açıklamada atamayı, ‘ikili ilişkilerin geliştirilmesi yolunda önemli bir aşama’ olarak değerlendirdi.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, 15 Kasım 1983 tarihinde bağımsızlığını ilan etmiş olmasına rağmen uluslararası alanda sadece Türkiye tarafından tanınıyor. Pakistan ve Bangladeş önce tanımışlar, ancak ABD ve İngiltere'nin baskılarıyla bu kararlarından vazgeçmişlerdir. Bunun dışında herhangi bir ülke tarafından Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanıma girişimi olmamıştır. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ise 18 Kasım 1983'te aldığı 541 sayılı kararla üye ülkelere Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bağımsızlık ilanını tanımama çağrısı yapmıştır.
Uluslararası siyasette Güney Kıbrıs Rum Yönetimi adı yalnızca Türkiye tarafından kullanılmakta, diğer bütün ülkeler adayı Kıbrıs Cumhuriyeti olarak tanımaktadır.
Evet yavru vatan Kıbrıs bağımsız bir ülkedir. Fiilen Rum Kesimi ile yönetim anlamında hiçbir ilişkisi yoktur. Rumların 1974 yılına kadar yıldırma, adayı terk ettirme politikaları işe yaramamıştı. Ardından saldırıya geçmişler çok sayıda soydaşımızı hunharca katletmişlerdi. Kıbrıs Barış Harekâtı ile adada barış sağlanmış, Rumlar kendi coğrafyalarına dönmüşlerdi. Türkiye yaptığı harekât nedeniyle ciddi ambargolar yemişti. Soydaşlarımız bağımsız bir devlet oldular ama bir türlü BM tarafından tanınmadı. O zamandan bu zamana lobiler, çalışmalar pek bir işe yaramadı. Bununla birlikte hiçbir Türk Cumhuriyeti Rum kesimini tanımadı. Türkiye güçlü bir diplomasi yürüttü. Çünkü Rum kesimini tanımak, adada Türk varlığını hiçe saymak anlamı taşıyor.
Türkiye uzun süredir diplomasi açığı veriyor. Suriye’nin kuzeyinde ABD’nin silahlı bir ordu oluşturmasına seyirci kalındı. Ege Denizinde irili ufaklı 16 ada Yunanistan tarafından işgal edildi. Hatta bazılarına askeri birlikler yerleştirildi.
Dost ve kardeş ülkeler, Kıbrıs Rum Kesimiyle ilişkilerini geliştirmek için birbiriyle yarışıyor. Dışişleri ne yapıyor bilinmez ama Türkiye prestij kaybediyor. Kıbrıs bardağı taşıran son damla olur inşallah.