Seçimlere 1.5 ay gibi bir kısa süre kaldı. Seçimlere hızla giderken bir kesim için umutlu günler, bir kesim için ise uykusuz geceler başladı.
Seçimlere 1.5 ay gibi bir kısa süre kaldı. Seçimlere hızla giderken bir kesim için umutlu günler, bir kesim için ise uykusuz geceler başladı.
Uykusuz geceler geçirenlerin başında mevcut milletvekilleri var. İnsanlar için koltuk, para ve saygı görmek çok önemli. Bu yüzden milletvekilleri bu avantajları bırakmak istemez.
Tekrar aday gösterilip gösterilmeyeceği bilmedikleri için uykuları kaçıyor.
Aday gösterilse bile seçilip seçilmeyeceği belli olmadığı için uykuları kaçıyor.
Bulunduğu makamı ve gücü kullanarak haksız kazanç elde etmişse, tekrar seçilmediği taktirde olası açılacak yolsuzluk davaları sonucu malını kaybetme ve ceza alma durumunu düşününce uykular haram olmaya başlamıştır.
Sadece vekillerin uykusu kaçmıyor elbette…
Siyasi gücü kullanıp belli bir yere gelip ballı maaşlar alanların da seçimden sonra koltuğu kaybetme durumu ortaya çıkacağı için uyuyamayanlar çok fazla.
Verilen koltuk gücünü haksız ve hukuksuzluk için kullananlar da uyuyamıyordur.
Aynı şekilde birilerinin gücünü kullanıp birlerinin malını gasp edenler de geceleri korku dolu rüyalar görüyordur.
Geçen süre içinde suçu olduğu için seçimlerden sonra yargılanma korkusu başlayanlar da çoğunlukta.
Haksız ve hukuksuz şekilde göreve getirenlerin de koltuğunu kaybetme korkusu sarmış ve uyuyamayanların sayısı da oldukça fazla.
Bunları saymakla bitmez.
Şu bir gerçek ki her seçimde olduğu gibi bu seçime de doğru hızla gidilirken uykusuz geceler geçirenlerin sayısı çok çok fazla.
Umutlu olanlar kimler?
Seçimler bazılarını kaybetme durumu gibi kazananların da olacağı bir sistem. Yeni yeni vekiller olacak. Binlerce aday adayı var. Bu aday adayların çoğu umutla önce aday sırasına yer almayı sonra meclisteki koltukları umut ediyordur.
Onlar da umudun verdiği heyecan nedeniyle uykusuz geceler geçiriyor.
Aday adayların çevresinde bulunanlar da aday adayın vekil seçilmesi durumunda kendisinin elde edeceği avantajları sıralıyordur kafasında. Bu yüzden onlar da uyuyamıyordur.
Şuan ki sistemden maddi ve manevi olarak zarar görenler de umutla seçimi bekliyor ve uyuyamıyordur.
Haksız yere işinden atılanların da umudu bu seçime bağlı. Bu seçimden sonra “görevime dönermiyim” acaba umudu ile uykusuz geceler geçiriyordur.
Haksız ve hukuksuz şekilde aylarca ve yıllarca cezaevinde kalanlar da umudunu bu seçime bağlamıştır. Onlar da uyulamıyordur.
Her seçimde olduğu gibi 14 Mayıs seçiminden sonra da kaybedenlerin ve kazananların olacağı kesin.
Kimin kazanıp kimin kaybedeceği ise 14 Mayıs akşamında belli olacak.
Ve o gece birilerinin çok sevineceği, birilerinin ise çok üzüleceği bir gece olacak.
Bu da kesin…
