Dünyaca ünlü az sayıda insanın hayat hikayesi beni etkilemiştir. Başarısı, hayatı ve yaptıkları beni en çok etkileyen Apple'li bugünlere getiren Steve Jobs.

İkinci sırada ise Matrix filminden tanıdığımız Keanu Reeves.  
Çoğumuz Keanu Reeves'ı kalıpları kıran, 4 dalda Oskar ödülü alan bilimkurgu türündeki Matrix filminden tanıyoruz. Matrix’in birçok yönden mutlu bir şekilde bittiği düşünülse de başrol oyuncusu için aynı şeyi tam olarak söyleyemeyiz. 
Keanu Reeves’in hayatı çoğumuzun hayal bile edemeyeceği trajedilerle dolu. En takdir ettiğimiz yönü ise bunlar karşısında pes etmeyişi
Henüz 3 yaşındayken Reeves’in babası evi terketti. Bir süre bağlantıyı koparmadılar, ancak birkaç yıl sonra boşanma gerçekleşip başka bir yere  taşınınca bağları  koptu. 4 farklı yüksek okula katıldı.Bir yandan da disleksiyle başa çıkmaya çalıştı ve bu karşısına birçok zorluk çıkardı. Annesinin sık sık yeni evlilikler yapması ve bu sırada devamlı taşınması yüzünden beş senede dört farklı lisede okudu, en sonunda diploma almadan okuldan ayrıldı.
Kanada için milli seviyede hokey oynamak istiyordu, takımının yıldızıydı; sakatlanıp sporu bırakmak zorunda kaldı.
23 yaşındayken uyuşturucu kullanan en yakın arkadaşı yüksek dozdan hayatını kaybetti. Keanu: “O dikkat çekici bir insan ve aktördü. Çok iyi anlaşırdık ve onu çok özlüyorum. Onu sürekli düşünüyorum.”
1998’de Jennifer Syme’le tanıştı ve ona aşık oldu. 1999’da Jennifer Syme kızlarına hamile kaldı. Üzücü bir şekilde bebekleri 8 aylıkken ölü doğdu. Bu ölümle birlikte yıkılan aile de çok dayanamadı ve ayrıldılar. 18 ay sonra Syme bir araba kazasında vefat etti.
O Hollywood yıldızları arasında köşk sahibi olmayanlardan. “Bir apartman dairesinde yaşıyorum. Her zaman için ihtiyacım olan her şey var, neden boş bir evi seçeyim” diyen biri.

O kadar parasına rağmen 2003’e kadar kiralık evde oturan, bugüne bugün hâlâ zamanının çoğunu New York’ta bir apartman dairesine geçiren; Matrix’ten aldığı paranın yüzde 80’ini “zaten bu rolü fiyakalı yapan sizsiniz” deyip özel efekt çalışanlarına dağıtan biri o.
Kardeşi lösemi hastası . Bu süreçte birçok yardım kuruluşuna bağışta bulundu ve hala da bulunmaya devam ediyor.
Hayata karşı en güzel cevabı da o veriyor. 
Mutsuzluğu hakkında bir şey sorulduğunda şöyle cevap veriyor:

“Siz yaşamak için mutlu olmak zorundasınız ama ben değilim.”

Bize de ona hayranlıkla bakıp, onu örnek almak düşüyor.

Her zaman şunu söylerim; dışarı bakıp insanlara önyargı ile bakarız
Şu anki durumuna göre karar veririz
Senin tuzun kuru deriz
Ama kimse bilmez Keanu Reeves gibi  kimin ne aşamalardan geçtiği.....