Yakın dönem Türk Tarihi'nin en büyük şahsiyetlerinden birisi olan Prof. Dr. Osman Karatay Hocamızdan...

Yakın dönem Türk Tarihi'nin en büyük şahsiyetlerinden birisi olan Prof. Dr. Osman Karatay Hocamızdan...
Bence tüm kitapları okunmalı...
Türk tarihine  daha aklıselimle bakmış olursunuz...
Ha! Bu yazıda konusu geçen Hintliler, daha seküler olarak dünyaya bakmaya başladılar...
Şu an yazılım konusunda dünyanın en güçlü toplumu oldular... Hem ABD'yi hem de Çin'i besleyen damar burası...
2100'lerde dünyanın en kalabalık ülkesi ve en güçlü toplumu olacaklar...
Çin ikinciliğe gerileyerek...
Dünya'da atom bombası olan sekiz ülkeden birisi... Çok hızlı gelişiyor... Biz bu gücü görmezden geliyoruz...
Neyse, Orman Hocamıza çok teşekkür ederim...
******
Düşünmeye, okumaya, yazmaya ve konuşmaya devam...
TARİKATLAR BİZE NEREDEN VE NASIİ GİRDİ?!!
Tarikat Hindistan'dan , özellikle Sihlerden gelmiş bir kurum. Orta Asya'da ortaya çıkışının tek hikmeti coğrafi. Aynı adam Müslümanlarca şeyh, öbürlerince rajput olarak biliniyordu. Budacılık gah budanarak, gah budanmadan sokuldu Türk'ün dünyasına. Nirvana'ya ermek ile Fenafillah'a ermek arasında teknik bir fark var mı? Tanrı'yı en iyi şekilde kavrama kısmı eyvallah ama yola çıkabilmek için önce fenafişşeyh kapısını geçmek lazım. Yani şeyhte kaybolmak, yani kendi kişiliğini tamamen bırakarak şeyhin kişiliğini almak. 15. yy'dan itibaren Timurlu mülkünde başlayıp birkaç kuşak sonra Osmanlı'ya sirayet eden çöküntünün sebebi bu. Coğrafi keşiflerle İpek Yolu'nun işlevini kaybetmesi sonraki bir gelişme ve çöküşün başlangıcını açıklamıyor. Biz derslerimizde, eserlerimizde eski Türklerde bireysel kişiliğin en üst seviyede olduğunu gururla anlatıyoruz. Her kafadan bir ses çıkması evet zaman zaman sorun yaratıyordu ve yöneticilerin işine gelmez ama kafalardan hiç ses çıkmaması daha kötüdür, toplu ölüm demektir. Kişiliği alınmış ve sürü kimliğine bürünmüş insanlar insan olarak görülebilir mi? İşte kutsallık üzerinden sızan tarikat bu şekilde bir aylaklar dünyası oluşturdu. Bizi biz olmaktan çıkardı. Kaldı ki İslâm inancına da temelden zıttır, çünkü İslam'da herkes bireysel olarak yaptıklarından mesulken, tarikatta iş vekaletle halledilmiş, cennet garantiye alınmıştır. Dolayısıyla, kişinin yaptıkları değil, merbutiyeti önemlidir. Ve dolayısıyla yapılan herşey mübah hale geliyor. Buradan değil ahlak kırıntısı, insanlığın zerresi beklenemez. İşin kötüsü Hindistan'daki inançlar bu suistimal yolunu kapatmışlar. Yani olan bize olmuş.
Prof. Dr. Tfosman Karatay