Bugün Dünya Çiftçiler Günü. Doğal afetler bir yana, uygulanan tarım politikaları da çiftçinin canına okumaya devam ediyor. Geçen sene domateste, biberde, fındıkta fıstıkta, önceki sene limonda çiftçi duman oldu. Hayvancılıkta da aynı senaryolar uygulanıyor. Üretim düştü ithalat yap. Üretim fazlası var ihracat yasağı koy. Fiyatlar düşsün. Sanki enflasyonun sorumlusu Türk çiftçisi.
Devleti idare edenler, çiftçiyi batırmak için ellerinden geleni arkalarına koymuyorlar. İthalat lobisi uzun süredir Ticaret ve Tarım bakanlıklarını parmağında oynatıyor. Tabiri caizse ne isterlerse emir telakki edip yerine getiriyor. İthalat ve ihracat politikalarıyla çiftçinin anasını ağlatıyorlar. Zaten don, kuraklık ve sıcaklıklar verimi adam akıllı düşürdü. Bir de devlet vuruyor. Fazla olan mala ihracat yasağı koyup elinde çürütüyor, az olan malı da sübvansiyonlu iç piyasaya veriyor ve çiftçinin malının değerini düşürüyor. Zarar eden Türk çiftçisi borçla üretmeye çalışıyor ama nafile. 800 milyarı geçen borcun da kapanma ihtimali görünmüyor artık. Onu da emlak-arsa rant sektörü avucunu ovuşturup bekliyor.
Uçak inmeyen havaalanlarına, taahhüt edilenin onda birini bile bulmayan geçişlerin yapıldığı köprülere, otoyollara milyarlarca dolar para ödeyen devlet çiftçiyi batırıp, birilerini zengin etmeye devam ediyor.
Önceki sene fındığa 85 lira taban fiyat verip toplayan devlet, fındık üreticisini daha sezonun başında zarar ettirdi. Parasını ödemeden fiyatlar yükseldi. Üretici fındığını geri istedi ama vermedi. Bu kadar sakat bir uygulama olamaz. Dünyada böyle bir hükümet, böyle bir bakanlık yoktur.
Böyle bir uygulama ne işe yarar acaba? Cevabı çok basit. İçerdeki fiyatları düşürür. Üretici zarar eder. Daha önceki senelerde de bu uygulamalar sürekli yapılmıştı. Üretici gene zarar etmişti. Bazı üretici örgütleri kısık sesle bizi yabancı çiftçilerle rekabet ettirmeyin demişlerdi. Bu rekabet falan değildi aslında. Dışarıdan pahalı alıp içeriye ucuz vermek, açık seçik Rus çiftçisine kazandırırken Türk çiftçisini batırmaktı.
Son zamanlarda damızlık angus ithalatı başladı. Çiftçimizden talepler toplandı. Angusa uygun bir coğrafyamız yok. Hayvanın sütü buzağısına yetmiyor. Hayvan merada bedavaya doyarsa para kazandırır. Yoksa zarar ettirir. Hal böyle iken angus ithal edenler ne yapmak istiyor acaba?
Devlet idaresi birilerine fahiş kazançlar elde ettirirken, çiftçisini canından bezdiriyor. Çok sayıda gıda ürününde bu uygulamalar yapılıyor. Pahalı alıp ucuza vermek işinden yandaş ithalatçılar iyi para kazanıyor. Paralarına para katıyorlar. Yabancı çiftçiler de iyi para kazanıyor. Türk çiftçisi masrafını kurtaramıyor. Desteklemesini bile bir sene sonra alıyor. Ekmesem daha iyi olacak diyenler hızla çoğalıyor. Çünkü ektikçe kaybediyor, adeta cezalandırılıyor.