.

 
Daha önce çevre faaliyetleri için birçok teklifte bulunmuştuk... Şimdi, 19 Temmuz'da,çevreci oluşumlar,dernekler, platformlar Çanakkale ' de buluşup Çevreyi katlettiklerini iddia ettikleri bir bölge için protesto yapacaklarmış...
Bizi davet ederlerse biz de katılırız...
Yalnız, bizim bir şartımız var...
Biz ,kim çevreyi kirletiyorsa ona karşı her protestoda varız...
Şimdi bu oluşuma bir teklifimiz var...
Önce, aşağıdaki fotoğrafa baktığımızda,1970 yılında,sulama ihtiyacı için yapılan Atikhisar Barajı sulama kanallarını görüyoruz...
Kanalın hemen yanında yapılmış olan apartmanları da görmek mümkün...
Hani, Atikhisar Barajı sulama barajıydı ya! Şimdi ürün alamak için tarla bırakmadığımıza göre bu yatırımlar da boşa yapılmış oldu...
Hem Çanakkale ' de hem de Kepez'de ovalar ranta açıldı ve yok edildi...
Bu tarım arazileri milyonlarca yılda oluştu. Şimdi yerel yönetimlerce yok edildiler... Yine, yıllarca Çanakkale pisliği Boğaza akıtıldı... Bunun sonucu olarak deniz süngerleri de yok edildi... deniz süngerleri hidro sistem açısından çok önemli deniz canlılarıydı . Şimdi onlar da yoklar. Sebep olanlar da,hedef şaşırtmacası içinde çevreci geçinerek suçlarını ört bas etmektedirler...
Yine, Geyikli Dalyan sahili arasındaki sulak alan Flamingo yani Turna Kuşlarının dinlenme yeriydi... Şimdi çevreleri beton yapılarla dolu...
Bu olaylar gelişirken bizim çevreciler yine yoktu...
Çanakkale Sarıçay içi, tahta köprüye kadar temizdi... Şimdi çevre yoluna kadar kirli...
Bu konuda, çevrecilerimizin Çanakkale Belediyesini protesto ettiklerini hiç görmedik...
Bunlar çevre faciası değil mi?
Yol yapma, tünel açma projelerinde çevre değerlendirmelerinin yapıldığı da görülmedi...
Bizim Erenköy yolu ,morfolojik açıdan değiştirildi...Bizim çevreciler burada da yoktu...
Geçen yıl, Temmuz, Ağustos, Eylül aylarında, Kepez Çayı 90 gün kadar Kepez Beldesinde yaşayanların dışkılarını taşıdı... Kesif koku vardı. Hava kirliliği oluşuyordu... Bizim Kepez Belediyesine siyah çelenk koyalım teklifini duyan çevreci yoktu... Hepsi tatildeydi...
Bir şirket, Mahmudiye çevresini kirletti... Bir köy topyekûn Geyikli, Mahmudiye ve Ezine'ye taşındı... Muhtarı bile Geyikli'de oturuyordu...
Bu çevre faciasına bizim çevreciler yine duyarsızdı...
Tabii ki, şu an faal olan Şahinli bölgesindeki Altın madenini işleten ve Siyanür kullanan tesisi de protesto edelim ,dedik... Yine bizi duyan olmadı ...
Burası ,Atikhisar'a havza başlangıcına kuş uçuşu, "10 km " mesafede... Onların yeraltı sularını kirletmesi konusunda bizim çevreciler ne der acaba?
Yine, Çan'da faal olan Termik Santralların hava ve çevre kirlilikleri ne olacak?...
Bizimkilerin cevabı yok...
Küçükkuyu'dan Ayvalık'a kadar tüm zeytinlikler, "evler arasındaki zeytinlikler" olmuş...
Bu konudaki görüşleri, tepkileri nelerdir? Bir sormak gerek...
Hülasa, Çanakkale ' ye gelecek olan Greenpeace,Tema ve Belediye güdümündeki çevreciler, saydığım yerleri de gündemlerine alsınlar,bu kuruluşları protesto etsinler! Söz ,Kirazlı'da yatıp her türlü protestoyu yapacağım...
Ha!
Biz , çevre faciası yaşatan herkese karşıyız...
Bence maden yasası değişmeli...
Tüm madenler devletleştirilmeli...
Teknolojimiz yetersizse teknoloji transferi yapalım...
Modern çağın en büyük gücü madenler olduğuna göre, çevre ve doğa dostu madenciliği de öğrenmemiz,gerek...
Biz, kim doğru iş yapıyorsa yanında,kim yanlış iş yapıyorsa karşısında olacağız...
Kamuoyuna duyurulur...
 
Bünyamin Nami Tonka
Çevre Dernekleri Federasyonu Kurucu Müteşebbis Başkanı
 
Not: aşağıdaki çizimi iyi inceleyin ,derim...
Gelecek nesiller bizi hiç de hayırhah anmayacaktır...Bu sonucu oluşturanları şiddetle kınarım...