Biz, derinlikli bir siyaset için hayaller kurarken meğer dipsiz bir çukura düşmüşüz...

Türkiye'nin çevresinde olan problemler başka bir ülkenin çevresinde olsaydı, o ülke yok olup giderdi...

Ege Denizi'ndeki Adamlarımızın işgali...

Bitmeyen ekonomik krizimiz...

Çevre faciaları...

Adaletsizlik...

Liyakatsizlik...

Doğu Akdeniz fosil yakıtlar için paylaşımda yok farz edilişimiz.

Gibi gibi...

Batı ve Doğu, Güney ve Kuzey, her yönden ülkemizin başına bela edilen terör faaliyetleri durmak bilmiyor.

Kürdistan İşçi Partisi olarak, Marksist bir kuruluş olup hem Türkleri hem de Kürtleri öldürmekten mutlu olan ve bilhassa Avrupa'nın neredeyse tüm devletlerince de fevkalâde himayeye mazhar olan bir yapı, yine, kapitalizmin zirvesi olan ABD tarafından kollanıp büyütülmektedir.

Son kertede Barrack iti tarafından dile getirilen bütün ulus devletler bize problem oluyor, onların, bilhassa İsrail ve onun büyük hedefleri için yıkılmaları gerekir, söylemi de düşündürücüdür

.

En saçma sözleri de "bizim Hazar'ımız!" diyerek yeni ve kurcalanacak yerlerin, nereleri olacağını da hedef olarak gösterebiliyor...

Puştun önde gideni...

Doğu Türkistan Çin 'e bırakıldı...

Kazakistan, Türkmenistan, Azerbaycan, Gürcistan, Ermenistan, İran ve Türkiye hedef ülkeler olarak gösteriliyor...

İsrail' in öldürdüğü iki yüz bin kişi için yumuşak bir geçiş yapalım tavrıyla bir Gazze toplantısı düzenleniyor.

İtalya'ya verilen bu görevde birçok ülke çağırılmış;ancak, Türkiye yok...

Rahmetli İhsan Sabri Çağlayangil'in hatıralarını okumuştum. Hem iç işlerimiz hem de dış işlerimiz için güzel dersler var. Çağlayangil, Avrupa'nın bazı önemli ülkelerinin dış işleri bakanlarıyla da özel dostluklar geliştirmiş, hatta, yaz tatillerin birlikte geçirecek kadar da aile dostları olmuş.

Türkiye aleyhine bir şey olacaksa, bu dönemde" Kıbrıs meselesi" ön plandaydı, onu bile bu dostluklar yumaşatır ve ülkeler arasında kriz çıkması önlenirdi...

Çağlayangil, hatıraların bir bölümde, Batı sizi bir yemeğe davet etmemişse bilin ki menüde siz varsınızdır, der...

Geçtiğimiz günlerde Gazze için bir toplantı yapılıyor ve Türkiye, bu toplantıda yok... Bu durum Türk kamuoyunun telaşlandırmalıdır.

Yine, bu durum, bize , ülkemizin liyakatsiz kadrolarca yönetildiğinin de bir belgesi gibi görülmelidir, derim.

Ben, sadece Türk Milleti'nin uyanık olmasını istiyorum, o kadar.

Uyanık olun!

******

Ülkemizde, Türk Devleti, Türkiye, Türk Dili, Türk Anayasası, Atatürk, Türk Vatanı, Türk'üz, diyemeyen kim varsa, bunların tamamı, ya Arap, ya Ermeni, ya Rum, ya da Yahudi dönmesidir.

Ha!

Doğrudan kimliğini söyleyen ve biz Türklerle kader birliği yaptık, deyip bu ülke de bizim, yaşaması için ölümü göze aldık ve sahip çıkacağız, diyen kim varsa onlar da bizdendir. Bizim insanımızdır...

Rahmetli Artin Penik, Diyarbakır Anneleri bu konuda en büyük örnektir.

Onları, takdir ediyorum.

Yine, Türk olmayıp Türk Devletimiz hakkında karar verme durumundaymış gibi hareket eden kim varsa onları da bu tutum ve davranışlarını değiştirmeye davet ediyorum. Durgun ve temiz  suyumuzu bulandırmayın, derim.

O kadar...

Bilgi edinmeniz dileğiyle...

******

Düşünmeye, okumaya, yazmaya ve konuşmaya devam..