İlkokullarda bile görülen uyuşturucu kullanımı ülkenin ne büyük tehlike içerisinde olduğunu gösteriyor. Son zamanlarda yapılan operasyonlarda, haberlere düşen vakalarda ülkemizin uyuşturucu trafiği içerisinde boğulduğu görülüyor. Memleket aynı zamanda öteden beri, güney Asya ile Avrupa arasında bir uyuşturucu köprüsü gibi kullanılıyor. Ancak uyuşturucu kullanımı konusunda tehlikenin çok daha büyük olduğu da dikkat çekiyor.

Türkiye'de uyuşturucu kaçakçılarına yönelik yapılan operasyonlarda tonlarca eroin ve esrar, yüzlerce kilogram afyon, kokain ve milyonlarca uyuşturucu hap ele geçiriliyor her yıl. Binlerce kişi gözaltına alınıyor ama ceza alan tutuklananların ancak onda birini oluşturuyor.

Her ne kadar önceki yıllara göre ele geçirilen uyuşturucu miktarları azalma eğilimi göstermiş olsa da, sentetik uyuşturucu kullanımının ülkemizde oldukça yaygın olduğu da ne yazık ki bir gerçek. Diğer tehlikeli bir gelişme de, uyuşturucudan ölüm oranlarının Avrupa’dakine oranla oldukça yüksek oluşu. Bunun da temelinde sentetik uyuşturucu kullanımının yaygınlaşması ve tedaviyle ilgili çalışmaların yetersiz kalışı yatıyor.

Uyuşturucu kullanımında erkeklerin oranı çok yüksek düzeylerde. İstatistiklere göre kadınlarda uyuşturucu kullanımı daha düşük düzeylerde olmakla birlikte, önemli bir kısmının gizlendiğini de unutmamak gerekiyor. Uyuşturucuyla ilgili elbette ataerkil bir toplumda vaka sayısında erkeklerin önde olması normal görünüyor.

Sosyal faciaların kökenindeki en önemli unsurlardan biri olan uyuşturucu kullanımında, başlama yaşının sürekli düşmesi, satışların aleni yapıldığını, ucuz malzeme pazarlandığını, bonzai gibi sentetik uyuşturucu satışı ve kullanımının yaygınlaştığını kanıtlamaktadır.

Okul önlerinde yeterince önlem alınmakla birlikte, ajanlara ulaşmakta güçlük çekilmektedir. Yapılan operasyonlarda ele geçirilen uyuşturucuların doğrudan Türkiye içinde pazarlanacağı şeklindeki yaklaşımlar, ülkemizdeki pazarın hızla büyüdüğünü ve kullanıcı sayısının arttığını ispatlamaktadır.

Elbette eğitim seviyesi, kültür seviyesi gibi etmenlerin uyuşturucu kullanımındaki etkileri bilinse de terör örgütlerinin ana gelir kaynaklarından bir tanesinin de uyuşturucu trafiği ve ticaretinin olduğunu unutmamak gerekiyor.

Hemen her yerde imal edilebilen sentetik uyuşturucular, ne yazık ki çok düşük fiyatlarla gençlere ve genç adaylarına pazarlanmaktadır. Bu alanda çok ciddi eğitim çalışmalarına ağırlık verilmesi gerekmektedir. Sigara ve alkol kullanımına karşı yapılan kamusal mücadeleler etkili olmaktadır. Bu alanda da çok ciddi toplumsal mücadeleye gereksinim bulunmaktadır.

Birçok bağımlılığın önüne geçilebilmektedir. Hastanelerde ücretsiz sigarayı bıraktırma servisleri önemli işler çıkartmaktadır. Ancak uyuşturucunun bıraktırılmasında uzmanlaşmış, ihtisaslaşmış tedavi merkezlerine ihtiyaç duyulmaktadır. Aynı zamanda uyuşturucu kullananlar bir şekilde gizlemeye çalışmaktadır. Bu nedenle başlanmamasıyla ilgili çalışmalara ağırlık vermek gerekmektedir. Kurtuluşun zor olduğu bir nesneden insanı uzak tutmak daha verimli olabilir belki.