Kabul gören, hukuka ve insan haklarına uygun hareket eden bir sistemler bütünü veya toplumda varlığı kabul gören kişi veya oluşumlar, yönetimler...
Bizde bu iş için en titiz kişi Paşa'ydı...
Her faaliyetini BMM kararları ile yaptı.
Orduların Baş Komutanı da yine BMM kararı ile oldu...
Düşmanı denize döktü.
Meşruiyetini tesis için kurduğu Devletin tanınması gerekiyordu ve bunu da Lozan'da, katılan bütün devletlere kabul ettirdi...
Cumhuriyet, kendi varlığını sürdürdü. Güçlü bir devletimiz oldu.
Bu arada, çapsız ve yeteneksiz devlet adamlarımız oldu.
Bu kişiler, birçok şeyi halktan gizli yapıyorlardı. Halk uyusun, biz her türlü olumsuzluğu yapalım, diyorlardı.
Cumhuriyet Yönetimine, zinde güçler, Cumhuriyet adına ayar vermeye başladılar...
27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat, 27 Nisan, 15 Temmuz gibi müdahaleler oldu...
Halk, bazen devleti sokaktan topladı(15 Temmuz) ve devlet yapımız her şeyiyle devam etti.
Bütün bu olaylar olduğunda, devletimizin bir" Meşruiyet "problemi de olmadı, çünkü böyle bir problem yoktu...
Dünyanın jandarması olduğu zehabını kapılan Puşt Trump ve onun Ülkemizdeki başka bir adamı, Büyükelçi bozuntusu Tom Barraks adlı zat, efendisi ile görüşürken bizim kendilerine verdiklerimiz nedir? Bilmiyoruz ama, onlar alacaklarını almışlar ve bize de Meşruiyet veriyorlarmış...
Türk Milleti'nin bir ferdi olarak, kendimizi hiç, bu kadar, küçültülmüş hissetmedik...
Televizyonlarda konuşmalarını ve söyleyiş tarzlarını görünce şaşırdık, kaldık...
Bu, ne kendini bilmezlik, dedik...
"Bunlar, hangi ara yetişti de bize ayar üstüne ayar veriyorlar." diye hayıflandık ...
Bu ABD ziyareti sonucu, ne aldık ne verdik bir görelim ve daha sonra da tavrımız belirleyelim, derim.
Biz, Puşt Trump'a, Gazze meselesi'nde, F-400 meselesi'nde, F-35 Projesi meselesi'nde, Suriye meselesi'nde ne gibi sorular sorduk da aldığımız cevaplar nedir? Bilmek isteriz.
ABD haydut devletinin, Japonya'da Atom Bombası'yla ve Vietnam'da, Afganistan'da, Irak'ta, Suriye'de, Libya'da, Gazze'de, Ukrayna'da, İran'da ayrıca PKK meselesi'nde de bize karşı ortaya koyduğu tutum ve davranışıyla Meşruiyet sorunu olduğunu bu zatlara duyurmamız gerekir.
Ayrıca, bu olumsuzluklar için ABD yöneticileri Uluslararası Adalet Divanı'nda yargılanıp mahkum edilmeliler. Çünkü, suçları sabittir...
Bizdeki siyaset kurumuna sözümüzde, Türkler tarih boyunca Meşruiyet içinde yaşadı. Biz, Mesruiyeti , iki yüz elli yıllık bir devletten öğrenecek değiliz, demeliydik.
Dediysek tebrik ederim.
Demediysek, sizin devletimizi yönetme azim ve kararlılığı yok demektir ki milletimizin yakasından düşün, derim.
Sözüm hepinize...
Devletimizin var oluş azim ve kararlılığını hiç kimse sorgulayamaz... Hele, Pust Trump hiç sorgulayamaz...
Bilgi edinmeniz dileğiyle...
******
Düşünmeye, okumaya, yazmaya ve konuşmaya devam...