Daha önce yazdığım, yolsuzluk üzerine yazım için karşı tarafın yolsuzluğu ne olacak, diye soran bir dostuma verdiğim cevap...  Tabii ki Güzelleştirilmiş ihale uzmanı olmuş Siyaset Kurumu'nun  şeytanlıklar karşısında söyleyecek söz bulamıyoruz...

Çözüm nedir sorusuna cevap ise aklı başında bir muhalefet olmalı... Bu muhalefet de nasıl olmalı sorusuna da cevabım...

Bu, bir kokuşmuşluk hali... Türkiye, rotasını şaşırmış bir gemi gibi... Muhalefet, iyi bir programla ve Cumhuriyet değerlerini savunan herkesi kuçaklayacak söylemlerle hareket etmeli... Kendi içindeki siyaset baronlarını ve klikleri de ayıklamalı. Seçilecek herkes bütün üyelerin katılımıyla ön seçimden geçirilerek seçilmeli. Daha sonra o listeye girenlerin de seçilmesi için çok gayret göstermeli... Bu muhalefetle  ülke felaha kavuşmaz... Ben, daha da kötü günlerin bizi beklediğini düşünüyorum. Adaletsizlik her devirde vardı... CHP, bütün adaletsizliklere karşı bir duruş sergilemeliydi... Bunu yapamadı... İktidarın, kendi belediye başkanlarını da görevden alması yolsuzluk içindi... Ama, onları aklansın diye adalete teslim etmedi... Şimdi, yolsuzlukla suçlanan belediyelerde, bu işi yapanlar da daha önce iktidar belediyesi ile çalışıp, el değiştiren belediyelere giderek aynı işi yapıp, itirafçı olmalarıdır.

Bence, seçilenler kiminle çalışacağını iyi seçmeliydi... Burada, CHP'li Belediyeler sınıfta kalmıştır.

CHP içinde var olan klikler, iktidara belge taşımışlar, onların ekmeğine yağ sürmüşlerdir... Yani, CHP, kendi adamları vasıtasıyla bu hale düşmüştür. Halk nezdinde, ülkeyi yönetemeyecek bir güruh seviyesine indirilmek

istenmekte... Bu, ülke demokrasisi için iyi olmamıştır.

CHP, kendi içinde bütünlüğü olmayan bir parti görünümündedir... Ayrıca. rantı ben dağıtayım tavrı  yanlıştır.

Kamuoyunun huzuruna tertemiz bir parti olarak çıkılırsa bunlar olmaz, diye düşünüyorum... İlginize çok teşekkür ederim. Var olun. Selamlar...