Bir çay bahçesinde, çay içmeye bile güçleri kalmadı... Tepkisiz bir toplum olduk, söyleminde bulunan dostumuza  küçük bir katkı....

Duygularınıza katılırım. Hemen hemen beş yıldır, aynı feryadı ve olumsuz gidişatı yazıyorum. Hesap, beş yılda sandıkta  görüldüğü için bir şey yapılamıyor...

Bir de bu İş, öncelik meselesi... Bu öncelik sıralamasında , emekliler son sırada...

Bu konuda da muhalefet güven vermiyor... Her konuşmada bunu ilk mesaj olarak vermeli. Ekonomik problemler, birinci gündem maddesi olmalı...

Muhalefet, bu anlamda sessiz kalsın, diye Belediyeler üzerinden oyalanıyor...

Şimdi de ortak kurucu irade olarak "tarih çapıtılarak, olmayanlara vardılar, diyerek" iki grup daha ilave ediliyor. Eh! Biz de yıl sonuna kadar bunu tartışırız... Bu yüzden "Emekliler" gündeme gelmez...

Bence, yapay gündemler sonucu, ülke problemleri için  çözüm söylemi geliştirilemiyor...

İktidar, bunu belki de bilinçli yapıyor. Biz, bilmiyoruz! Bu konuda da muhalefetin ortaya koyduğu bir söylem yok...

Ha!

Dolar, kırk bir kere maşallah, dedirtecek konuma geldi... Akaryakıt elli altı lira eşiğinde...

Ev kiraları aldı başını gidiyor. Nerede duracağı da bilinmiyor...

Her gün gündeme bunlar gelmeli... Basın, bunları yazmalı... Bu konularda Ana Muhalefet, iyi sınav veremiyor...

Ana muhalefet, bence işgal altında ki sesi kısık bile çıkmıyor...

En azından, bizler, bu konuyu dillendirmeye devam etmeliyiz ...

Biz de bir kampanya yapmalıyız...

Her gün emekliler için bir mesaj paylaşalım.

Siyasi iktidar mensuplarının haberleşme kutularını mesajlarla dolduralım. Demokratik tepkilerimizi dile getirelim, derim.

İnsanımızın karamsarlığa düşmesini önleyelim.

Biraz daha sesimizi yükseltelim, derim...

Tabii ki şimdilik mesajımız, sadece  insanca yaşama hakkı olan emeklilere... Onlar biraraya gelebilmeli...

 Ha!

"Şu sendikalar, ne yapıyorlar?" derseniz, ben de "her halde yaz tatilindeler" derim. ...

Yine, paramızın alım gücünü artıracak tedbirleri almak üzere, ekonomiden sorumlu kişi ve bürokrasiye de sesimizi duyurmamız gerekir...

Siyaset kurumu, emeklileri unutmamalı... Böyle giderse emekliler de iktidarıyla muhalefetiyle onları unutacaktır...

Yeni, siyasi oluşumlara yönelecektir...

Zafer Partisi gibi, Yeniden Refah Partisi gibi, Cumhuriyetçi Vatanseverler Partisi gibi partiler ön plana çıkacaktır, derim.

Sadece, bu ülkeyi ve insanlarını seven bir kişi olarak, duygularımızı dile getirdik...

Bizi duyabilen  siyaset kurumu kalıcı olacaktır.

Ha!

Bir "Emekliler Partisi" kursak acaba sonuç ne olur?

Bunu da düşünelim...

******

Düşünmeye, okumaya, yazmaya ve konuşmaya devam...