Üç yıl önce bunları yazmışız... Sonra, planın Türkistan'a da uğrayacağını da ifade etmişiz. Yine, daha geçtiğimiz aylarda, bizim Türk Cumhuriyetleri Güney Kıbrıs'ı tanıma yarışına girdiler... Ekonomik güçlükler, onları başka yerlere savurdu. Biz, sığınmacı görünümlü işgalcilere ilgi göstereceğimize, kendi insanlarımıza ilgi göstermeliydik ...
Bir de Aksakallı problemimiz nur topu gibi ortada duruyor...
Gidişat da iyi değil...
Biz, üç yıl önce uyarmışız;ama, duyan olmamış...
Yazık!
Hatay
Hem yıkılışın olduğu Katma Hattı'na yakın hem de çöküşten çıkış için ilk kurşunun atıldığı yer olan Dörtyol' un da içinde olduğu bölge...
İskenderun, en önemli liman... 1.Dünya Savaşı başlangıcında paylaşımda Fransa'ya düşen lokma...
Faysal yönetiminde bir devlet kurulması için yapılan İngiliz oyununa karşı Fransızların hem Halep hem de Şam 'ı işgal ederek kendi yönetimini kurmasıyla bu yöre de Fransızların etki alanına girdi...
Biz, bu fiili durumu Lozan' da da kabul etmek zorunda kaldık...
Daha sonra Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasıyla genç cumhuriyetin de ilgisi Misak-ı Milli sınırları dışında kalan yerlere yönelmek oldu...
1936 yılında bu günkü Hatay sınırları içinde yapılan nüfus sayımına göre
Türkler.......85 500 kişi ve %39
Araplar, Sünni ve Alevi. 83 600 kişi ve %38
Yunanlı ve Hıristiyanlar 17600 kişi ve %8
Ermeniler. 24 200 kişi ve %11
Çerkes, Yahudi ve Kürtler 8800 kişi ve %4
Toplam 220 000 kişi ve %100 tamamlanmakta.
Bilhassa Avrupa'daki gelişmeler sonucu Fransızların kendilerine külfet yaratan Suriye'yi terk etme kararına karşı, biz de, Milletler Cemiyetine baş vurarak halk oylaması istedik...
1937 yılında, Milletler Cemiyeti, Türkiye'nin isteğini kabul etti.
Fransızlar, yeni bir müttefik oluşturmak için Türkiye'nin taleplerini kabul etti.
Seçimler yapıldı.
Yapılan meclis seçiminde 22 Türk ve 18 Türk olmayan kişi Meclise girmiş oldu...
2 Eylül 1938 tarihinde Hatay Meclisinin kararıyla Hatay Devleti kuruldu.
Devlet Başkanı Tayfur Sökmen, Meclis Başkanı Abdülgani Türkmen, Başbakanlığa ise Abdurrahman Melek seçilmiştir.
Resmi dil Türkçe'dir.
Bayrağını da Mustafa Kemal Paşa çizmiştir. Yıldızın içi kırmızı olan bir Türk Bayrağı, Hatay Devletinin bayrağı olmuştur.
Para birimi Türk Lirası'dır.
Arapça eğitim veren okullar faaliyetlerine devam edecektir.
Bu gelişmelerden sonra, Fransa ile Ankara'da 23 Haziran 1939'daTürkiye ile Suriye Arasında Toprak Sorunlarının Kesinlikle Çözümüne İlişkin Antlaşmanın imzalanmasıyla Fransa, Hatay'ın Türkiye'ye katılmasını kabul etti.
29 Haziran 1939'da, Hatay Devleti Millet Meclisi'nin aldığı bir kararla Türkiye'ye katıldı.
Türkiye ise 7 Temmuz 1939 tarihinde çıkarılan bir yasa ile Hatay İlini kurarak ülkemize katılma işlemini tamamladı.
23 Temmuz 1939 tarihinde Fransız Birlikleri Hatay'ın terk etti.
Hatay, 63. İlimiz oldu...
Türkiye, mutlu, müreffeh ve huzur içinde yaşıyordu ki, önce bölücü terörle uğraştı ve hala da uğraşmakta...
Sonra da 2011 yılında Suriye İç Savaş başladı ve birçok Suriyeli Arap'ta; Hatay, Kilis, Şanlıurfa, Gaziantep gibi illerimize yerleşti...
Bunlar, masum bir yerleşme gibi bize yutturulmaya çalışıldı.
Günümüzde homojen bir toplum yapısına doğru hızla ilerleyen Türkiye' yi milli devlet olmaktan çıkartmak için her türlü ayak oyunu ve çalışma yapılmaktadır. Bu da yine, bizim elimizle yapılmaktadır... ABD'nin Dedeağaç'taki yeni üssü, Girit' teki üssü ve Bulgaristan'ın, Romanya'nın hem Nato'ya hem de Avrupa Birliği'ne alınmasıyla Karadeniz'e çıkma gayretini de görmek gerekir...
23 Mart 2022 tarihinde Hatay Belediye Başkanı Sayın Lütfü Savaş'ın milli bir bilinçle demografik yapının değiştirildiğini ve bu
konunun, milli güvenlik meselesi olduğunu vurgulanması da dikkate alınmalıdır...
Şimdi, sadece Hatay, Kilis, Şanlıurfa illerimizde, o ilde yaşayanların katıldığı bir halk oylaması yapılsa çoğunluğun oylarının Türkiye aleyhine olacağı, yine bu yörede yaşayan dostlarımızca ifade edilmektedir...
Tüm Dünya'da milliyetçiliğin arttığı ve yükseldiği bir dönemde, ülkemize kendilerine göre don biçenlerin emellerine ulaşmaması için daha Milli politikalar geliştirilmelidir.
Bizim, F-35 projesinden çıkarılmamız düşündürücüdür... Büyük bir güç olan Çin'e karşı ABD; Kore, Japonya, Hindistan ve Avustralya- Yeni Zelanda kuşağını geliştirmek istiyor.
Çin, Rusya ile anlaştı ve ekonomik koridorlarla Asya'nın hakimi olmak istiyor.
Hindistan, ABD emellerine karşı kendi yolunu çiziyor. ABD'nin kurmak istediği çember,
Hindistan'ın mızıkçılığıyla bozuldu. ABD, şimdi de Türk Cumhuriyetlerini kurcalayacaktır. İşte, burada, bizim de müdahale etmemizi engelleyecek iç gaile için önce Araplar daha sonra da 20-50 yaş arası olup savaşacak güce sahip Afganlıları ABD'nin isteğiyle ülkemize aldık. Dünyanın hiçbir ülkesi nüfusunun yedide biri oranında mülteci kabul etmez. Bu yıkıma götürür. Bunu görmemek ahmaklıktır.
Ukrayna'ya saldıran Rusya, kendisine bırakılan bir ülkeyi işgal etmektedir. Çin nereleri işgal edecektir. Hindistan, hangi sulara açılacaktır...
Hem Çin'in hem de Hindistan'ın gözü Avustralya'dadır...
ABD, bu güçlere karşı Japonya kartını oynayacaktır. İyi bir Japon Milliyetçisi olan Chinto Abe, Çin tarafından ortadan kaldırıldı... Önümüzdeki dönemde daha da farklı suikastler görebiliriz.
Şimdi, Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan ve Türkmenistan gibi ülkeler güç savaşlarının yapıldığı alanlar olacaktır, derim.
Dünya, yeni bir döneme girmekte ve kartlar yeniden dağıtılacaktır...
Biz bu oyunda nerede olacağız bunu düşünmemiz gerekmektedir.
Her alanda, dibe vurduğumuz şu günlerde, Daha dikkatli olmamız gerekir. Yoksa, başımıza her türlü bela gelebilir. İçeride daha homojen bir yapıda olmalıyız. Ayrıca, uygulanacak politikalar da, Türk'ün menfaatine olmalı.
Bunun nasıl yapıldığını da, Hatay Meselesini anlatarak işaret etmiş olduk...
Daha milli politikalar için şaşmaz düstur Türk Milliyetçiliğidir
2023 seçimleri için, gerçek anlamda bir Türk Milliyetçisi Cumhurbaşkanı seçmeliyiz...
Türk'ü içeriden yıkanların heykelini diken, okullara hainlerin adını vermeye kalkan ve hainlerin öldürüldüğü günü, onlar için rahmet dileyen mesajlar ileten siyasi oluşumlara Türk Halkı ve Kamuoyunun itibar etmemesi gerektiğini ifade ederim...
Bilgi edinmeniz dileğiyle...
Düşünmeye, okumaya, yazmaya ve konuşmaya devam...