Sosyal medyada görüyoruz, domuzlar sürüler halinde  kentlerin sokaklarında ve mevcut sokak hayvanlarının yaşam alanlarını da tehdit eder oldu...  Arkasından, böcek istilası geldi..

Dün, bizim medya organlarımızda, "Burası Çanakkale, Boğaz ve Olay Gazeteleri" nde "dev yılanlar,  yolları istila etti. "  haberi vardı...

Ekosistemler birbirine giriyor.

Küreselleşme ve yağma ekonomisi türleri ekolojik yuvarlarından ediyor.

Ekolojik nişler ortadan kalkıyor.

Hesler, Taş ocakları, madenler derken sulara, ormanlara, tarım alanlarına, zeytinliklere çökmeler için on birinci kez hukuk içinde talan  yolu açılsın isteniyor...

Bu girdabı onaylayan yasa tasarıları, hepsi insanın bugünü ve geleceği dahil, diğer tüm türlerin de yaşamını tehdit ediyor.

Ülkede yapılanlar Türkiye'yi aşan bir boyuta ulaştı. İliç faciası sonuçları itibarıyla Basra Körfez ve çevresi ülkeleri de ilgilendiren bir olay olarak, çevre mücadelesi tarihinde yerini almış oldu...

Gezegenin en yaşanılacak bölgesi olan ülkemiz bu gidişle  hayatın en önce biteceği bölge olmaya namzet...

Yazık!

Ülkemizin,  gözü doymayan, cebi  dolmayan müteahhitler oligarşisi yaptıklarıyla  artık, yeryüzünü de tehdit ediyorlar, demek mümkün... .

Bu iktidar, ekolojik yıkımlar açıdan derhal fikir değiştirmeli ve daha toplumcu politikalar geliştirmelidir...

Yoksa, ülkemiz  yaşanılmaz bir ülke olacak ve topraklarımızdaki morfolojik, jeolojik, hidrojolik, flora ve fauna değişikliği açısından yaşanmaz bir ülke olacaktır. Yapılan tahribattan asli  yapısına dönüş de en az beş nesil sonra olacaktır...

Gücü elinde bulunduranlara  da son sözümüz  gelecek nesillere kıymayın...

Yazık!

Bilgi edinmeniz dileğiyle...

**

Düşünmeye, okumaya, yazmaya ve konuşmaya devam..