Metan küresel ısınmada en etkili gazlardan biri. Karbondioksitten sonra ikinci sırada yer alıyor. Metan salınımında da süt sığırcılığı işletmeleri, çeltik tarlaları ve bataklık alanlar önde geliyor. Metan salınımını azaltmak için bilim insanları ellerinden geleni yapıyor. Çeltik yetiştiriciliğini azaltma ihtimali bulunmuyor. Bataklık alanlar da sıcaklık artışına bağlı olarak daha fazla metan üretiyor. Endüstriyel hayvan çiftliklerinde hayvanların geğirmesi sonucu atmosfere salınan metanı azaltmaktan başka çare kalmıyor.
Araştırmacılar, süt ineklerinin geğirme ve gaz çıkarma yoluyla daha az metan gazı salmasına ve besinleri daha verimli kullanmasına yardımcı olabilecek yeni bir tür sığır yemi test ediyor. Metan atmosferde ısıyı hapsettiğinden, bu emisyonları azaltmak süt sığırcılığını daha çevre dostu ve sürdürülebilir hale getirebilir.
Güçlü bir sera gazı olan metan, inekler tarafından sindirim sırasında doğal olarak yayılır ve inekler, özellikle geğirme yoluyla, dünya çapında önemli metan kaynağı olarak kabul ediliyor. İneklerin işkembelerinde metan oluştuğunda aslında enerji kaybediyorlar. Araştırmacılar, ineklerde metan çıkışını azaltacak şekilde besleyerek, ineğin daha fazla süt üretmesine yardımcı olabilecek besleme yöntemlerini sürekli test ediyorlar.
Araştırıcılar ne kadar metan üretildiğini görmek ve ek bir yem ekleyerek bu fermantasyonu iyileştirme olasılıklarını incelemek için laboratuvarda süt sığırlarının sindirimini simüle etmişler.
Araştırmacılar, keten tohumu ve bezelye proteini takviyesini laboratuvarda süt sığırlarının işkembesine eklemişler ve işkembede meydana gelen fermantasyonun değişimini takip etmişler. Omega-3 yağ asitleri ve proteinler açısından zengin olan takviyenin metan üretimini azalttığını ve genel sindirimi iyileştirdiğini tespit etmişler.
Günlük rasyona keten tohumu ve bezelye proteini takviyesinin birden fazla potansiyel faydası bulunuyor aslında. Sadece metan emisyonlarını azaltmakla kalmayıp, inekler için enerji bulunabilirliğini de artırabiliyor ve potansiyel olarak süt üretimini de artırabiliyor.
Gıda güvenliğini tesis etmede yemden yararlanma oranının da artırılması gerekiyor. Bu meyanda yapılan araştırmalar bir taşla iki kuş vurmanın yollarını açıyor. Aynı miktarda yemle daha fazla süt üretme imkânı ortaya çıkıyor.
Küresel ısınmada etkili gazlardan biri olan metan salınımının azaltılması yanında et ve süt veriminin artırılması önemli bir başarı olarak kabul ediliyor. Diğer yandan metan salınımında çiftlik gübreleri de önem taşıyor. Bunun için de hayvancılığın yoğun olduğu bölgelerde biyogaz sistemlerini çoğaltmak gerekiyor. Aslında biyogaz sistemleri de bir taşla üç kuş vuruyor. Metanı yakalıyor, elektriğe çeviriyor, tarım alanları için ideal bir kompost ürünü çıkarıyor.
