Terör ya da terörizm; siyasal, dinsel veya ekonomik hedeflere ulaşmak amacıyla sivillere; resmî, yerel ve genel yönetimlere yönelik baskı, yıldırma ve her türlü şiddet içeren yolun kullanımıdır.
Terör uygulayan organize gruplara terör örgütü; terör uygulayan şahıslara ise terörist denir. Memlekette bunun çok açık bir örneği varken, ordu komutanlığına kadar yükselmiş bireylere terörist muamelesini de yine bu devlet yapmıştı hatırlamakta yarar var.
Fransızca Petit Robert sözlüğünde terörizm; Bir toplumda bir grubun veya idarenin halkın direnişini kırmak için yarattığı ortak korku olarak tanımlanır. Oxford Sözlükte ise; genellikle siyasal nedenlerle, halkın gözünü korkutmak ve halkı yıldırmak için dehşet öğesini kullanmak olarak tanımlanır. Türk Dil Kurumunun Sözlüğünde ise; yıldırma, cana kıyma ve malı yakıp yıkma, korkutma, tedhiş kelimeleriyle tanımlanır. Literatürde terör sözcüğü bazen şiddet, veya siyasal şiddet kavramlarıyla eş anlamlı olarak kullanılmaktadır.
Türkiye’de yıllarca teröre karşılık olarak anarşi kelimesi kullanılmıştır. Özellikle 12 Eylül öncesinde çıkarılan karışıklıklar anarşi olarak nitelendirilmiş, karışıklık çıkaranlara ise anarşist ifadesi yakıştırılmıştır.
Anarşi sözcüğü Yunanca kökenlidir ve Yunancada, başsız, yöneticisiz anlamına gelir. Bizdeki ifadesiyle başıbozuk anlamı taşır.
Arapça kökenli olan tedhiş sözcüğü de bazen terör anlamında kullanılmaktadır. Teröriste karşılık gelen ise tedhişçi ifadesidir. Tedhiş sözcüğü aynı zamanda korku salma ve yıldırma anlamlarına da gelir.
Terörizmin; rastgele seçilmiş ya da sembolik değeri olan kurbanların, şiddetin aracı olarak seçildikleri bir savaş yöntemi olarak kullanımı yaygındır.
Terör sözcüğünün tanımına Fransız Devrimi yeni bir boyut kazandırmıştır. Fransız Devriminin başlarında Fransa'da yürütme yetkisine sahip olanlar, ülkenin dış güçler tarafından işgal edilmesine duydukları endişeden dolayı, aynı zamanda içteki sivil huzursuzluğun devrime zarar verebileceğini düşündükleri için olağanüstü önlemler alma gereği görmüşlerdir. Bu amaçla kamu güvenliğinden sorumlu komiteyi, neredeyse diktatörlüğe varan yetkilerle donatmışlardır. Bir bildiri ile devrim, yani yönetim karşıtlarına karşı terörü öngörürler. Diğer bir deyişle muhalefet eden bireylere karşı korku oluşturma, sindirme harekâtı başlatırlar. Demokratik olmayan despot bir tutum içine girerler. Binlerce kişi haksız yere infaz edilir. Terör, yargısız karar verilen idamlara kadar giden uygulama şekli ve halk üzerinde bıraktığı korku ile tarihe devlet eliyle gerçekleştirilmiş bir terör örneği olarak geçer.
Malum dış güçler ifadeleri iktidar sahipleri tarafından kendi hatalarını örtmek amacıyla en çok kullanılan ifadelerden biridir. Özellikle ekonomik alanında yapılan hatalar, paranın değer yitirişi hep dış güçlere yüklenmiştir. Son zamanlarda tutuklama ve hapse atmaların temelinde ise halkı korkutma ve yıldırma politikası yatmaktadır. Devletin bekası kavramına sığınılan uygulamalar demokratik olmadığı gibi kanuna da uygunluk göstermemektedir.