Kuraklık artık üst üste bindiriyor. Türkiye iki yıldır ciddi kuraklık yaşıyor.

Kış arifesinde yağan yağışlarla kışlık ekimler geç de olsa tamamlandı. Havalar yavaş soğuyor. Yağan yağışlar dereleri, çeşmeleri canlandırmıyor. Yazın damla damla akan çeşmelerin suyu artmıyor. Demek ki yer altı su rezervleri de beslenmiyor artık.

Yurdun dört bir yanı kuraklıktan muzdarip. Memleketin en fazla yağış alan Doğu Karadeniz bölgesi uzun yıllar ortalamasına yaklaştı. Diğer bölgelerde uzun yıllar ortalamasına göre %40 yağış azalışı var. Konya bölgesinde sulama imkânı olanlar tarlaları sulayıp buğdaylarını ayağa kaldırabildi. Batı bölgelerinde çiftçiler kışlık hububatı sulamaya çalışıyor. Orta Anadolu’da göller kıyıdan çekilmeye devam ediyor.

Bugünlerde barajlardaki su seviyelerinin kritik eşiğin üzerine az da olsa çıktığı belirtiliyor ama çoğu baraj ve gölette doluluk oranı çok düşük düzeylerde.

Günler uzamaya devam ediyor. Buharlaşma artıyor. Ancak yağışlarda ciddi azalış var. Buğday ekili alanlarda toprak çatladı.

Türkiye’nin daha önceki yıllarda olduğu gibi hububatta sorun yaşayacağını söylemek yanlış olmaz. Orta Anadolu’da da yağış yetersizliği verimi yarıya düşürecek niteliktedir. Zaten memleketin tahıl ambarı sayılan bölgede kuraklık nedeniyle buğday ekilişleri önemli derecede azalmış durumda.

İklim değişimleriyle ilgili üretilen senaryolara göre kısa süreli bol yağmurlar, seller kadar uzun süren kuraklıklar da beklenmektedir. Uzun süren kuraklıklar artık normal hale geliyor. Gölet ve barajların doluluk riskleri artıyor. Çeltik ekilişleri sıklıkla aksayacak gibi görünüyor. Kuraklıkla ilgili esas tehlike meyvecilik alanlarında ortaya çıkacak. Çanakkale meyvecilikte önde gelen illerimizden biri. Kuraklık riskinden daha fazla etkilenecek gibi görünüyor.

Bundan sonra meydana gelecek yağışlar göl, gölet ve barajların su potansiyellerinin artmasında önem taşımaktadır. Halen uzun yıllar ortalamasına göre düşen yağış miktarı, yarı yarıya neredeyse. Eğer kuraklık devam edecek olursa, su rezervlerinin düşmesi kaçınılmaz. Haliyle yazlık ekimlerde ciddi sorunlar yaşanabilir. Allah muhafaza, içme ve kullanma suyu için dahi sıkıntı çekebilecek illerimiz bulunmaktadır. Çanakkale’nin içme ve kullanma suyunun temin edildiği Atikhisar barajında doluluk seviyesi %70’lerde görünüyor. Biga bölgesindeki barajların bazıları dolu olmakla birlikte bazıları yarı yarıya dolu durumda. Gelecekte su kısıtı kaçınılmaz görünüyor.

Her ne kadar kamu idarecileri su sorunu yaşanmayacağını iddia ediyorsa da, yakın zamanda beklenen yağışların su rezervlerini artıramayacağı görülüyor. Taşkınlara ve sellere neden olabilecek yağışlar belki göl ve göletlerde su seviyesini artırabilir. Ufukta taşkına neden olacak yağış da görünmüyor. İnşallah afetsiz bol yağışlar alırız. Kışlıklarda verimin düşeceği belli oldu. Bari yazlıklar ve meyvelikler sakata gelmese.