Kaz Dağları,  Miyosen dönemde oluşmuş bir kara parçasıdır...


Kaz Dağları,  Miyosen dönemde oluşmuş bir kara parçasıdır... (1) Bu dönemde, bazı aşınmalar sonucu oluşan göl bölgeleri de zamanla kenar çizgi aşınmasıyla boşalmış ve Biga Yarımadası oluşmuştur... Bu yarımadanın, güney bölgesinde, kuzeydoğu-güneybatı istikametinde, on beş kilometre eninde, altmış kilo metre uzunluğunda bir dağ silsilesi olan Kaz Dağları 'nda, batıda Dikilidağ, kuzeybatıda Dededağ, orta bölgede Kaz Dağı( İda Dağı) ve Gürgen Dağı, kuzeydoğuda Karakatrandağı ve Sakar Dağ( Susuz Dağ) güneydoğuda ise Eybek Dağı olmak üzere 160161 hektarlık bir alanı kaplar...( Çevre ve Doğa Dergisi-4.sayı,S-79)
Kaz Dağları'nın, 21450 hektarlık bölümü ise" Kaz Dağları Milli Parkı" olarak1993/4243 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla Milli Park ilan edilerek koruma altına alınmıştır... Milli Park ilan edilen yer sadece Edremit ilçesi sınırları içerisindedir ve Çanakkale iliyle idari yapı açısından  ilgisi yoktur...
Kaz Dağlarıyla Biga Dağları arasında, Ağı Dağı ayrı bir dağ silsilesidir. Ağı Dağı(989 m) en yüksek zirve ve Höyücek Mevkisi(84m) en düşük zirvesiyle ayrı bir dağ grubudur...(Çevre ve Doğa Dergisi-5.sayı,S-54)
Biga Dağları(Yumru Dağları) en yüksek tepesi 934 metre olmak üzere 400-500 metre yüksekliğinde tepelerden oluşan kuzey-güney yönünde uzanan küçük bir dağ silsilesidir... (Çevre ve Doğa Dergisi-2.sayı,S-52)
Biga Dağlarının, Tavşan Tepe, Kurt Sivrisi Tepe, Kalabalık Orman Tepe, Kara Hüseyin Tepe, Alaca Tepe, Çam Tepe, Karaburunlar Tepe, Tatar Gediği Tepe, Kartal Tepe, Çivseksi Tepe, Yumru Tepe, Gavurbarışan Tepe, Palamut Düzü, Yellice Tepe gibi tepeleri vardır... ( Çevre ve Doğa Dergisi-sayı-3,S-6)
Biga Dağları üzerinde olan ve Sarıçay'ı oluşturan derelerin kaynaklarının başlangıcı olan bu tepelerin Kaz Dağlarıyla bir alakası yoktur... Yine, ne Ağı Dağı'nın ne de Biga Dağları' nın Kaz Dağı Milli Parkıyla da bir ilgisi yoktur...
Kaz Dağlarının kendine has iki bin kadar farklı bitki örtüsü ve taksonları vardır... Yine, Kaz Dağları'nda 67, Ağı Dağı' nda 17 ve Biga Dağları'nda ise 7, farklı endemik bitki vardır...
Bu da bize, bu dağ gruplarının ne kadar farklı silsileler olduğunu göstermektedir... (Çevre ve Doğa Dergisi sayı-2,S-52)
Son dönemde, yine bazı çevrelerin Kaz Dağları' yla ilgili zorlama ve bilim dışı beyanlarını görmekteyiz... Üslup olarak, "denilmekte, söylenmekte, düşünülmekte" gibi edilgen anlatımla kimlerin böyle düşündüğü bilinmeyen bir sunum ortada dolaşmaktadır... Bunlar, bilimi öncelemeyen, bilimden nasibini almamış kişi ve grupların saçma sapan, bilim sosu giydirilmiş anlatımlarıdır... Hurafeleridir...
Bilimin hurafelerle işi olmaz...
Çanakkale 'nin çevre ve doğası üzerine söz söyleyeceklerin önce bizim yayın organımız olan Çevre ve Doğa Dergimizi okumalarını tavsiye ederiz...
Lütfen bilimi önceleyin...
Bilimden ayrılmayın...
Yalanlarınızı Çanakkale üzerinden pazarlamayın... Çanakkale' yi rahat bırakın...
Halkımızın, yanlış bilgilere itibar etmemesini salık veririz...
En derin saygılarımızla...17-03-2021
(1)Prof. Dr. Rüştü ILGAR, Çevre ve Doğa Dergisi, sayı-2,S-41)