.

 
Bulgaristan ile siyasi münasebetlerimizin görünürde en iyi olduğu bir dönemde, 17 Nisan 1933 Pazartesi günü, Sofya’dan şu haber sızıp gelmişti.
 
“Deliorman’daki Türk Mezarlığı çoğu lise talebesi olan elleri kazmalı, baltalı yüzlerce Bulgar tarafından vahşice tahrip edilmiştir. Bunlar evvela mezarlık bekçisinin kulübesini tutuşturup yakmışlar, bu alevlerin ışığında da parmaklıkları, duvarları yıkarak mezarlığa dalıp, taşları parçalamış ve birçok kabirden çıkardıkları cesetleri, kemikleri etrafa atıp kaçmışlardır. Bu esnada büyük bir heyecan ve korku içerisinde evlerinden fırlayıp yardım isteyerek, mezarlık etrafında çırpınan Türkler, kadınların, çocukların feryat ve figanları ortasında başvurdukları Bulgar makamlarının küçük bir alakasını bile görmemişlerdir. Bu vaziyette, sabaha kadar, kabirlerinden çıkartılıp, darmadağın edilmiş ana, baba, kardeş ve evlatlarının cesetleri etrafında ağlamışlardır."
 
-------------------------------------------------
 
14-15 Nisan Cuma gecesi, Hz. İsa’nın öldüğü gece, karanlıkta Razgrad Türk Mezarlığı’na yerli Bulgarlar tarafından pek çirkin bir saldırı yapıldığı öğrenilmiştir [515]. Bu tarihin 16 Nisan [516], 17 Nisan [517] veya 20 Nisan olduğunu yazanlar olsa da, arşiv belgesinden ulaştığımız bilgiler neticesinde ve olayı bizzat yaşayan gazeteci Necmeddin Deliorman’ın verdiği 14 Nisan [518] tarihi doğrudur. Bu tarihin net olarak tespit edilmesi önemlidir. Bu olayın tarihini net olarak yazmayanlar genel bir ifadeyle Nisan ayını belirtmektedirler [519].
 
Şehir ile istasyon arasında bulunan 70 dekar ve asırlık Türk Mezarlığı tahrip edilmiştir. 14 Nisan akşamı Bulgar zabitlerinin kumandasına verilen mitralyözlü askerler silahlarını mezarlığın dört köşesine yerleştirmişlerdir. Türk düşmanı şövenist Bulgar gençleri; balyozları, baltaları ve kürekleri ile mezar kazıcılığına koyulmuşlardır. Kaymakam Vazelof’un emriyle Bulgar jandarmaları mezarlığa gidecek yolların geçit yerlerini tutmuşlardır. Türk camilerine haç takılmasını öteden beri toplantılarda telkin eden Papaz Hubançef adamlarını göndermiş ve hain faaliyetlerine başlamışlardır [520].
 
Akşam kulüplerinde içtima eden bu müfrit milliyetperverlerin yapacakları işi evvelden tasarladıkları, evlerinden kazma ve küreklerle gelerek toplanarak grup halinde mezarlığa gittikleri tespit edilmiştir. Mezarlığın önce tel örgüsü kesilerek kabristana girmişler, ilk olarak kabristan bekçisinin evini yakmışlardır. Bu harekete müteakip iki yüz Bulgar’ın mezarlığa dağılarak ellerindeki balta, kazma ve küreklerle mezar taşlarını kırıp geçirdikleri, mezarların tahrip edildiği, hatta ölülerden birkaçının mezardan çıkarıldığı elçilik raporuyla belirtilmiştir [521].
 
Devam Edecek..