Küresel ısınma ve kuraklıktaki artış, kurağa dayanıklı tür ve kadim çeşitler üzerindeki ilgiyi artırıyor. Bunlardan biri de hemen her türlü iklim koşullarında tatminkâr ürün veren mercimek.
Kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, kahverengi ve siyah gibi canlı tonlarda bulunan mercimek, yaklaşık 12.000 yıl önce arpa ve buğdayın en eski atalarıyla birlikte Bereketli Hilal'de evcilleştirilen ilk bitkiler arasındadır.
Tarımın ve yerleşik hayata geçişin başladığı Bereketli Hilal-Mezopotamya, günümüzde Irak, Suriye, Lübnan, Filistin, İsrail, Ürdün ve Kuzey Mısır'ın yanı sıra Türkiye'nin güneydoğusunu ve İran'ın batı kısmını da kapsamaktadır. Yeni ortaya çıkan arkeolojik alanlarda tarih sarmalı sürekli geri sarılmaktadır.
Mercimeklerin başlangıçta ekilip hasat edildiği ve en dayanıklı tohumların bazı çiftçiler tarafından saklanıp yeniden ekildiği muhtemel görünüyor. Mercimekler kendi kendine tozlaştığı için, halen üretimde olan yerel çeşitler binlerce yıldır genetik özelliklerini koruyor.
Tarihçiler, mercimek, nohut ve bezelyedeki proteinlerin, avcı-toplayıcı toplumların yerleşik hayata geçmesinde, köyler, topluluklar ve çiftlikler kurmasında hayvansal ve süt proteinlerinden daha büyük bir rol oynamış olabileceğine inanıyor.
Milattan Önce 5000-4000 yılları arasında mercimek yetiştiriciliği doğuda Gürcistan'a, Milattan Önce 2000 civarında Hindistan ve Pakistan'a ulaşmıştır. Bu dönem aynı zamanda mercimeğin temel gıdalardan biri haline geldiği dönemdir.
Bilim insanları, Kanarya Adalarındaki volkanik kaya silolarında saklanan binlerce yıllık mercimeklerin DNA'sını çözdüler. Bulgular, günümüz Kanarya Adaları mercimeklerinin büyük ölçüde 200'lü yıllarda Kuzey Afrika'dan getirilen çeşitlerden geldiğini gösteriyor. Bu ürünler, adaların sert iklimine çok iyi uyum sağladıkları için kültürel çalkantılara rağmen kendilerini sürdürdüklerini gösteriyor. Halen yetiştirilenlerin genetik özellikleri ile kayalıklarda bulunan fosil mercimek kalıntılarının genetik özellikleri aynı görünüyor.
Bu mercimekler yüzyıllardır sıcak ve kuru koşullarda yetişecek şekilde seçildiği için, devam eden iklim değişikliğiyle başa çıkabilen çeşitlerin geliştirilmesi için önemli genetik kaynak potansiyeli oluşturuyor.
Mercimeğin Kanarya Adalarına nasıl ulaştığına dair net bilgi bulunmuyor. Ancak genetik analizler, bugün adalarda yetiştirilen mercimek çeşitlerinin çoğunun, 200'lü yıllarda Kuzey Afrika'dan gelen yerli yerleşimciler tarafından getirildiğini gösteriyor.
Genetik analizlere göre aynı tür mercimek, Kanarya Adaları'nda yaklaşık 2.000 yıldır yetiştiriliyor. Adalar Avrupalılar tarafından işgal edildiğinde yeni yerleşimcilerin de mercimek yetiştiriciliğine devam ettiği görülüyor.
Kanarya Adaları'nın orijinal mercimek türlerini bu kadar uzun süre koruması, merak uyandıran bir ayrıntıdan çok daha fazla görünüyor. Adaların mutfak mirasına olan ilgi artıyor ve birçok yerli ve turist ziyaretçi, adanın yerel tarihiyle bağ kuran yiyecekleri tercih ediyor.
Günümüzde yaşanan iklim değişikliğiyle birlikte, kurak ve sıcak koşullarda yetişmeye uyum sağlamış Kanarya mercimekleri, gelecekteki bitki ıslahı için büyük potansiyel oluşturuyor.