Bazı bölgelerde balık sezonunu erken kapattıracak gibi görünüyor. Geçen yıl ve 2021 yıllarında ülkenin gündemine yerleşmişti. Deniz suyu sıcaklıkları artmaya devam ettikçe müsilaj vakası daha fazla problem olmaya devam edecek gibi görünüyor. Müsilajı artıran kirlilik de devam ediyor çünkü. Çok sayıda işletmeye ceza kesilmişti ama faydası pek olmadı.
Deniz salyası, deniz müsilajı ya da deniz sümüğü, denizlerde görülen sümük benzeri organik maddeler topluluğudur. Kremsi ve jelatinimsi olabilen bu topluluklar genellikle zararlı değildir, ancak E. coli bakterisi dâhil olmak üzere bazı virüsler ve bakteriler için uygun yaşam ortamı sağlamakta ve deniz yaşamını adeta boğabilmektedir.
Deniz salyası, suda bol miktarda besin bulunan bölgelerde uzun süren ılık sıcaklıklar ve sakin havanın bir sonucu olarak oluşur. Deniz salyası, virüsler ve prokaryotlar dâhil çok çeşitli mikroorganizmalar ve koloidal özelliklere sahip ekzopolimerik bileşikler dâhil olmak üzere birçok bileşene sahiptir. Deniz salyası aynı zamanda sıcaklık artışı nedeniyle strese giren fitoplanktonlar tarafından üretilir.
Müsilaj, parçalanabilmek için suda çözünmüş oksijene ihtiyaç duyar. Sudaki oksijen seviyesinin dengelenebilmesi için önemli bir parametre suyun ideal sıcaklıkta olmasıdır. Ancak, küresel ısınma ve deniz sularının kirlenmesiyle beraber deniz suları ısınmakta ve oksijen seviyesi düşmektedir. Isınmanın önemli etkenlerinden biri de kirliliktir. Güneş ışınlarının daha fazla tutulması ve depolanmasıyla deniz suyu sıcaklıkları sürekli artmaktadır.
Kirletici unsurlara dayanabilen türler kalmakta, dayanamayanlar ortamdan kaybolmaktadır. Ortamda kalan dayanabilen türlerin nüfusu artmakta, baskın hale gelmekte ve bulunduğu ortamı işgal etmektedir. Neticede mikroorganizma çeşitliliği önemli ölçüde düşmektedir.
Deniz salyasının çoğaldığı sularda biyotik ortam abiyotik ortama, yani canlı ortam, cansız ortama dönüşür. Akdeniz başta olmak üzere diğer denizlerde deniz salyası miktarında en azından 2009 yılının başlarında gözlenen artış, kısmen iklim değişikliğinden kaynaklanmaktadır. Daha yavaş hareket eden daha sıcak sular, deniz salyası üretimini arttırır ve büyük damlalar hâlinde birikmesine izin verir.
Deniz salyası ilk olarak 1729'da gözlenmiştir. Bu demektir ki 200 yıla yakın zamandır balıkçılık endüstrisi ve kıyı nüfusu için bir rahatsızlık oluşturmaktadır. Son zamanlarda, deniz salyası sadece bir sıkıntı olarak değil, aynı zamanda büyük bir tehlike olarak ortaya çıkmaktadır. Deniz salyası küreleri, deniz flora ve faunasını tehdit eden E. coli gibi bakterilere ev sahipliği yapmaktadır. Oksijeni azalttığı gibi balıkların solungaçlarını tıkamak suretiyle de ciddi zarar vermektedir.
Yapışkan bir yapıya sahip olan müsilaj, deniz yüzeyinde yüzer hâlde olan balık yumurtalarını hapsederek balık türlerinin çoğalmasını yavaşlatmaktadır. Deniz içerisindeki zooplanktonları da hapsettiğinden larvaların beslenmelerini engellemektedir. Deniz çayırlarının üzerini örtüp, dipteki midye ve istiridye gibi canlıların ışıkla irtibatını keserek beslenmelerini ve solunumlarını engelleyerek zarar görmelerine neden olmaktadır. Bir yerde denizel ekosistemlerde canlı yapıyı bozmaktadır.