Yandaş medya milleti kandırmak için elinden geleni yapıyor. Enflasyonun sebebi olarak esnafı göstermeye çalışıyor. Bakkallardan marketlerden tek taraflı yayın yapmak suretiyle fiyat artışlarının suni olduğunu, fırsatçıların yüzünden fiyatların arttığını göstermeye çalışıyorlar. Hele dünya yalan haber şampiyonu olmuş bir kanal var ki, memleket güllük gülistanlık, kıymetini bilen yok.
Madalyonun esas yüzünü milletimiz görmek zorunda. Görünen köy kılavuz istemez. Memlekette ÜFE, TÜFE’den yüksek çıkıyorsa üretim ihtiyacı karşılamıyor demektir. İhtiyacı karşılamaktan çok uzak olmalı ki, makas daha da açılıyor. İhracat rekoru kırıldı haberleri her ay sonunda bir çok iktidar yetkilisinin ağzından süslü cümlelerle veriliyor. İyi de her ay ihracat rekoru kırılıyorsa neden hala enflasyon %40’larda geziyor? Neden Bulgar Levası 25 lirayı gördü? Demek ki ithalat de rekor kırıyor. Çakma istatistiklerle milleti kandırmayı görev edinen memleketin TÜİK’i, gıda üretiminde ihtiyacı karşılama oranını da yüksek göstermeye çalışıyor.
Memlekette tam sezonunda domates, biber, kavun, karpuz fiyatları yerlerde sürünüyor. Tarlasını sürenler az değil. Bunu herkes bilir. Ancak mevsiminin dışında üretilen her ürünün maliyeti de satış fiyatı da yükselir. Üstelik üretilen ürün ihtiyacı karşılamıyorsa daha da yükselir.
Tarım ve Orman Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı yıllardır enflasyonla mücadele kapsamında ithalat kozunu oynuyor. Ne oldu sonuçta? Çiftçi üretmekten vazgeçti. Sonuç cari açık arttı. Paranın değeri pul oldu. Demir 1 TL’nin maliyeti iki katını geçti. Metal paranın hurdacıları türedi memlekette. Oysa bir memleketin parası kutsaldır.
Memleketi idare edenler günü kurtarırken geleceği karattılar. Buğday ekim alanı 95 milyon dekardan 65 milyon dekara düştü. Hemen bütün tarım ürünlerinde ekim alanı ve üretimde azalış var. Üretimi azaltan tek sebep var. İthalat.
Ekonomide tarımsal üretim adeta lokomotiftir. Ana girdi kalemlerinin masrafı yoktur. Güneş, yağmur, hava ve toprak en önemli kaynaklardır ve satın alma bedelleri sıfırdır. Tarımda elde edilen değer, hemen bütün sektörlere katma değer kazandırır. Oysa diğer imalat sektörlerinin üretimde kullandıkları bütün kalemlerin masrafı vardır.
Üretimde aktif kullanılan tarım alanı son istatistiklere göre 55 milyon dekar düşmüştür. Türk çiftçisi hızla üretimden uzaklaşmaktadır. Yıllardır kazamamaktadır. Üretici örgütleri ithalat uygulamalarını eleştirmekten korkmaktadırlar.
Hemen bütün sektörlerde arz yetersizliği ÜFE’yi TÜFE’nin üzerine çıkarmaktadır. Elektrikten ithal edilen hammaddeye kadar bütün ürünlerin fiyatı artarken, tüketiciye sunulan raf fiyatlarının düşmesi beklenemez. Buna piyasa güven endeksinin de düşüşü eklenirse, ticaret erbabı da sattığı ürünün yerine aynı fiyatla mal alabilmenin telaşında olur.
Üretimdeki sorunların başında, yerli üretimi sürekli ekonomik sıkıntılara sokan ithalat politikalarıdır. Temeli olmayan sloganlarla üretim artmaz. Yerli ve milli söylemleri de ekonomiyi güçlendirmez. İşin özeti lafla peynir gemisi yürümez.
Milli parayı kıymetlendirecek tek bir yol vardır. Üretimi arttırmak. Aldıklarınızı ödeyecek kadar dışarıya mal ve hizmet satamıyorsanız, paranız da değersizleşir, enflasyon da artmaya devam eder. Rakamlarla oynamak anlamsız. Geçen sene döviz ve altın kaç liraydı şimdi kaç lira.