Daha Sarıcaeli, Üniversite Kampüsü ve Radar Tepesinde, Bayramiç’in Saçaklı, Ahmetçeli ve Pıtıreli köylerinde soğutma çalışmaları devam ederken Dardanos kavşağında Pazartesi günü öğleden sonra çıkan yangın büyük zararlara neden oluyor. Rüzgârın da şiddetli esmesi nedeniyle durdurmak mümkün olmuyor.

Daha iki gün önce yangın çıkmışken, iki sene önce yangın felaketi yaşamışken, yurdun dört bir tarafında yangın felaketleri yaşarken yangına hazırlıksız yakalanmak daha büyük felaket oldu. İnsanımızın yangın ihtimalini daha çok düşündürecek daha ne olabilir diye sormadan edemiyor insan.

Orman kontrol noktasına çok yakın bir yerde çıkan yangın ciğerlerimizi yaktı. Güzelyalı bölgesi son on yıl içinde üçüncü defa yanıyor. İlk yangında çam balının en çok hasat edildiği Güzelyalı adeta küle dönmüştü. Bu yangından iki sene sonra alan tekrar yanmış, hatta söndürülememiş, yangın Kumkale’de yanacak bir şey kalmayınca sönmüştü. Kuru otun yoğun olduğu, rüzgâr hızının yüksek olduğu durumlarda yangını söndürmek imkânsız hale geliyor. Bun durum defalarca ispatlandı.

Yangından önce veya sonra yanan alanlarda çok fazla araştırma yapılmadı. Yangına hassasiyetin azaltılması üzerine yoğun araştırmalara ihtiyaç var. Yangına hassasiyeti artıran unsurlar nelerdir, yangın yolları yangının yayılmasını neden önlemiyor, yangın söndürme operasyonlarında hangi sıkıntılar çekiliyor tek tek gözden geçirilmesi gerekiyor.

Çanakkale orman alanı yönünden ilk sıralarda yer alıyor. Toplam yüzölçümünün yarıdan fazlasını orman alanları oluşturuyor. Dolayısıyla orman yangınları yönünden büyük potansiyel taşıyor.

Her ne kadar can kayıplarını önlemek için ciddi çalışmalar yapılmış olsa da bir yerde mal canın yongasıdır. Çok sayıda evin yanması, zarar görmesi önemli bir sorundur. Yerleşim alanlarının yangından bu kadar çok etkilenmesi anlaşılır gibi değildir. Bir köyün tamamen yanması evlerin duvarlardan ibaret hale gelmesi yangının şiddetini, enerjisinin ne kadar yüksek olduğunu gösterirken tedbirsizlikleri de ortaya çıkarmaktadır.

Saçaklı da köylülerimizin çığlıkları yanan evleri kadar hatıralarınaydı. Dedelerinin resimlerinin yanışı, hafızalarının yok oluşuna üzülüyorlardı. Hele yine aynı köyden bir kardeşimiz üstümdekilerle kaldım deyişi herkesin canını acıttı.

Tabiat kendini kısa sürede tamir eder. Bu coğrafyanın sahibi bitkiler kısa sürede alana yerleşir. Yeşil geri gelir. İnsanoğluna düşen yeşili korumanın yollarını bulmak ve uygulamaktır. Yoksa yanan yerler daha kısa sürede tekrar yanıyor. Bu duruma ne derler herkes biliyor.

Geçmiş olsun ve Allah beterinden korusun güzel dilekler. Herkes katılır. Allah akıl vermiş kullanın diye. Bunu da unutmamak lazım.