Yaban arıları dünyanın hemen bütün bölgelerinde çökmeye devam ediyor. Tür erozyonunun en yoğun yaşandığı böcekler içerisinde, tozlaşmanın ana aktörlerinden olan yaban arıları hem tür sayısı hem de nüfus yoğunluğu açısından ciddi azalış gösteriyor.
Münih Botanik Bahçesi uzmanlarının belirttiğine göre Almanya’da yaklaşık 500’den fazla yabani arı türü bulunuyor. Bunların yarısı kaybolma tehdidi altında neslini sürdürmeye devam ediyor. Bazı bölgelerde bu arılar tamamen kaybolmuş durumda. Kırmızı listede bulunan arıların önemli bir kısmı, küçük lokal bölgelere adeta hapsolmuş.
Araştırmada, konvansiyonel tarım yapılan alanlarda yabani arıların, zirai mücadele ilaçları kadar, aç kaldığı, yeterli polen ve nektar toplayamadığına dair tespitler oldukça ilginç. Arıların çöküşünde yeterli gıda bulamama da etkili faktörler arasında görünüyor.
Bal arıları gibi, yabani arılar da nektar ve polen toplayarak yaşamlarını ve nesillerini sürdürmektedirler. Hatta bal arılarına göre çiçeklerin tozlaşmasında daha etkili olabilmektedirler. Örneğin, bombus arıları bal arılarına göre 4-5 kat daha fazla çiçek ziyareti yapabilmekte, uzun dilleri ile tozlaşmada bal arılarından daha fazla yarar sağlamaktadırlar.
Avrupa'da böceklerin tozlaşma, meyve ve tohum tutumunu destekleme yolu ile yılda her yıl sağladıkları yarar 14 milyar avronun üzerinde bulunmaktadır.
Dünya genelinde bal arıları dışında hemen bütün böcek türlerinde çok ciddi azalışlar meydana gelmektedir. Ağırlıklı olarak tarım alanlarında monokültür tarımın yaygınlaşması, tekdüze ürünler yetiştirilmesi, yabani arıların aç kalması, ayrıca artan zirai ilaç kullanımı yabani arı türlerinin azalmasında etkili faktörler olarak gösterilmektedir.
Tarım alanlarında yetiştirilen tür ve çeşit sayısının azaltılması, yabancı otlarla etkili mücadele polen çeşitliliğini hızla azaltmaktadır. Buna bağlı olarak yaban arı türlerindeki azalış tarım alanlarında çok daha yüksek düzeylerdedir. Nitekim kentsel alanlarda yapılan sayımlarda, arı türü ve nüfuslarında çok fazla değişim olmadığı tespit edilmiştir.
Son zamanlarda, Bavyera'da biyolojik çeşitliliği korumaya ve desteklemeye yönelik tedbirler konusunda başarılı bir şekilde formüle edilen, çevreye zarar vermeyen tarım uygulamaları çağrısı, geç ortaya çıkan yabani arıların korunmasına yardımcı olabiliyor. Araştırmacılar ayrıca, hasat sıklığında bir azalma, çiçek şeritlerinin kurulması veya yabani otların tarlaların kenarlarında tutulması tür çeşitliliğinin korunmasına önem arz ediyor.
Yabani arı türleri için bir çok ülke korunmuş alanlar ilan etmeye başladı. Bu türlerin neslini koruması ve nüfuslarını artırması hem tarımsal alanlarda polinasyon hem de doğal bitki örtülerinin devamlılığı için gerekiyor. Yoğun tarım ilacı kullanılan alanlarda yabani arı türlerinin neslini sürdürmesi artık mümkün görünmüyor.