Memleketin neresinde hangi sorun varsa Mecliste dile getiren İYİ Parti Çanakkale Milletvekilimiz Rıdvan UZ, Pazartesi günü saat 11.00’de son olarak meclis araştırma komisyonunda oy çokluğuyla kabul edilen ve meclise sunulan torba yasayla ilgili geniş kapsamlı bir açıklama yaptı. Yandaş medya dışında hemen bütün medya organlarında geniş yer bulan açıklamanın zeytinle ilgili kısımlarını paylaşmakta yarar var.

Yasa teklifini madde madde herkesin anlayacağı bir şekilde dile getiren Çanakkale’mizin medarı iftiharı Rıdvan Uz’un Zeytin ile ilgili açıklamaları şöyle:

İşte bu gündemler arasında yangından mal kaçırırcasına TORBA yasa maharetiyle bir talan yasası, olan 21 maddelik bir kanun teklifini Meclisimize getirtiliyor.

İşte tam da bu sebeplerden dolayı diyoruz ki; “Keşke ama keşke ülkemizin başında yerli ve millî bir iktidar olsaydı!”

Kanunun 11. Maddesinde; özellikle kömür madenciliği için ihtiyaç duyulan ve üzerinde zeytin ağaçları olan arazilerin maden işletimine açılması amaçlanmaktadır. Buna göre zeytin ağaçlarının öncelik aynı ilçe ve il olmak üzere başka bir araziye taşımasına, zeytin ağaçlarının taşınmasının mümkün olmadığı durumlarda ise maliklere hazine arazilerinin rayiç bedel üzerinden kiralanması hedeflenmektedir. İktidar bu düzenlemeyi daha önce de yasalaştırmak istese de kamuoyunun tepkisi üzerine geri çekmiştir.

Zeytinlikler hususi olarak koruma altında olmasına rağmen madencilik faaliyeti gerekçesiyle tahrip edilecektir.

Her ne kadar madencilik faaliyetinin yürütüleceği bölgedeki zeytin ağaçlarının başka bir alana taşınacağı ve bu yollar korunacağı belirtiliyor olsa da zeytin ağaçlarının taşınamayacağı durum olarak ilave edilen husus uygulamada birçok zeytin ağacının taşınmayacağını ve tahrip edileceği şüphesini uyandırmaktadır.

Endüstriyel ürüne dönüşerek önemli bir gelir elde edilebilen nadir tarımsal ürünlerden olan zeytin ürünümüzü korumak milli bir meseledir. Ayrıca zeytinliği kamulaştırılan taşınmaz maliklerine aynı ilçe ve il önceliğiyle başka bir alan tesis edilmesi ve bu alanın rayiç bedelle kiraya verilmesi de çiftçinin oluşan zararını derinleştirecektir. Zeytin ağaçlarının taşınamayacağı duruma yönelik son kararın Bakanlıkça verilecek olması da madencilik faaliyetini yürütülen firmalar lehine durum oluşturması sebebiyle kamuoyunu rahatsız etmektedir.

İktidarın madencilik firmalarına yönelik geçmiş dönem uygulamaları sebebiyle yandaş firmaların çıkarlarının korunacağı ve böylece kamunun zarara uğrayacağı endişesi oluşmaktadır. Bu nedenlerle söz konusu maddenin teklif metninden çıkarılması gerekmektedir.

Muğla’nın Milas ilçesinde bulunan Yeniköy ve Kemerköy Termik Santralleri 23.12.2014 tarihinde Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’ndan devralınarak; yüzde 50 IC İçtaş Enerji, yüzde 50 Limak Enerji ortaklığında işletiliyor.

Yatağan Termik Santrali, 2014 yılı sonundan bu yana Aydem Holding (Ceyhan Saldanlı) tarafından işletiliyor. Dünya Bankası verilerine göre bu şirketler, kamudan en fazla elektrik ihalesi alan şirketler.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, açılan davalar sonucunda, bu üç santralin çevreye ve halk sağlığına vereceği zarar sebebiyle kapatılmasına karar vermişti. Ancak 20 yıldır işletmeler sürüyor.

Yatağan, Yeniköy ve Kemerköy termik santralleri, 1983-2017 yılları arasında atmosfere 9,5 milyon ton sülfür dioksit, 890 bin ton azot oksit, 65 bin ton toz, 28 bin kilogram cıva saldı. 2018-2043 yılları arasında, her bir santral 50 yaşını dolduruncaya kadar çalışmaya devam ederse; çevre yatırımları mevzuata göre yapılsa bile, santrallerden kaynaklı hava kirliliğinin 5 bin 300 insanın daha erken ölümüne yol açacağı öngörülüyor.

Kanuna eklenen harita ve koordinat listesine göre; 100’den fazla alan yer alıyor. Bu alanların her birine detaylı bakmak gerekiyor. Yatağan, Yeniköy ve Kemerköy’ün neredeyse tamamına hükmetmek isteniyor. İşte böyle. Özetin özeti.

Talan yasası daha önce 10 defa mahkemeden dönmüştü. Tekrar dönecektir.

Torbanın komisyona getirilmesi esnasında yaşanan arbede iktidar sahiplerinin yüz karasıdır. İktidarın vekillerinin talan yasası için canla başla mücadele etmesi, üç şirket için mi, vatan için mi, millet için mi, yoksa başka bir iş için mi sorusunu akla getiriyordu doğrusu.

Teşekkürler Rıdvan UZ.