Türkiye İstatistik Kurumunun arttık güvenilir hali kalmadı. Tuttuğu istatistikleri talimatsız yayınlayamıyordu zaten. Saçma sapan istatistiklerle memleketin gündemini de işgal ediyordu.
Enflasyon rakamları yıllardır gerçeğin tam yarısında seyrediyor. Paranın değeri sürekli düşüyor. 200 lira en büyük paraydı. Şimdi bayram harçlığına bile yetmiyor. Sabit gelirlilerin borçları ve takibe düşen kart sayıları sürekli artarken memleketi güllük gülistanlık gösteren bu kurum arada bir duvara da tosluyor. Koyun ve keçi sayısında olduğu gibi.
Daha önceki yıllarda özellikle 2020’li yılların başında hayvan sayıları Cumhuriyet Tarihinin zirvesine çıkmıştı. 6.5 milyonu sağmal 18 milyon sığır, 22 milyonu anaç koyun 44 milyon koyun ve 12 milyon keçimiz vardı bu kurumun istatistiklerine göre. Ete ve süte gark olmamız gerekirken dışarıdan kasaplık ve damızlık hayvan ithalatı da devam ediyordu.
Yapılan hesaplamalara göre olmayan koyun ve inekler her sene doğurup duruyordu. Dolayısıyla et açığı bir türlü kapatılamıyordu.
Nihayet geçen sene hayvan sayıları biraz daha gerçeğe yakın bir sayıya oturdu. Ne kadar gerçek olduğu tartışılsa da rakamlar, koyun ve keçi varlığının ciddi bir şekilde azaldığını gösteriyor.
Sorarsanız ilgililere kesildi ve yenildi açıklaması yapıverirler. Evet 2021 yılında 26 milyon olan anaç küçükbaş hayvan sayısı geçen sene 13 milyona düşüvermiş. Çoban sayısı da benzer şekilde yarıya düşmüş.
Belli ki keçi ve koyunculuk kazandırmıyor. Zaten sütü doğru dürüst sağacak kimse yok. Sütü para etmeyen koyun ve keçi para kazandırmaz deniyor. Yanlış da değil. Yarım kilo, bir kilo süt için de keçiyi, koyunu sağma zahmetine girmenin anlamı yok.
Koyun ve keçi sayısının azalmasında çoban sorunu da etkili görünüyor. Afgan çobanlar şebekeleşti artık. Gözleri açıldı. Karın tokluğuna çalışmıyor kimse. Netice de fiyatları da çok arttı. Aylık yüz bin lira gibi rakamlar konuşuluyor.
Aslında koyunculuk ve keçi yetiştiriciliği meraları, nadas alanlarını ekonomiye kazandıran en önemli uğraş alanı. Meraya dayalı yapıldığı sürece daha ekonomik ve kazançlı bir hayvancılık dalı neredeyse yoktur. Ancak ithalat politikaları, ucuza gelen et ve canlı hayvanlar, kırmızı ette %30’luk paya sahip olan koyunun payını %6’lara kadar düşürdü.
Uzun süredir koyun ve keçi sayısı düşük düzeylerde bulunuyor. Ancak TÜİK istatistikleri bilinçli bir şekilde yüksek gösteriyordu. Nihayet ayakları yere değdi. Yüksek göstermekle sahiplerine yaranırken memleketin dengeleri ile oynuyordu. Şimdi iki sene içinde 13 milyon anaç keçi ve koyuna ne oldu onun cevabını vermesi gerekir. Yoksa olmayan hayvanlara destekleme ödemesi mi yapıyorlardı?