Memlekette sahtekarlık para kazandırıyor. Hatta köşeyi döndürüyor. Cezalar caydırıcı değil. Caydırıcı olsa ne yazar. Milletin ahlakı dip yapmaya devam ediyor. Haram lokma nedir unutuldu gitti. Para kazandıran her yol mübah oldu. İyiyi, kötüyü, doğruyu yanlışı ayıramayan bir millet gelişiyor.
Domuz eti uzun süredir normal etlerin içinde yer almaya devam ediyor. Dağlar bayırlar domuzdan geçilmiyor. Birileri de yasal olmayan yollardan domuz etini ekonomiye kazandırıyor. Millete dinen haram sayılan domuz etini afiyetle yediriyor.
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın gıda sektöründe yürüttüğü taklit ve tağşiş denetimleri, çarpıcı sonuçlar ortaya koymaya devam ediyor.
Domuz eti satışında Bursa ve Konya’nın ilk sıralarda yer alıverdi. Dini bütün kimliğiyle bilinen Konyalılar uzun süredir domuz eti yiyorlarmış. Artık kasaplar hangi isimle satıyorlarsa hacılarımıza, hocalarımıza epey domuz eti yedirmişler. Bursa ve Konya’yı domuz eti satışında Antalya, Muğla, Balıkesir ve Adana takip ediyor.
Adana’ya diyecek söz bulunmuyor. Eskiden beri at eti, eşek eti gibi sahte ürünlerle adından söz ettirmeyi başarıyor. Diğer iller ise turistik alanlarda domuz etini pazarlamayı tercih ediyorlar. Ancak insan ayırmıyorlar. Herkese yediriyorlar.
Turist yoğunluğunun yüksek olduğu Antalya ve Muğla’da domuz eti ürünlerinin satışı, turistik talebe bağlanıyor. Ancak bazı işletmelerin, menülerinde bu ürünleri yeterince bilgilendirme yapmadan sunması, tüketici şikâyetlerini artırıyor.
Memleketin dağları bayırları domuzdan geçilmiyor. Hemen bütün tarım alanlarında ciddi zarar yapıyorlar. Bağlarda, meyve bahçelerinde, hububat alanlarında, kavun-karpuz tarlalarında milyonlarca dolarlık zarar yapıyorlar. Vatandaş domuz zararını önlemede ciddi zorluk çekiyor. Sürülerle gelip, koca bir tarlayı yerle bir edebiliyorlar.
Yeni dikilmiş meyve bahçelerinde ağaçları kırıp geçiriyorlar. Eskiler başını kaldıramaz derdi. Şimdi yeni nesil domuzlar iki ayağının üzerine kalkıp bademlerin, cevizleri kollarını kırıp meyveleri yiyorlar.
Turizmciler her yıl 50 milyona yakın turistin geldiğini söylüyorlar. Buradan hareketle yaban domuzunun ekonomiye kazandırılması gerekiyor. Dağ kuzusu olarak turistlere ikram edilebilir. Ahırda yetişenlerden çok daha lezzetli ve sağlıklı olabilir. Eğer resmi olarak Et-Süt Kurumu domuz etini satın alırsa domuz avcılığı da düzene-disipline girer. Sahtekârlar mal bulamaz.
Domuz eti ticarileşir ise tarım alanları domuz istilasından kurtulur. Çiftçilerimizin korkulu rüyası ortadan kalkar. Yoksa bu gidişle sahtekarlar paralarına para katarken, insanımız domuz eti yemeye devam eder.