Milli Eğitim Bakanı diğer yetersiz muhteriler gibi 20 yıl önce okul yoktu deyiverdi.

Sosyal medya yıkıldı. Oysa cahilliğine verip geçmek daha iyiydi. Senelerdir yaptıkları iş eğitimi çökertmek olan bu zihniyete doğrusunu göstermek imkânsız.

Bir zamanlar kırk bin köyümüz var diye gururlanıyorduk. Doğu ve güneydoğu Anadolu bölgelerinde kırk bin köyün yanında binlerce de mezra vardı. Zaman zaman dağınık yerleşimden şikâyetler olmuştu, işte yol götüreceksin, su götüreceksin, elektrik, telefon ve diğer kamu hizmetlerini götüreceksin, zor işler bunlar derdik ama gıda üretiminin ana unsuru bu köylerimizdi ve son zamanlarda adamakıllı göz ardı edilmeye başladı.

İlk başlarda köy okullarında öğretmen istihdamında sorunlar yaşandı. Öğretmenlerin köylerde ikametiyle ilgili olarak başlayan sorunlar ve öğretmenlerin bir şekilde merkezi yerlere tayinleri taşımalı eğitimi gündeme getirdi. İlk etapta otuz öğrencisi olmayan köylerin çocukları, daha büyük köylerdeki ve beldelerdeki okullara taşınmaya başladı. O dönemlerde okul öncesi eğitim de yoktu ve okula başlama yaşı daha yüksekti.

Günümüzde okula başlama yaşı hem azaltıldı hem de köylerdeki çocukların neredeyse hemen tamamı taşımalı eğitime geçirildi. Öğrenci sayısı baremi 100 öğrenciye çıkarıldı. Hal böyle olunca 1000 nüfusu olan köylerde, 100 öğrenci bulunamadığı için başka bir yerleşim yerindeki okula taşınıyorlar. Yenilenmiş veya yeni yapılmış binlerce köy okulunun kapısına kilit vuruldu. Boş ve ıssız. Bu yapıların önemli bir kısmı eğitim merkezli olarak yine kullanılabilirdi ama o da akla gelmeyince, binlerce okulun bahçesini ot ve çalılar basarken, bakımsızlıktan okulların çatıları çöktü, duvarları yıkıldı.

Okul yokmuşmuş. Okul olmayan köy yoktu. Ancak iktidar erkinin korkusu eğitimli insan. Bu nedenler köylerde eğitimi bitirip köylüleri kendi militanlarına teslim ediverdiler. Köyleri de bir şekilde boşaltmayı başardılar. Köylerde okul olsaydı gençler şehre kaçmazdı. Halen taşımalı öğrenci sayısı az sayıda köy okulunda kayıtlı öğrenci sayısından kat be kat fazla. 32 bin köyde okullar kapatıldı.

Genç çiftçi projesi, gençleri geri döndürmek için uygulanan bir projeydi ve tutmadı. Çocuklarının eğitim görebileceği bir imkân sağlanmadıkça gençleri geri döndüremezsiniz. Yoksa köylerin hemen tamamında çağdaş yaşam standartlarına ulaşmak mümkün. Elektrik, su, kanalizasyon, yol, telefon gibi hizmetler mevcut. Sadece çocuk eğitimi için köyden kente göç var.

Nüfusu azalmış, aşırı göç vermiş köylerde bakkal ve kahvehane gibi sosyal alanlar da birer ikişer kayboldu.

Ulaşım artık çok sorun olmuyor. Çocukları göndermek yerine öğretmenleri getirmek daha verimli bir uygulama olarak karşımıza çıkıyor. Gıda üretimi artık sos veriyor. Ekilmeyen arazi miktarı ekilenin beşte birine yaklaştı. Gıda ve yem ithalatının son yıllarda artmasının altındaki gerçek neden de budur.

Her köyde Cami var, imamı da var çok şükür. Okul ve Öğretmen neden olmasın? Haşa millet uyanır değil mi?