İnsanın erdem sahibi olması kolay değil. Çok kitap okuması kendini çok çok geliştirmesi gerekiyor. Yoksa memleket elinde güç olanların sömürgesi haline dönüp gidiyor. Kanunlar maddi veya başka güçlere bağlı olarak karar verebiliyor. Suçüstü yakalanan şahısların 15-20 tane sabıkası çıkıyor. Üstelik bu şahıslar sokakta paşa paşa geziyor. Oysa erdem sahibi, vicdan sahibi insanlardan oluşan bir toplumda yüz kızartıcı suç işleyen bir insan sokakta gezemez. Tükürük denizinde boğulur gider.

Memleket çok ilginç bir yapıya evriliyor. Gıdada sahtekarlık yapanlar, sanki daha çok tercih ediliyor. Zincir lokantaların birinde domuz eti bulundu lokantaları adeta müşteri hücumuna uğradı. Garip bir millet olduk. Milleti ve memleketi dolandırılanlar adeta ödüllendiriliyor.

Bakalım anayasanın 157’inci maddesi ne diyor?

Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişiye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası verilir...

Bir sonraki, 158’inci maddenin d) bendi ‘Kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasi parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle işlenmesi halinde, üç yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur’ diyor.

Şimdi parti değiştiren vekillerin durumunu bir gözden geçirmekte yarar var. Özellikle bu ucube sistemi değiştireceğiz, parlamenter sisteme geçeceğiz diyerek seçmeninden oy alan, iktidarı şiddetle eleştirerek milletin oyunu alarak İYİ Partiden meclise giren milletvekillerinden bazıları istifa edip iktidar partisine geçiverdi. Hatta bir tanesi birkaç gün bile durmadı. Son günlerde geçenler ise AK Partili seçmeni bile şaşırttı.

Neyse vicdan ve ahlak yoksunu bu vekiller, milleti kandırmış oldular. Üstelik tükürdüklerini yalayarak ne kadar ahlaksız olduklarını da ispatladılar. Neyse orası kendi iç hesapları. Ömür boyu alacakları ballı maaşlarla, haram paralarla çoluk çocuk besleyecekler. Oraları kendi iç meseleleri.

Esas mesele milleti kandırmaları. Üstelik milleti vekil olmak için kandırmaları. Kanunda ve maddelerinde belirtildiği apaçık dolandırıcılık suçu işlemiş durumdalar. Çeşitli ihbarlar yapılmış olmasına rağmen yargıda tık yok. Milleti kandırdıkları açıkça ortada. Seçmen verdiği oylara lanet okuyor. Bu vekiller her ne kadar TBMM’ye yakışmıyor olsa da yargının da bu konuda yasayı işletmesi gerekiyor. Yoksa iktidar partisinin seçmeninden tek bir oy bile almadılar. Şimdiki partilerinden aday olsalardı listeye bile giremezlerdi. Ömür boyu maaş da alamazlardı değil mi? Kaldı ki oyunu aldıkları seçmeni de temsil etmiyorlar. İşleri de yok.