Bir süredir askıda buğday karmaşası devam ediyor. Zaten at taşı kuyuya kim çıkarırsa çıkarsın. Ucu başı kaçık siyasi çizgilerin içinde nerede olduğu bile belli olmayan, arap saçına çevirmiş siyasi misyonunun içinde askıda buğday işini de çıkardı.
MHP’den yapılan açıklamada, çiftçilerin faaliyetleri esnasında önemli tarımsal girdilerin maliyetlerinden kaynaklı bazı sıkıntılar yaşandığı, bu sıkıntıların giderilmesinin tarım politikalarını yürüten kurum ve kuruluşların sorumluluğunda olduğu belirtildi.
Çiftçilerin tarımsal üretimlerinin o üretim dönemi için Allah'ın bir lütfu olarak hilesiz, hurdasız şekilde elde edilen en helal kazanç kapısı olduğu vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi.
"Bu düşüncelerle, dar ve sabit gelirli, asgari ücretle ve emeklilikle geçimini sağlayan bu vatanın evlatlarının çocuklarının beslenmelerine katkı sağlamak çiftçilerimizin görevi olmalıdır. MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli de bir çiftçi evladı olarak 2025 yılının sosyo-ekonomik sıkıntılarıyla karşı karşıya kalan dar ve sabit gelirli insanlarımıza bir katkı sağlamak ve toplumsal dayanışmayı güçlendirmek için "Askıda 9 Gülek Buğday Projesi"ni başlatmış bulunmaktadır. Sayın Genel Başkanımız, projeye ilk katkıyı kendisi sağlayarak öncülük etmiş ve projeyi başlatmıştır."
İki tarafı birbirine ne diyor? Cümlenin başı ile sonunu bir araya getirdiğinizde insanın içinden saçmalık demek geçiyor. Açıklama çiftçilerin maliyet artışları nedeniyle sıkıntılar yaşadığı belirtiliyor. Bu sıkıntılarda tarım ve orman bakanlığının sorumluluğu olduğuna dikkat çekiliyor. Sonra da çiftçilerden askıda buğday kampanyasına katılmaları isteniyor. 9 gülek buğday da az değil hani. Buğdayın hektolitresine bağlı olarak 30-35 kg gelir. Dokuz Işıktan esinlenen dokuz gülek de 300 kilograma yakın buğday yapar. Bu buğdayı çiftçilerimizin sabit gelirli olanlara, geçim zorluğu çekenlere vermesi çok zor değil. Peki bu buğdayı alan yardıma muhtaç aileler ne yapacaklar. Şehir yerinde zaireci mi arayacaklar, değirmen mi?
Ağam bizle dalga geçi diye Rahmetli Kemal Sunal’ın bir deyişi var. Dalga geçilecek gibi değil ama insan bir uygulama başlatıyorsa ucuna başına bakar.
Çiftçinin sıkıntıda olduğunu belirten yazıda insanımızın geçim sıkıntısı çektiğine de atıfta bulunuluyor. Mübarekler hangi hükümete destek veriyorsunuz? Hangi hükümet milleti fakirleştirdi? Bunlar daha ekonomik boyutu. Ekonomi düzeltilir. Bir de siyasi boyutlarını görseler de kimin yanında olduklarının farkına varsalar.
Millete beka sorununu bizzat destek verdikleri yapı yaşatıyor. İktidar ortakları, birlikte oldukları siyasi partilerden biri Türk yok diyor. Memleketin dibine dinamit koyuyor. Acaba körle yatan şaşı mı kalkıyor.
Biz yine dokuz gülek yardımımızı yapalım ama çiftçiye yapalım. Çiftçimizin borcu 700 milyarı geçti. Satılık tarla ilanı çeyrek milyonu zorluyor.