Tabii ki toplumumuzun ne durumda olduğunu iyi incelemek gerekir.
Bu konuda yazılmış her satır benim için önemlidir.
Bir de, kesin yargıya varmadan tüm kaynakları görmek gerekir.
Biz, bunu yapmıyoruz. Siyasi, ideolojik yapımız neyi gerektiriyorsa onun sınırları üzerine fikir sunuyoruz.
Bir de içinde bulunduğumuz grup, çevre bizi dışlamasın ve bu kurulu düzen devam etsin tavrı var ki asıl tenkit edilmesi gereken yer burasıdır, derim.
Ayrıca, sürekli okuyan araştıran kişiler, mutlaka farklı bir senteze ulaşabilir, düşüncesindeyim. Sadece tez, sadece anti tez bizi bir yere götüremez...
Biz, aynı kültür kodlarının insanları olabilmeliyiz. Ortak yönlerimizin neler olduğunu görerek, onları öne çıkarmalıyız...
Böylece, üniter yapımızı güçlendirip vahşi kapitalizmin ve onun yerli işbirlikçilerinin ipliğini pazara çıkartıp yeni bir siyasi yapı ve oluşum gerçekleştirmeliyiz.
Biz, daha toplumcu fikirler içinde insana hizmet eden bir devlet yapısına geçmeliyiz, derim.
Şu an, bunları düşünen yani halkı düşünen bir sayasi parti oluşumu göremiyorum.
Siyasi iktidar, halkı açlığa mahkum etmektedir. Ekmek yiyorsan aç değilsin'dir söylemi, toplumuna yabancılaşmış bir iktidar söylemidir...
Yine, halkın feci durumunu görmesine rağmen bunu dile getirme konusunda cılız bir ses çıkaran muhalefetle de ülkemiz kurtuluşa ulaşamaz.
Biz, ülkeyi yönetme iddiasında bulunan siyasi oluşumların şahsi çıkarlarını öncelediği bir dönemi yaşıyoruz. Bu siyasi yapıların ferdi çıkarlarını, toplumun çıkarlarının önüne koymasıyla halk yığınlarının geleceğini de yok ettiklerini görmek gerekir.
Bence, ön kabullerimizi bir kenara bırakarak daha toplumcu ve insan merkezli, halka hizmet eden bir devlet modelini önceleyen siyasi hareketlere destek vermeliyiz, diye düşünürüm.
Bunları niçin yazdım?
Bu gün açıklanan enflasyon rakamlarıyla halk bir ayda %5 daha fakirleşti ve bu konuda siyaset kurumu deve kuşu gibi başını kuma gömmüş durumda ve suskundur...
Halk, bu siyasilerle bir geleceğin inşa edilemeyeceğini görmeli ve tavrını buna göre geliştirmelidir, derim.
Şimdilik bu kadar...
Ha!
Mutad olarak kapınıza gelen ve ödemeniz gereken faturaların rakamlarının büyüklüğü de kapımıza gelen turpun büyüğüdür...
******
Düşünmeye, okumaya, yazmaya ve konuşmaya devam...