Bu konularda bilgi aktaran ve çevre için duyarlı bir toplum olma vasfımızı yitirmişiz, diyen bir "Bilim Adamı Dostumuza" küçük  bir katkı...

Bizim, aynı zamanda "Çanakkale Çevre ve Doğa Dergisi" adlı bir yayınımız var. Her ay yayınlıyoruz... Ülkemizde müdürlüğü olan iki yüz elli kütüphaneye de dağıtılıyor...

Burada, Sayın Ayhan Küyük ve Sayın Mehmet Akkan   Arkadaşlarımız, orman, ağaç, çicek ve hayvanlar konusunda da  bilgiler veriyorlar.

Ayrıca, diğer bilim adamları da farklı bilgiler sunuyorlar.

Biz, bu iş için, Çevre ve Doğa Federasyonu olarak yapılması gerekenleri yazdık. Hem de yirmi madde halinde, yazdık.

 Yangınlar için Trabzon'da ihtiyaç kadar  orman yandı. Villa yapıldı.

Muğla kıyılarında da otel ve konaklama tesisi olacak kadar yandı...

Toros Dağları yangını facia...

Son dönemde, İzmir, Çanakkale, Tekirdağ, Bilecik ve Sakarya yangınları, büyük söndürme uçağı olmadığı için hızla gelişti ve en son on iki vatandaşımız da  iyi gözlem altında çalışma  yapılmadığı için hayatını kaybetti.

 Çanakkale 'de olan bir yangında da biz yardım edelim, derken arkamızdan alevlerin geldiğini gördük ve hızla yarı uçurum bir yardan aşağıya kayarak kendimizi zor kurtardık.

Ama, yangın söndürmenin profesyonel bir iş olduğunu da  o zaman gördük...

Bence, Yangın zamanı tüm alan kontrol edilmeli ve söndürme işi bir merkezden yönetilmeli...

Son ölüm vakalarında, iyi bir kurmay aklı olmadığı izlenimi aldım. Sevk ve idarede kifayetsizlik gördüm...

Yangın söndürülürken hem yangın hem de söndürme işlemini yapan ekipler  kontrol altında tutulmalı...

Yaz mevsimi de olsa, yanmaz kıyafetler kullanılmalı...

Çevre kirliliği için, Yürüyüş yapan bir grup, orman içinde bir kamyonet dolusu mektup zarfı olduğunu bana bildirdiler. Gittim ve gördüğüm manzara, kırk bin kişinin vergi borcu kağıdı, iş yeri açma belgesi, Banka ödeme zarfı, mahkeme tebliğ kağıdı ve mektupları ormana, bir dağıtıcı tarafından atılmış ve hepsine de  teslim ettim, diye işlem yapmış. Jandarmaya ve Posta idaresine bilgi verdim. Geldiler ve tutanak tuttular. Biz de o yerden ayrıldık.

İşin kontrolu olmazsa suiistimal de olur...

Türkiye, tam da bunu  yaşıyor... Kamu İdaresi tel tel dökülüyor.

Tabii ki görevini dört dörtlük yapanlar da yok değil...

Bence, devlette olan bu olumsuzluk, en az on yılda düzeltilir, diye düşünüyorum...

Yine, bölücü terör örgütü mensuplarından "ateşin çocukları" grubu da geçtiğimiz yıllardaki yangınları üstlenmişti...

Şimdi her yer yanıyor.

 Madencilerin yaptığı yıkım yetmezmiş gibi bir de orman yangınları işin "tuzu biberi" oldu.

Yazık!

 İlginize çok teşekkür ederim.

Var olun.

Gönülden selamlar...

**

Düşünmeye, okumaya, yazmaya ve konuşmaya devam...