Devletin gücü eylemde belli olur. İki yıldan beri İsrail Filistin’in üzerinde tepiniyor. On binlerce masum insanı katletti. Katledilenlerin önemli bir kısmı çocuk. İsrail ile ilişkiler ne alemde belli değil. İhracat ne durumda, ithalat ne durumda bilinmiyor. Yabancı kodlarla girildiğinde TÜİK’in sitesinde görülebiliyor. Yurtiçi erişimi kapalı olan çok sayıda bilgi bulunuyor.

Filistin adresli epey inşaat malzemesi ihracatı var ve devam ediyor. Aslında İsrail’in bunlara ihtiyacı yok ama memleketin ihracatçıları para kazanma derdinde olunca, para kazanmayı tercih ediyorlar. Devlet de pek sesini çıkarmıyor. Neyse günahları boynuna memleketi idare edenler en sert cümlelerle kınamaya devam ediyorlar.

Haydut İsrail, terörist İsrail, katil İsrail gibi sıfatlarla ve en sert cümlelerle kınama yarışı devam ediyor.

İsrail Gazze’ye ilk saldırdığında iktidar sahipleri kınama yarışına girmişlerdi. İkinci yılını dolduruyor neredeyse. Eylem olarak hiçbir adım atılmadı. Her saldırdığında atılan demeçler sertleşti ama aynı tas aynı hamam. Değişen hiçbir şey olmadı. Oysa Türkiye seyretmemeliydi. Net tavır almalıydı. Ancak alacak gücü kalmadı. Gazze’de yaşanan insanlık dramı sert cümlelerle kınandı durdu.

Bir ara barış sağlanır gibi oldu ama İsrail canı istediği yerlere bomba atmaya devam etti. Milletin gazı mı alındı bilinmez ama tabiri caizse yaşanan, Filistin halkına yaşatılan vahşete seyirci kalındı.

Daha önce Mavi Marmara gemisiyle insani yardım gönderme çabaları olmuştu. O zaman iktidar sahipleri biraz daha cesurlarmış. Sonradan biraz korkar hale gelmişler. Arap ülkelerinin ses çıkarmadığı vahşette sesli kınama yeterli imiş demek ki.

İsrail birkaç gündür İran’a saldırmaya başladı. Elle tutulur hiçbir gerekçesi de yok. Güvenliğini tesis etmekmiş. Garip gelişmeler yaşanıyor. İran da füze yağdırmaya çalışıyor ama İsrail kadar güçlü değil. İsrail çok sayıda stratejik komutanı, bilim insanını ve yeri vurdu. Adeta nokta atışı yaptı. İran da füze gönderiyor ama hedeften ziyade oralara bir yere düşüyor.

Gelişmelerin en garibi Suriye’den çıt çıkmıyor. Üstelik üzerinden geçiyorlar. Yine tık yok. Sessiz kalmayı tercih ediyor. Belli ki sesini çıkaracak gücü yok.

Diplomasi kınamayla bir işe yaramıyor. Kınama diplomasisinin hiçbir ülkeyi etkilemediğini dünya alem biliyor. Sokaktaki insanın da pek umurunda değil. Bak adam ne güzel kınamış diye methiye yapmıyor.

Kınama dışında farklı uygulamalara ihtiyaç var. Saldırganlar aleni adam öldürmekten bahsediyorlar. Sokakta hiçbir günahı olmayan insanlar hayatını kaybediyor. Ancak katil güçlü olunca bulaşmamak daha iyidir diye mi düşünüyorlar acaba? Eh kınayalım o zaman. Ne faydası olacaksa.