Ana muhalefet partisi bugünlerde garip bir sürece girmeye hazırlanıyor. Daha genel seçimlerin üzerinden 1 yıl geçmiş olmasına rağmen seçim çalışmalarına hazırlanıyor. Seçimlerin birine 4 yıl, diğerine 3 yıl var.

CHP, cumhurbaşkanı adayını belirlemek için kendi içinde seçim yapacak. Adayımız hazır olsun istiyor. Baştan Ankara ve İstanbul Belediye Başkanları aday yaparak seçmen tercihi yapmayı planlıyordu ama Ankara Belediye Başkanı aday olmayacağını belirtince tek aday kaldı. Tek adayla seçime gidecek. Adına seçim mi denecek. Elbette. Seçtik ve oldu. Peki ufukta seçim görünüyor mu? Elbette hayır.

Neden seçim dillendiriliyor sürekli? Hükümeti seçime götürecek meclis gücü var mı? Yok. Ara seçime götürecek yürek var mı? Yüreğe gerek yok. Risk var. 30 vekili istifa ettirip ara seçime gitmek zor değil. Yarısını iktidar partisi alabilir mi? Çok rahat. E o zaman sormazlar mı neden seçim türküsü söylüyorsun?

Evet seçimi dillendirmenin bir mahsuru yok. Ekonomi çok kötü. Ücretli ve emekli kesim açlık sınırının altında can çekişiyor. Çok zor günler geçiriyor. Takibe düşen kredi kartı sayısı çığ gibi büyüyor. Milyonlarca vatandaşımız kredi kartlarına takla attırarak yaşamını sürdürmeye çalışıyor. Peki bu şartlar iktidarı seçime götürür mü? Elbette hayır. Keriz demezler mi? Daha bir yıl oldu ne seçimi? Efendim ekonomi çok kötü. Seçimin düzelteceğine inanan var mı? Elbette yok. Anketlere bir zahmet baksınlar. Muhalefetin ekonomiyi düzelteceğine inanan oranı oldukça düşük. Eskiden olsaydı boş tencere hükümet devirirdi. Ama şimdi parlamenter sistem diye bir şey kalmadı. Tek bir kişinin ağzından çıkacak lafa bakıyor devlet erkanı. Kendi başına kendi işini yapmaya bile korkan bürokrat az değil.

Ana muhalefet partisi cumhurbaşkanı adayını belirlerse ne olur? Hiçbir şey olmaz. Ufukta seçim meçim yok. Seçime kadar yüzü eskir mi sanatçı jargonuyla? Evet eskir. Hatta eskimese de paspasa çevirirler. Memlekette üç tane basın organının dışında muhalefete destek veren bir organ yok.

Vergisini ödediğimiz devletin basını dahil, çetelerin sahibi olduğu basın kanalları CHP’nin cumhurbaşkanı adayını seçime kadar paspasa çevirirler. Hele bir de yargı sopası, sopasını eline alırsa ana muhalefet partisinin adayı falan kalmaz. Efendim ona cesaret edemezler. İnsanımız mağdurun yanında yer alır gibi bir kanaat var. O kanaat her yerde işlemiyor ne yazık ki.

Belediye başkanlarının her ikisi de memleketi şimdikinden çok daha iyi yönetebilecek erke ve deneyime sahiptir. Ancak bugün ana muhalefet partisinin yaptığı işler, adaylarını eskitir başka hiçbir işe yaramaz. Bu eforu ve emeği, vatandaşın dertleri için harcasalar çok daha iyi ederler.