Geçtiğimiz Salı günü Prof.Dr. Taner KUMUK Hocamızı ebediyete uğurladık. Allah rahmet eylesin. Işıklar içinde uyusun. Kendisini hiç unutmayacağız.

Taner Hoca beş yıl önce emekli olup Kepez’e yerleşmişti. 2020 yılı Şubat ayında cemreler düşerken emekli olmuştu. Emeklilik töreninde fakültenin tamamını, üniversitenin de önemli bir kısmını bir araya getirmişti. Büyük amfide gençler ayakta kalmıştı. 44 yıllık akademik yaşamının 20 yılını Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinde geçirmiş, önemli hizmetlerde bulunmuştu.

Farklı düşünebilme, düşüncelerini açık ve şeffaf, herkesin anlayacağı şekilde ifade edebilme yeteneğine sahipti. Kurullarda kimsenin aklına gelmeyen konuları gündeme getirir, farkındalık yaratırdı. Uzmanlık alanı oluşu da ikna yeteneğini daha da güçlendirirdi. Duru ve akıcı anlatımlarıyla, aynı zamanda gürleyen anlatımıyla dikkati çekerdi.

Taner Hocanın güzelliklerini anlatmak kolay değil. Dolayısıyla hatıraları hatırlamakta yarar var.

Zaman zaman eğitmenlerin tutumlarından, bazı derslerin diploma dersine dönüşmesinden şikâyet ederken, biz ne hocalar gördük bunlar ne ki diyerek bir hatırasını paylaşmıştı. Eksikse de fazlaysa da hakkını helal etsin.

Taner Hocamız Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümünde lisans öğrencisidir. Ekonomi dersinden kalmıştır. Eskiden dönem sonu ve dönem öncesi bütünleme sınavları yapılmaktadır. Günümüze göre daha profesyoneldir. Dersin hocası tek tek sözlü yapmakta ve ona göre not vermektedir. Sınav günü hocanın kapısının önünde sınava gireceklerle birlikte beklemektedir. Sınava elinde küçük bir çocukla yaşlıca biri de gelir. Beli ki torunu. Çocuğu emanet ederek içeri girer. Kısa bir süre sonra içeride bağırışlar, münakaşalar olur ve sınava giren adam kapıyı çarparak çıkar. Torunuyla koridorda iki adım atar ki, dersin hocası kapıyı açar ve ben de senin diyerek geçtiğini söyler. Sıra Taner Hocaya gelir. Oda epey büyüktür. Odanın sonunda hocanın çalışma masası ve ardında kendi oturmaktadır. Taner Hoca içeri girince, o sende de iyi boy varmış, basket oynuyor musun diye sorar. Taner Hoca da evet hocam Karşıyaka Basketbol takımının profesyonel oyuncusuyum der. Dersin hocası da iyi o zaman sen zaten çalışmamışsındır, sıfır aldın deyip dışarı çıkmasını söyler. Taner Hoca bütünleme sınavına çok iyi hazırlanır. Sınav yine sözlüdür. Sıra kendine gelince Taner Hoca içeri girer. Dersin Hocası Sen basketbol oynuyordun değil mi diye sorunca, Taner Hoca hayır hocam, ben öğrenciyim, derslerime çalışıyorum, mühendis olmak istiyorum diye cevap verir. Dersin hocası da sen bu boyla basketbolcu olmadıysan kafan çalışmıyor diyerek sıfır verir ve çıkmasını söyler. Daha detayları da eleştirel yönleri de vardı ama Taner Hocamız, zaman ilerledikçe eğitimin kolaylaştığını, ancak sınavların da kolaylaştığını anlatırdı.

Çok güçlü hafızası vardı. Hiç unutmazdı. Bütün çabası memleket ve gençliğin daha iyi ve daha gelişmiş hale gelmesi idi. Işıklar içinde uyusun.