Bizim çocukluğumuzun geçtiği yerlerden birisi...

Bizim çocukluğumuzun geçtiği yerlerden birisi...
İlk festival alanımız... Şimdi festival bile yapamıyoruz ya...
Burada neredeyse birkaç asırlık ağaçlar vardı... Gerçekten gök yüzü görülmezdi...
Kuş sesleri ayrı bir musiki oluşturur, bestecilere ilham kaynağı olurdu...
Valilik binasında bir işimiz varsa ille de Halk Bahçesi'nden geçerek gideriz ve karşılaştığımız birkaç dostla ayak divanı yapar, görüşürdük...
İnsana huzur veren bir yapısı vardı... Zamanla içine birçok bina yapıldı... Alman Sokağı tarafında hayvanat bahçesi, orta bölgede Çanakkale Boğazı çizimli havuzu, düğün salonu  hareket getiren unsurlardı...
"Böyle mi esecekti son günümde bu rüzgar...
Bütün kuşlar vefasız, mevsim artık sonbahar...
Unutmuş ellerimi,   eşim dostum sevdiğim...
Kalbim acılarla hep bölünmüş dilim dilim...
Bütün kuşlar vefasız, mevsim artık sonbahar..."
Rahmetli Teoman Alpay Üstadımız da buradan geçerken bu güfteyi yazıyor ve sonra besteliyor...
Rahmetli yaşasaydı, şimdi gök yüzünün görüldüğü ve haşmetli ağaçların azaldığı bu Halk Bahçesi ona ilham kaynağı olur muydu?
Bilemem!
Şehrin hafızası olan tüm binalar yıkıldı...
Şimdi sıra ağaçlara gelmiş...
Yazık...
Fotoğrafı bir dostum göndermiş...
"Buna ne dersin" diye...
Ne diyelim?
Seçtiğimiz kişiler şehre sahip çıkmıyor...
Yerel yönetim de bu kadar yönetiyor...
Hala, seçmeye de devam ediyoruz... Bu da bize müstehak... Ne yapalım... Seçen biziz, sonucuna da razı olmalıyız...
Bilgi edinmeniz dileğiyle...
******
Düşünmeye, okumaya, yazmaya ve konuşmaya devam...